Yeni normalin geleceğini girişimciler inşa edecek; başvurular başladı

Türkiye genelinde, lise ve tüm üniversite öğrencilerine açık ödüllü bir girişimcilik yarışması olan 'Start-up Şöleni' için başvurular başladı. İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından düzenlenen yarışmada bu yıl, yeni normalin geleceğini girişimcilerin inşa etmesi hedefleniyor.

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Girişimcilik Bölümü tarafından düzenlenen 'Start-Up Şöleni' için proje alımları başladı. Fikirlerini hayata geçirmek isteyen ve destek arayan, Türkiye genelindeki lise, ön lisans ve lisans öğrencilerinin başvurabildiği ‘Start-Up Şöleni’nde, dereceye giren yarışmacılara eğitim, mentor desteği ve teşvik edici ödüller verilecek. Yeni normalin süreci ve yeni normalin geleceği hakkında değişime öncülük edecek olan bütün fikirlerin yarışacağı yarışmanın son başvuru tarihi ise 21 Şubat olarak belirlendi. Yarışma hakkında detayları paylaşan ve genç girişimcilere tavsiyelerde bulunan İKÜ Girişimcilik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Begüm Samur Teraman, “Start-Up’ları bir araya getiren şölenlerimizi bölümümüz kurulduğundan beri yapıyoruz. Bu, partnerlerimizle birlikte yaptığımız büyük kapsamlı bir etkinlik. Eleme süreçlerinin ardından Start-Up’larımız jürimizin önüne çıkacak. Yeni normalin geleceğini Start-Up’larımızla birlikte inşa etmiş olacağız” dedi.

YENİ NORMALİN DİZAYNINDA GENÇLER ROL ALACAK

Yarışmayla birlikte yeni normalin dizaynında gençlerin rol alacağını söyleyen Teraman, “Şuanda bir gelecek tasarımı var, kaotik bir ortamda yaşıyoruz. Bu projeler, kaotik ortamdan çıkmamızı ve yeni düzeni oluşturmamızı sağlayacak. Eğitimlerle, mentorluklarla, kafalarındaki fikirleri daha yere oturan bir eksene taşımış olacağız. Etkinliklerle de bu projelerin daha iyi bir temele oturmasını sağlayacağız. Etkinliğimizi yaklaşık 1 ay sonra, 20-21 Mart tarihlerinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Önce bir proje havuzunda projeleri toplayacağız, jüri üyeleriyle eleme yapacağız, ikinci grupta sunumlardan sonra girişimcilerimizi nihai güne hazırlamış olacağız. Teşvik edici ödüllerimiz var. Biz daha çok fikri teşvik etmek istiyoruz, sembolik ödüllerimiz de olacak” diye konuştu.

BİLİNMEZLİKLERDE BİRÇOK YENİ FİKİR HAYAT BULABİLİYOR

Büyük Start-Up’ların kriz dönemlerinden çıktıklarını dile getiren Teraman, “Çok yoğun dönemlerde böyle bilinmezlikler doğrultusunda birçok yeni fikir hayat bulabiliyor. En önemli şeyin zamanlama olduğunu düşünüyorum. Krizi her zaman öncesi ve sonrası olarak iki döneme ayırmalıyız. Özellikle Kovid-19 ortaya çıktığında ve pandemi halini aldığında Start-Up’ların iş geliştirme ve operasyonel etkinliklerinde ciddi sıkıntılar yaşandı. Burada öncelikle tasarruf stratejilerini izlemeye başladılar. Şu an duruma baktığımızda kısmi olarak tasarruf stratejilerini devam ettirmelerini ama aynı zamanda ciddi anlamda iş modellerini revize etmelerini öneriyoruz. Öngörülebilirlik günümüzde çok azaldı. Şu anda ‘fikirler, hangi iş modelleri ile hayata geçirilebilir, bunlara dikkat etmeleri gerekir" ifadelerini kullandı.

"GİRİŞİMCİLİĞİN YAŞI YOK"

Girişimcilik sürecinin tetikleyicisinin yaratıcılık olduğunu ve lise öğrencilerinin de katılmasıyla geleceğe çok daha kolay hazırlanabileceklerini aktaran Teraman, girişimciliğin bir yaşı olmadığını vurguladı.

Yatırımcıların da bu süreçte farklı bir dinamiğinin oluştuğunu söyleyen Teraman, “Bu dinamikte hem Start-Up’lar, hem yatırımcılar, hem de ekosistemin diğer paydaşları devreye giriyor. Bizim de yapmayı hedeflediğimiz şey ekosistemin bütün paydaşlarını bir araya getirebilecek bir atmosfer yaratmak. Bütün paydaşlar bu süreci yeniden dizayn edecek” dedi.