Vize kaldırıldı mı son durum AB komisyonu kararı
'Türkiye'ye uygulanan vize uygulaması kalkacak mı?' sorusuna son dakika Avrupa Birliği Komisyonu'ndan gelen habere göre '72 kriterle ilgili ek süre talep edilmedi'
Serbest vize için son dakika karar çıktı! Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye'ye vizelerin kaldırılmasını tavsiye etti. Son dakika haberlerine göre, 72 kriterle ilgii ek süre talep edilmedi.
Avrupa Birliği Komisyonu, aslında 1973'te kazanılmış hakkı olmasına rağmen Türkiye'nin onlarca yıldır hem siyasi hem de hukuki alanda mücadele vermek zorunda kaldığı vize muafiyeti konusundaki tarihi kararını bugün açıkladı.
AB Komisyonu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize muafiyeti uygulanması konusunda tavsiye kararı aldı. Şu dakikalarda açıklanan rapor öncesinde Twitter hesabından açıklama yapan AB Komisyonu yetkilisi Vestager, vize muafiyeti konusunda tavsiye kararı aldıklarını duyurdu. AB Komisyonu, yeni Biyometrik pasaport ve parmak izi yoksa Türkiye vatandaşları yeniler gelene kadar AB'ye giremeyeceğini belirtti.
Raporun olumlu olması, Haziran ayı sonunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının İngiltere ve İrlanda hariç diğer AB ülkelerine vizesiz seyahatlerinin önünün açılması anlamına geliyor.
ŞİMDİ NE OLACAK SÜREÇ NE?
Konu öncelikle Avrupa Parlamentosu Sivil Özgürlükler, Adalet ve
İçişleri Komisyonu’nda ele alınacak. Sonra da Avrupa Parlamentosu
Genel Kurulu'nda görüşülecek.Parlamentodaki üyelerinin yarısının
‘Türkler vizesiz gelsin’ demesi yeterli.
Ancak Avrupa Parlamentosu'nda vize serbestisinin gerekli durumlarda askıya alınmasını öngören bir düzenleme önerisinin gündeme gelmesi de olasılıklar arasında.
Avrupa Parlamentosu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için vizesiz Avrupa’yı onaylarsa, konu Avrupa Konseyi’nde ele alınacak. Burada da nitelikli çoğunluk gerekiyor. Nitelikli çoğunluk oylamaya katılan ülkelerin yüzde 55’nin 'evet' demesini gerektiriyor. Bu da AB’ye üye 28 ülkenin 16’sının 'evet' demesi anlamına geliyor. Ayrıca 'evet' diyecek ülkelerin nüfusunun AB toplam nüfusunun yüzde 65’ni temsil etmesi gerekiyor. Yani, ‘Vizesiz Avrupa’ sürecinde hiç bir ülkenin veto hakkı yok.
AB’nin en etkili ve en kalabalık ülkelerinden Almanya, süreci desteklediği için, Ankara, onay süreci aşamasına gelindiğinde sorun çıkmayacağını düşünüyor.
AB’ye vizesiz seyahat etme hakkı diğer aday ülkelere
vatandaşlarına, adaylık statüsü kazandıklarında tanınan bir hak
olarak uygulandı. Ancak Türkiye 1999 yılında AB’ye aday ülke kabul
edilmesine rağmen, Türk vatandaşları için vize serbestisi 2013
yılında gündeme geldi.
16 Aralık 2013’te imzalanan anlaşmayla vize muafiyeti diyaloğu başlatıldı. Bu anlaşma, geri kabul süreciyle vize serbestliğinin paralel yürümesi üzerine kuruldu.
Geri kabul süreci, Avrupa’ya Türkiye üzerinden gittiği ispatlanan ancak iltica talebi kabul görmemiş üçüncü ülke vatandaşlarının kendi ülkelerine geri gönderilmek üzere Türkiye’ye iadesini öngörüyor.
Vizesiz Avrupa sürecinde sorun çıkması durumunda Türkiye’nin geri kabul anlaşmasını feshetme hakkı da bulunuyor.
