Türkiye'de her yıl 160 bin kanser vakası meydana geliyor
FİTOTERAPİ Uzmanı Doktor Buğra Buyrukçu, Türkiye'de her yıl 160 bin kişiye kanser tanısı konulduğunu ve önlem alınmazsa bu rakamın 20 yıl içinde yüzde 60 oranında artabileceğini belirterek, sağlıklı beslenmenin kanser riskini yüzde 30-35 oranında azalttığını söyledi.
Sağlıklı Yaşam ve Fitoterapi Uzmanı Doktor Buğra Buyrukçu, Türkiye'de her yıl 160 bin kişiye kanser tanısı konulduğunu ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; önlem alınmazsa önümüzdeki 20 yıl içinde kanserli hasta sayısının yüzde 60 oranında artabileceğini söyledi. Doktor Buyrukçu, 2018 yılında Türkiye'de gerçekleşen ölümlerin yüzde 19,7'sinin kanser kaynaklı olduğunu belirterek, sağlıklı beslenmenin kanser riskini yüzde 30-35 oranında azalttığını kaydetti. 4 Şubat'ın 'Dünya Kanser Günü' olduğunu hatırlatan Buyrukçu, çevresel faktörleri değiştirerek kansere yakalanma riskinin azaltılabileceğine işaret etti. Buyrukçu, "Günlük hayatınızda yapabileceğiniz küçük değişikliklerle bazı kanser türlerinin önüne geçebilir, kansere yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz" dedi.
'KANSER RİSKİ YÜZDE 30-35 AZALTILABİLİR'
Kansere neden olan belirgin faktörler arasında; ailevi yatkınlık ve hormonal nedenlerle birlikte, kronik iltihap, sağlıksız beslenme, bağışıklık sisteminin zayıf olması, obezite, radyasyon, tütün ve tütün ürünleri kullanımı, alkol tüketimi, hareketsiz yaşam ve hava kirliliği ile stresin yer aldığını ifade eden Buyrukçu, "Sağlıklı beslenme, fazla kilolardan kurtulma ve hareketli bir yaşam tarzı sürdürmenin kanser riskini yüzde 30-35 oranında azalttığı unutulmamalıdır. Günümüzde tarımsal verimi artırmak, ürünleri hastalık ve zararlı organizmalara karşı korumak amacıyla pestisit olarak bilinen kimyasal ilaçlar kullanılıyor. Yapılan araştırmalar, pestisitlerin marketlerden aldığımız sebze ve meyveler aracılığıyla mutfağımıza girdiğini gözler önüne seriyor.
Özellikle kullanılan tarım ilaçları mutfağımıza toksik ve kanserojen maddelerin girmesine neden oluyor. Bilimsel çalışmaların bir kısmı bazı meyve ve sebzelerde 50'den fazla tarım ilacı kalıntısı olduğunu ve bir çeşit tarım ilacının meme kanseri riskini artırdığını gösterdi. Bu nedenle sağlıklı beslenme adına aldığımız sebze ve meyvelerin tüketilmeden önce çok iyi temizlenmesi gerekiyor. Elma, çilek, patates, ıspanak, şeftali, kiraz, üzüm ve domates ise yüzeyinde en fazla böcek ilacı içeren gıdalar olarak dikkat çekiyor" diye konuştu.
KANSER RİSKİNİ AZALTAN BESİNLER
Kanser riskini azaltan besinler hakkında bilgi veren Buyrukçu, şunları söyledi:
"Zerdeçal, hemen hemen bütün kanser türlerinde hem koruyucu hem de iyileştirici etkisi bulunan bitkilerden biridir. Zerdeçalın içeriğinde bulunan kurkumin maddesi kanserle birçok farklı yoldan savaşıyor. Zerdeçalı, günde 2 çay kaşığı oranında tüketebilirsiniz. Zencefil de çok güçlü bir antioksidan ve iltihap önleyici olarak mutfaklarda eksik edilmemesi gereken bitkilerden biri. Minnesota Üniversitesinde zencefille ilgili yapılan bir araştırmada, kolon kanseri üzerinde hücrelerin büyümesini geciktirdiğine dair bulgular elde edilmiştir. Zencefili rendeleyerek, sebze yemeklerine ve salatalara ekleyebilirsiniz. Domates, içeriğinde bulunan 'likopen' ile birlikte prostat, akciğer ve mide kanseri riskini azaltabiliyor. Pişmiş olarak tüketilmesi daha fazla yarar sağlıyor. Koyu renkli meyveler, yüksek antioksidan kapasitesiyle kanserden korumaya yardımcıdır. Çalışmalar, kırmızı meyvelerde bulunan antioksidan ögelerin özellikle kolon kanseri üzerinde etkili olduğunu gösteriyor."
'SARIMSAK KANSERDEN KORUYOR'
Sarımsak ve soğanın en önemli antioksidanlar arasında yer aldığına dikkat çeken Buyrukçu, "C ve E vitaminleri ile selenyum minerali sarımsakta bol miktarda yer alır. Sarımsak, kanserden korunmada tüketilmesi gereken en önemli besinlerden biridir. Pişirilme, mikrodalga veya kurutmayla hazırlanan sarımsak ürünlerinde, asıl yararlı madde olan alil sülfür bileşenleri azalır. Bu nedenle ideali günde 2-3 diş çiğ tüketilmesidir. Soğanın içeriğinde ise bol miktarda A, B ve C vitaminleri, fosfor, iyot, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler bulundurur. Ayrıca antibiyotik özelliği gösterir. Vücutta tümör ve benzeri zararlı oluşumların oluşmasını engellemede yardımcıdır. Kansere karşı koruyucudur" diye konuştu.