Vakalarının ilk ortaya çıktığı Vuhan’da hayat olağan akışında

Kovid-19 salgınında ilk vakaların görüldüğü Çin’in Hubey eyaletinin merkezi Vuhan’da, geride kalan iki yılın ardından hayat olağan akışında sürüyor.

İlk vakaların 2019 sonunda Vuhan’da tespit edildiği hastalık, önce ülkeyi ardından sınır aşırı yayılarak tüm dünyayı etkisine aldı. Vaka sayısı dünya genelinde 280 milyonu aşarken salgından nasıl çıkılacağına dair hala kesin bir öngörüde bulunulamıyor.

Kovid-19 nedeniyle dünyadaki ilk karantinanın ilan edildiği 11 milyonluk Vuhan kenti, bugün salgının ilk günlerindeki panik ve endişe havasından oldukça uzak görünüyor.

Sağlık barkodları ve pazu bantlı görevliler
Çin’in orta kesimindeki Vuhan kenti, çok sayıda hızlı tren hattının kavşağında bulunuyor. 11 yolcu platformu olan Vuhan hızlı tren istasyonu, ülkenin dört bir yanından gelen, “kurşun” adı verilen yüksek hızlı tren seferlerine ev sahipliği yapıyor.

Yakın dönemde vaka görülmeyen kentte yüksek veya orta riskli yerleşim yeri bulunmadığından halihazırda bir seyahat kısıtlaması uygulanmıyor. Örneğin, başkent Pekin’den Vuhan’a gün içinde neredeyse yarım saatte bir hızlı tren seferine yer bulmak mümkün.

Yaklaşık 5 saat süren tren yolculuğunun ardından kente ulaştığınızda sizi istasyon çıkışında beyaz gömlekli ve kırmız kol bantlı sağlık görevlileri karşılıyor. Görevliler sizden bir dizi sağlık barkodunu göstermenizi istiyor. Geldiğiniz şehir için ayrı, son 14 gündeki seyahatlerinizi gösteren ayrı bir dijital barkod var.

Barkodları cep telefonunuzun kamerasıyla okutup kayıtları görevlilere gösterdikten sonra çıkışa doğru ilerliyorsunuz. Ondan önce bir görevli geldiğiniz yerde orta veya yüksek riskli bir yerleşim varsa, son 14 gün içinde orada bulunup bulunmadığınızı sözlü olarak teyit etmenizi istiyor.

"Ciayou!"
Çin, “sıfır vaka” stratejisiyle Kovid-19 salgını büyük oranda kontrol altına almayı başarırken ilk kez Vuhan’da uygulanan strateji ülkenin diğer bölgelerinde ortaya çıkan salgınlar için de model oldu.

Kovid-19 vakalarını ortaya çıktıkları yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen “sıfır vaka” stratejisi, milyonlarca kişinin yaşadığı kentlerin karantinaya alınmasını, seyahat kısıtlamaları ve sokağa çıkma yasakları uygulanmasını ve insanların toplu testlere tabi tutulmasını gerekli kılıyor. Hayatın akışına müdahale anlamına gele önlemler çoğu zaman enfekte olmayan, sıradan vatandaşların fedakarlığını talep ediyor.

Çin’de Kovid-19 ile mücadele sürecinde en çok duyulan sözlerden birinin “Ha gayret, hadi başabilirsin” anlamına gelen “ciayou” olması tesadüf değil. Vuhan’daki salgın sırasında kentin büyük gökdelenlerine ışıkla yansıtılan bu sözler kent sakinlerinden gayret ve fedakarlık talep ediyordu. Bugün Yangzı Nehri'nin kıyısındaki gökdelenlerin üzerine yansıyan ışık koreografilerinde fedakarlık talepleri okunmuyor.

Sokaklarda salgını çağrıştıran bir şey yok
Soğuk bir aralık akşamında dahi kalabalık Vuhan sokaklarında salgın hastalık düşüncesini çağrıştıracak herhangi bir şey göze çarpmıyor.

Kentin, sömürge dönemi mimari anlayışı yansıtan taş binaların bulunduğu rıhtım bölgesinde kadınların oluşturduğu bir grup, Çinlilerin “meydan dansı” adını verdiği toplu dans figürlerini icra ediyor. Caddede şekerlemeciler ve hediyelik eşya dükkanları göze çarpıyor. Sokak yemeği tezgahlarının önünde kuyruklar var. Az ilerde bir lokantanın önünde etlerin açıkta sergilendiği bir tezgah görebiliyorsunuz.

Salgınının gerçek etkilerinin, yarattığı zihinsel değişimlerin ve toplumsal hayattaki kalıcı izlerinin anlaşılması ise izlenimlerin ötesinde detaylı soruşturma ve sorgulamayı gerektiriyor.

Dünya Kovid-19’un varlığından ilk kez, Çin'in, 31 Aralık 2019'da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde kaynağı bilinmeyen gizemli bir solunum yolu rahatsızlığının ortaya çıktığını bildirmesiyle haberdar olmuştu.

Hastalık, ilk kez Vuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görülmüş, sebebi anlaşılamayan "solunum rahatsızlığı" şikayetiyle ilk hasta 17 Kasım 2019'da hastaneye başvurmuştu.

Vuhan’da 22 Ocak 2020’de ilan edilen karantina, salgının kontrol altına alınmasının ardından 7 Nisan 2020’de kaldırılmıştı.