2013’te başlayan sürecin 2016 Ekim ayında tamamlanması öngörülüyordu. Süreç başladığında Suriyeli göçmenler sorunu henüz Avrupa’yı rahatsız edecek düzeyde değildi. 2015 yılında yaklaşık bir milyon Suriyeli göçmenin Avrupa’ya geçmesinden sonra AB, Türkiye ile yürüttüğü süreci hızlandırmaya karar verdi ve vize serbestisinin eğer yükümlülükler tamamlanırsa 2016 yaz aylarında uygulamaya konulmasına karar verildi.
Vizesiz seyahat için gerekli 72 kriterin kısa sürede tamamlanması için Ankara fazla mesai yaptı. Raporun açıklanmasına saatler kala bile bu çalışmalar devam etti. TBMM kriterlerden birini daha geçirmek için Salı gecesi yeni bir yasa kabul etti. Yasa, AB’de izinsiz ikamet kişilerin geri kabulünü düzenlemek üzere ortak komite kurulmasını öngörüyor.
Vizesiz Avrupa için gerekli olan 72 kriterden biri de kolluk görevlilerinin işledikleri iddia edilen suçlar ve disiplin cezası gerektiren eylem ve davranışlarıyla ilgili kolluk Gözetim Komisyonu kurulmasıydı. AB, bu konuya özel önem veriyordu.
Konuyla ilgili yasa da AB raporunun açıklanmasına saatler kala TBMM’de kabul edildi ama henüz Cumhurbaşkanı onayını alıp, resmi gazetede yayınlanmadı. AB raporunun bu gibi eksikliklere de dikkat çekeceği beklentiler arasında.
Ayrıca bugün yayınlanacak olan raporda yine kriterlerden biri olan ama dağıtımına başlanmamış olan, parmak izi bilgisinin de yer aldığı biyometrik pasaportların çıkarılması ve AB vatandaşlarının kimlik bilgilerinin korunması gibi konularda adım atmasının istenmesi gibi başka bazı konuların da altının çizilmesi bekleniyor.
AB DAVUTOĞLU'NU ARADI
Raporun açıklanmasına saatler kala yaşanan başka bir gelişmede AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu aramasıydı.
Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre görüşmede, Ege Denizi’nde yasadışı göç rakamlarında kaydedilen ciddi düşüşün yanı sıra vize serbestisi süreçte gelinen aşama da ele aldı.
HANGİ ÜLKELERE VİZESİZ GİDEBİLECEĞİZ?
Eğer vizelere kalkarsa Türk vatandaşları, haziran ayı sonu
gibiAlmanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka,
Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre,
İtalya, İzlanda, Letonya, Liechtenstein, Litvanya,
Lüksemburg, Macaristan, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz,
Slovakya, Slovenya ve Yunanistan'a giderken vize almaya ihtiyaç
duymayacak.
Bunlara ek olarak, şehir devletleri olan Monako, San Marino ve Vatikan'a da gidilebilecek. Türk vatandaşları turistlik ve ziyaret amaçlı seyahatlerinde bu ülkelerde 180 güne kadar kalabilecek.
Schengen üyesi olmadıkları için İngiltere ve İrlanda için vize uygulaması sürecek.
KOLLUK GÖZETİM KOMİSYONU KURULUYOR
AB Komisyonu'nun henüz karşılanmadığı görüşünde olduğu kriterler arasında insan hakları bağlantılı olanlar da var. Brüksel özellikle terörle mücadele yasasının gecikmeden Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesini talep edecek. AB'nin üzerinde durduğu öncelikli konular arasında yer alan kolluk görevlilerinin işlediği suçlar ve disiplin cezalık davranışlarıyla ilgili "Kolluk Gözetim Komisyonu" kurulmasına ilişkin tasarının da aralarında bulunduğu iki kriter daha dün gece karşılandı.
Brüksel'e göre haziran sonuna yetişmesi pek mümkün görülmeyen kriterlerden biri mevcut biyometrik pasaportların AB standartlarıyla uyumlu, güvenlik verileri içeren biyometrik pasaportlara dönüştürülmesi, diğeri ise üçüncü ülkelerle geri kabul anlaşmalarının (GKA) sonuçlandırılması. Türkiye'nin AB ile imzaladığı GKA'nın tam uygulanmasıyla ilgili kriter de fiilen yerine getirilemiyor, çünkü bu anlaşma 1 Haziran'da devreye girecek. Türkiye, karşılıklılık ilkesi çerçevesinde AB ülkelerine vize muafiyeti sağlayan kararı da kendi vatandaşlarına vize muafiyetinin tanınmasının öngörüldüğü 30 Haziran'dan sonra uygulamaya başlayacak.
