Üniversitelerde özel güvenlik kalkıyor!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl'de iftar sonrasında gündeme yönelik açıklamalar yaptı.

İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

MEVLANA'NIN SÖZÜ

Sabır, acziyet demek değildir. Bizler için sabır dikilen bir fidanın boy vermesini beklemek gibidir. Sabır aslında ileri görüşlülük geleceği düşünmek hayal etmek ve geleceği inşa etmek demektedir. Mevlana ne güzel söylemiş: "Açlığa sabredersin adı oruç olur. Acıya sabredersin metanet olur. İnsanlara sabredersin adı hoşgörü olur. Özleme sabredersin adı hasret olur. Sevgiye sabredersin adı aşk olur."

"Üniversitelere özel değil devlet güvenliği"

Son aylarda yaşanan olaylara değinerek "Eğer şiddet varsa şiddetin karşılığı şiddettir. Bunu herkes böyle görecek. Onun içinde devlet üniversitelerinde artık güvenlik gücü olarak çok kısa zamada onu da söylüyorum artık biz özel güvenlik değil, devletin kendi güvenlik güçlerini üniversitelerimze yerleştireceğiz.Çünkü buralarda da çok farklı şeylerin olduğunu görmek, yaşamak bizi ayrıca bir sorumluluğa itiyor." dedi.

'MOLOTOF VE PALALI GENÇLİK İSTEMİYORUZ'

Başbakan Erdoğan artık devlet üniversitelerinde özel güvenlik yerine devletin güvenlik güçlerinin görev alacağını belirterek, "Devlet üniversitelerine artık özel güvenlik güçleri değil devletin güvenlik güçlerini üniversitelere yerleştireceğiz. Burada farklı şeylerin olduğunu görmek bizi farklı şeyler yapmaya itti. Biz molotof ve palalı gençlik istemiyoruz. Bilgisayarlı ve kitaplı gençlik istiyoruz" dedi.

"HALKIN İRADESİ KARŞISINDA AYAKTA DURAMADILAR"

İşte biz de böyle bir sabır içerisindeyiz. Bugüne kadar çok baskı ve provakasyon gördük. Çok hakaret işittik. Ama metanetle bunların hepsinin üstünden sabrederek geldik. Dik durarak ülkemizi, milletimizi selamete erdirdik. Sabreden zafere erişir. Demokratik hayatımız boyunca birçok darbe yaşandı. Hiçbir darbenin ve muhtıranın uzun vadede halkın iradesi karşısında ayakta duramadığını gördük. Biz kardeşliği çıkara dayalı bir ortaklık olarak görmeyiz. Aziz milletimiz bu konuda kardeşlik dersi vermiş, her türden etnik kimlik ayrımını benliğinden söküp atan milletimiz, kardeşinin acısını paylaşmıştır.

"ZULME KAYITSIZ KALAMAYIZ"

Suriye'de bombalar altında iftar açan, Mısır'da askeri darbeye maruz kalan kardeşlerimizin acısını yaşıyoruz. Dış politika konusunda akıl verenler var. 'Türkiye'nin dış politikası iflas etmiştir' diyorlar. Sınır komşularımızda yaşanan zülme kayıtsız kalamayız. Biz dilsiz şeytanlar gibi olamayız. Kardeşlerimiz acı çekerken 'aman sende' diyemeyiz. Ya elimizle ya da dilimizle müdahale edeceğiz.

Çözüm sürecinde sabotajlar, provokasyonlar yaşansa da üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz.

"OLAYLARI MEYDANLARA GETİRENLERE SORUYORUM"

Son zamanlardaki olayları meydana getirenlere soruyorum: Neye dayanarak bu adımları attılar? Neleri yoktu? Eğer bunlar öğrenci ise ne şikayetleri vardı? Onlar bize sürekli burs sorunlarıyla geliyorlardı. Bursu, kişi başı 480 liraya çıkardık. Böyle bir iktidar anlayışı varken bu iktidarın karşısında camı çerçeveyi indiren bir anlayış var. Bu zihniyet, medeni olamaz.

Kaynak : Vatan