Zorunlu din dersi olmazsa ne olur?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AİHM’nin ‘Zorunlu din dersi kaldırılsın’ kararını anımsatarak, “Bu yanlış bir karar. Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik dersinin, zorunlu kimya, zorunlu matematik Zorunlu din kültürünü kaldırırsanız onun yerine uyuşturucu,
- Yeşilay’ın düzenlediği sempozyumda konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
DİNLER MADDİ SALDIRI ALTINDA
“İnsanlığı, özellikle gençleri, çocukları ciddi manada tehdit eden
bir meseleyle karşı karşıyayız. Dünyada 180 milyon uyuşturucu
kullanan var. Bunların 75 milyonunun uyuşturucu bağımlısı olduğu
ifade ediliyor. Sosyal, bedensel, ruhsal tahribatın yanında
uyuşturucu kullanımı her yıl yaklaşık 2 trilyon dolarlık bir maddi
kaybı da beraberinde getiriyor. Araştırmalar Türkiye’de yasadışı
maddeleri en az bir kez kullananların oranının nüfusun yüzde 2.7 si
olduğunu gösteriyor. Hiç kuşkusuz bu oran diğer ülkelerle
kıyaslandığında oldukça düşük bir oran. Ancak bu oranın hızla
arttığını da müşahede ediyoruz.
Son 100 yılda dünya çok büyük bir değişim yaşadı. Maddenin, manevi değerlerin önüne geçmeye çalıştığı, manevi değerleri boğmaya çalıştığı bir değişim süreci yaşıyoruz. Bunu sadece İslam ile İslam coğrafyasıyla sınırlamak mümkün değil. Hıristiyanlığın da, Museviliğin de, Budizmin de, diğer bütün dinlerin de maddi alanın saldırısı altında olduğunu biliyoruz. Paranın, sınırsız kazanma hırsının, acımasız rekabetin her türlü insani değeri çiğnediği bir değişim süreci yaşanıyor.
DİNİN YERİNE UYUŞTURUCU GELİR
AİHM, geçen haftalarda Türkiye aleyhine bir karar aldı. Zorunlu din
kültürü ve ahlak derslerinden öğrencilerin muaf sayılmasını temin
edecek yeni bir düzenleme istedi. Aslında bu karar yanlış bir
karar. Çünkü Batı’da bunun uygulaması yok, böyle bir şey olmaz.
Dünyanın hiçbir yerinde zorunlu fizik dersinin, zorunlu kimya
dersinin, zorunlu matematik dersinin tartışma konusu olduğunu
göremezsiniz. Ama ne hikmetse zorunlu din kültürü ve ahlak dersi
her zaman tartışma konusu olur. Eğer zorunlu din kültürü ve ahlak
dersi olsun mu, olmasın mı diye tartışılacaksa uyuşturucu
bağımlılığından, terörden, şiddetten, ırkçılıktan, antisemitizmden,
İslamafobiden neden şikâyet ediliyor? Zorunlu din kültürü ve ahlak
dersini tartışmaya açarsanız, kaldırırsanız çok tabii olarak onun
yerine uyuşturucu gelir, onun yerini doldurur. Şiddet gelir,
ırkçılık gelir, onun yerini doldurur. Biz manevi değerlerine bağlı
bir nesilden söz ettiğimizde hem içerde hem dışarıda itirazlar
yükseliyor.
HEDEF YAPILIYORUZ, DERTLİYİZ DERTLİ
Biz alkolle ilgili Avrupa ülkelerinde olan, ABD’de olan, hatta
onlardan çok daha hafif düzenlemeleri getirdiğimizde içerde ve
dışarıda hedef yapılıyoruz. Biz dertliyiz dertli. Öyle anne babalar
gördük ki, çocukları alkol, uyuşturucu bağımlısı olmuş, ocaklar
sönmüş, bu uğurda cinayetler işlenmiş. Özgürlük deyip buna kayıtsız
mı kalacağız? Kesinlikle hayır. En başta Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası bize bu mücadeleyi yapmak için kesin yetki veriyor.
Anayasa’nın da ötesinde insan olmak, vicdanı olmak bize böyle bir
sorumluluk yüklüyor.
MODERN VEBADAN UZAK TUTALIM
Biz ülke olarak büyürken, kalkınırken, ilerlerken gelişmiş
ülkelerin yaşadığı acı tecrübeleri de tekrar etmek zorunda değiliz.
Maddi olarak zenginleşirken manevi olarak fakirleşen bir Türkiye,
özünden uzaklaşan bir Türkiye olur. Bakanlıklarımızdan, Yeşilay
gibi sivil toplum kuruluşlarımızdan, medyamızdan rica ediyorum.
Gençliğimizi bu modern vebadan ne olur uzak tutalım. ‘Benim çocuğum
asla kullanmaz’ demeyin. Gidin AMATEM’lerin önünde, ‘Benim çocuğum
asla kullanmaz’ diyen anne babaları göreceksiniz. Okul ve eğitim bu
meselede en önemli mücadele zeminidir. Sadece öğretmen gözetimiyle
değil, artık müfredatı da gözden geçirerek, mücadeleyi en başta
ders kitaplarından, sınıflardan başlatmak zorundayız.”
AİHM’YE DİN DERSİ TEPKİSİ
TÜRKİYE Yeşilay Cemiyeti’nin uyuşturucuyla mücadele stratejilerinin
tartışılması ve probleme küresel ölçekte çözümler üretilmesi
amacıyla düzenlediği ‘Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk
Sağlığı Sempozyumu’ dün İstanbul Wow Otel’de başladı. Dünya Sağlık
Örgütü, BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi, Avrupa Konseyi temsilcilerinin
de aralarında olduğu 50 ülke ve kuruluştan 100 konuşmacı ve 1500
katılımcının yer aldığı sempozyumun açılışına Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı. Erdoğan Ankara’ya
dönüşünde de Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e iade-i ziyarette
bulundu.