Torba yasayla 22 maden işletmesi kapandı!

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan (TTK) iş alan 22 maden işletmesinin "torba yasa" sonrası yeni haklarının düzenlenmemiş olması gerekçesiyle kapatıldığını açıkladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci ve beraberindeki heyeti Bakanlıkta kabulünün ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in elektrik tasarrufu özelliği bulunmayan eski beyaz eşyaların yenileriyle değiştirilmesi ve bina yalıtımına ilişkin teşvik açıklamalarının sorulması üzerine Yıldız, şunları kaydetti:

"Enerji tasarrufu ve verimliliği en önemli yerli kaynağımız. Yerli kaynaklardan her yıl 15 milyar lira civarında tasarruf edebileceğimiz ve son 3 yıldır da hamdolsun her yıla dönük genel tespitlerimizde 2,5-3 milyar lira bir tasarrufumuz oldu. Bu büyük bir baraj yapmaktan kurtulmak ve bunu ekonomiye kazandırmak anlamına geliyor."

Bu konuda bakanlıkların geniş uzlaşı içerisinde çalışmalar yaptığını anlatan Yıldız, Maliye Bakanı Şimşek'e açıklamalarından dolayı teşekkür etti. 2012 yılının başından itibaren tasarrufu olmayan beyaz eşya üretiminin durdurulduğunu anımsatan Yıldız, eski beyaz eşyasını verip yenisini alanların ÖTV'den muaf tutulmalarının faydalı olduğunu dile getirdi. Aynı yıldan bu yana yalıtımı olmayan binaların ruhsat alamadığını bildiren Yıldız, yalıtımı olmayan eski binalara yönelik Maliye Bakanlığının kolaylaştırıcı uygulamalarının başlayacağını söyledi.

"ÖNERGEMİZ HAZIR"

Bakan Yıldız, "Torba yasanın şartlarını yerine getiremeyen madenler kapanmaya başlandı ve yaklaşık 5 bin madencinin işsiz kaldığı söylendi. Bu şartların yerine getirilmesi konusunda bir teşvik olacak mı?" şeklindeki soruyu yanıtlarken, bu sonucu çok daha önceden görüp tedbirini aldıkları ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda da önerge sunduklarını anlattı.

Bu önergenin işçilerin haklarının ve ücretlerinin artırılması nedeniyle oluşan maliyet artışının işverenlere yansıtılabilmesine ilişkin olduğunu bildiren Yıldız, hazırlanan önergenin gerek rödovans gerek kamu ihale sözleşmelerinden ihale alan madencilerin, özellikle Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve Türkiye Taşkömürü Kurumundan (TTK) rödovansla yaptığı anlaşmaları ilgilendirdiğini anlattı. Önergenin yasalaşması halinde, madenlere yönelik ihale şartları değişmişse ve maliyetler artmışsa, bunların işverenin maliyetlerine yansıtılabilmesi için kurumlara yetki verilmesinin söz konusu olacağını belirten Yıldız, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen önergenin, Genel Kurul'da muhalefetin itirazıyla geri çekildiğini bildirdi. Yıldız, şunları kaydetti:

"Bunun doğru olmadığını orada arkadaşlara anlattım. Çünkü işveren ve işçi birbirinden ayrılmaz iki önemli unsur. Birinin hakkı dolaylı olarak diğerinin de hakkı oluyor. Bu maddemiz hazır, önergemiz de hazır. Bunu her zaman Meclis açıldıktan sonra düzenlenen bir kanunla yerine getirebiliriz. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda da bunun tartışması yapılmıştı, tutanakları da hazır. Şimdi 22 madenci, özellikle TTK'dan iş almış olanlar yeni haklarının düzenlenmemiş olması gerekçesiyle işletmelerini kapattılar. Bu önerge onların işletmelerini kapatmalarının önüne geçecek olan bir önergeydi. Ama bu, TBMM Genel Kurulu'nda son anda çıkartıldı. Şu anda da bunun sonuçlarını hep beraber görüyoruz. Genel Kurul'un bunu uygun görmesi halinde bizim önergemiz hazır ve her zaman da gündeme gelebilir."

Bu 22 madenin bir kısmının işçilerine izin, bir kısmının ise işçilerine çıkışlarını verdiklerini bildiren Yıldız, bunun olabileceğini öngördükleri halde maddenin çıkarıldığını vurguladı.

"TEBRİK EDİYORUM"

Yıldız, başka bir soru üzerine, Güney Kafkasya Boru Hattı'nın temel atma töreninin Musul'da rehin alınan konsolosluk çalışanlarının Türkiye'ye getirilmeleri nedeniyle biraz gölgede kaldığını ifade ederek, 5,2 milyar dolarlık yatırımın en büyük ikinci hissedarı olarak temel atma törenine katıldıklarını anımsattı. Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oradaki en önemli ve farklı gelişmelerden bir tanesi, Hazar'daki iki tane platformunun ve borunun montajının ihalesini bir Türk firmamız aldı. Bu 2 milyar dolarlık bir iştir ve haklı bir övünç kaynağımız olmuştur. Türkiye'deki kurulacak olan arama veya sondaj platformunun yerli kaynaklarla yapılabileceğinin en önemli göstergesidir. Hazar'da o platformu yapan yapı, Karadeniz ve Akdeniz'de de bunu yapacaktır. Türk mühendisleriyle, Türk işçisiyle bunun yapılacak olmasını teknoloji, mühendislik birikiminde geldiği haklı bir seviye olarak da belirtiyorum. Kendilerini o 2 milyar dolarlık işi almasından dolayı da tebrik ediyorum."