TÜRKİYE'YE VİZE KALKACAK MI? BUGÜN BELLİ OLUYOR
Süreçte en tartışmalı unsurlardan birini Türkiye tarafından karşılanan kriter sayısı oluşturdu. Bu konuda sorulan sorulara verilen yanıtlar kime sorulduğuna bağlı olarak farklılık gösterdi. Geçen hafta sonu itibarıyla Brüksel'in bu konuda verdiği rakam 60'tı, pazartesi de bu sayı değişmedi. Önceki gün Türkiye kaynaklı haberler ise 69 kriterin karşılandığına işaret ediyordu, ancak bu rakam Brüksel ve sürecin içinde yer alan, dosyaya hakim Türk kaynaklarca doğrulanmadı. AB Komisyonu'nun kararını açıklamasına 24 saat kala ise Brüksel'in karşılandığını doğruladığı kriter sayısı 65'ti. Sonrasında bu sayı 67'ye yükseldi. Sayı karmaşasını değerlendiren üst düzey bir yetkili, "Bu saatten sonra sayı çok önemli değil, çünkü Komisyon'un önerisinin olumlu olmasını sağlayacak düzeyde kriter karşılandı. Şu aşamada fiilen karşılanmayan kriterler olduğu da unutulmamalı. Bazı eksiklerin bir iki hafta içinde karşılanmasını umuyoruz; zaten Türkiye'nin başka çaresi de yok çünkü karar olumlu çıkarsa önümüzde siyasi onay süreci var" dedi.
KOMİSYON YENİ ŞARTA KARŞI
Vize muafiyeti, Avrupa'da mülteci krizinin etkisiyle popülist eğilimlerin zemin kazanması ve bazı ülkelerde seçimlerin yaklaşmasının yarattığı ortam nedeniyle iç politika malzemesi haline geldi. Daha Komisyon kararını açıklamadan basına sızdırılan Almanya ve Fransa'nın çalışma kağıdı da üye ülkelerde yaşanan sıkıntının ve iç kamuoyunu rahatlatma çabasının göstergesi niteliğinde. İki ülke, kurallara uyulmaması halinde vize muafiyetinin hızla askıya alınmasını sağlayacak "el freni" mekanizması talep ediyor. AB Komisyonu da gerekirse vize muafiyetinin askıya alınmasını sağlayacak mekanizmaların mevcut olduğunun ve yeni önlemlerin gerekli olmadığının altını net şekilde çizdi. Komisyon'un kararı öncesi gelinen aşama dün Başbakan Ahmet Davutoğlu ile AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker arasında yapılan telefon görüşmesinde ele alındı.
KURALLAR ESNETİLMEDİ
AB ile Türkiye'nin 2013'te uzlaştığı 72 maddelik yol haritası uygulanması oldukça fazla çaba isteyen bir belge. AB süreçte bu kuralları esnetme yönünde bir adım atmadı. Bir AB yetkilisi, "Türkiye vize muafiyeti tarihinin öne çekilmesini istediğinde yeterli olacak sayıda kriteri karşılayabileceğine kimse inanmamıştı. Özellikle geçen hafta sergiledikleri performans etkileyiciydi" diye konuştu.
MÜLTECİ KRİZİ ETKİSİ
AB'nin karşı karşıya kaldığı mülteci krizi Türkiye'yle vize muafiyeti sürecinin hızlanmasında önemli etki yaptı. "Kriz olmasaydı süreç bu aşamaya bu kadar hızlı gelir miydi" sorusuna Brüksel'de net şekilde "Hayır" cevabı veriliyor. 18 Mart'ta varılan anlaşmanın olumlu ve somut sonuç doğurması, Türkiye'nin de kriterleri karşılama konusunda beklenenin ötesinde performans sergilemesi AB'yi en azından teknik açıdan "Hayır" diyemeyecek bir pozisyona itti.