25 bin memur alınacak!
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 5 yıl içinde dış güvenliğin kademeli şekilde bakanlığa geçeceğini belirterek, bu kapsamda 25 bin civarında yeni infaz koruma memuru istihdam edileceğini bildirdi.
Bazı hükümlülerle cezaevinde görüşme imkanı bulduklarını ve taleplerini dinlediklerini aktaran Bozdağ, "Allah kimseyi cezaevine düşürmesin. Tutuklu olarak da hükümlü olarak da hiçbir insanımızın cezaevlerine düşmesini arzu etmeyiz" diye konuştu.
Hükümlü veya tutuklu olsun cezaevindeki herkesin kendilerine emanet olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları söyledi: "İşledikleri iddia edilen suçlar her ne olursa olsun, mahkeme kararlarındaki hüküm ne olursa olsun, kesinleşse dahi cezaevinde kim varsa, onlar annelerinin, babalarının, ailelerinin daha da ötesi milletimizin bize emanetidir. Onlar, birilerinin evladıdır, kardeşidir, eşidir, akrabasıdır mutlaka. Kendi yavrumuzu bir yere emanet ettiğimizde ona nasıl iyi davranılmasını istiyorsak, burada bulunan bütün hükümlü ve tutuklular da ailelerinin, milletimizin bize emanetidir. Bizim bu emanate layık olan şekilde vazifemizi yerine getirmemiz lazım. Mahkumlar topluma döndüklerinde, buradaki iyi muameleyi her daim anmaları lazım. Belki Türkiye'nin geçmişinde cezaevlerinde yürek burkan, acıtan hadiseler oldu ama biz Türkiye'nin bundan sonra cezaevlerinde böylesi hadiseler olmasına asla izin vermeyiz, göz yummayız." Türkiye'de cezaevlerine ilişkin şikayetlerin büyük ölçüde azaldığını da vurgulayan Bozdağ, son 12 yılda atılan adımların bu noktadaki şikayetleri minimize ettiğini dile getirdi. Bozdağ, azalsa da var olan şikayetlerin üzerine kararlılıkla gittiklerini, gitmeye devam edeceklerini bildirdi.
Cezaevlerinde çalışan personelin büyük fedakarlıklarla görev yaptıklarını belirten Bozdağ, onların sıkıntılarını bildiklerini, atılması gereken adımların bir kısmını yerine getirdiklerini kaydetti.
EKİMDE İNŞALLAH YASAYI ÇIKARACAĞIZ
Ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Jandarmadan Adalet Bakanlığına devrini öngören düzenlemenin Meclis Genel Kurulunda olduğunu anımsatan Bozdağ, "Ekim'de Meclis açılınca inşallah yasayı çıkaracağız. Yasanın çıkmasından sonra cezaevlerimizin tamamının dışı güvenliği kademeli şekilde Adalet Bakanlığına geçmiş olacak. Bunun için 5 yıllık geçiş süreci öngörüyoruz" dedi.
Şu anda cezaevlerinde adeta ikili bir yönetim olduğunu, dış güvenlik ve içerinin yönetimiyle ilgili iki başlı bir durum yaşandığını ifade eden Bozdağ, "Güvenliğin el değiştirmesinden sonra, yönetimde de bir birlik oluşacaktır. İşlerin sağlıklı yürümesi ve sorumlunun tek olması son derece önemli. Şimdi infaz koruma memurlarıyla ilgili ayrı, jandarmayla ilgili ayrı usul var. Ortada olay olduğunda çözümü zorlaşıyor. Onun için sorumluları da tekleştiren hesap soranları da tekleştiren bir adımı atmış olacağız. Bu çerçevede yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 25 bin civarında yeni infaz koruma memurunu istihdam edeceğiz" diye konuştu.
Bozdağ, yeni istihdam edileceklerin dış güvenlikte çalışacağını, belli bir yaştan sonra içeride görev alacağını anlattı.
YIPRANMAYI YENİDEN GETİRİYORUZ
İnfaz koruma memuru ve diğer çalışanların yıpranmalarıyla ilgili sıkıntılar olduğunu belirten Bozdağ, "Bu sıkıntıları çözüyoruz. Yıpranmayı yeniden getiriyoruz. Özlük haklarında süper olmasa da önemli oranda iyileştirmeler de yapıyoruz. Yasamız büyük ihtimalle Ekim ayında yasalaşacaktır" dedi.
Tutuklu ve hükümlülerin de beklentileri bulunduğunu dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti: "Tutuklu ve hükümlü insanlarımızın beklentileri farklı farklı. Cezaevlerinde, askerde olduğu gibi konuşulan konular var, 'falan kanun çıkacak' şeklinde. Bu iftar sofrasında kimseyi üzmek istemem ama hükümetimizin gündeminde bir af çalışması yok. Böyle bir çalışma da düşünülmüyor. Fakat cezaevlerinde bulunan insanlarımızın şartlarının daha iyileştirilmesi, belki infaz sisteminde açık cezaevine ayrılma konusunda bir takım genişletmeler yapabiliriz. Açık cezaevine çıkmayla ilgili sınırı genişletebiliriz. Bununla ilgili bir çalışmamız var, bittiği zaman onu da Meclis'e sevk edeceğiz. Ne kadar genişleyecek, çalışma bittikten sonra göreceğiz. Fakat Bakanlık olarak açık cezaevine ayrılmadaki alanı biraz daha genişletmek istiyoruz. Böylelikle cezasının infazını kapalıdan ziyade açıkta geçiren insanımızı çoğaltmak istiyoruz." Bozdağ, konuşmasının sonunda hükümlü ve tutukluların sağlık içerisinde cezalarını tamamlayarak ailelerine kavuşmalarını diledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ceza infaz kurumlarının
dış güvenliğinin Adalet Bakanlığına devrine ilişkin yasayla, 5 yıl
içinde dış güvenliğin kademeli şekilde Bakanlığa geçeceğini
belirterek, bu kapsamda 25 bin civarında yeni infaz
koruma memuru istihdam edileceğini bildirdi.
Bazı hükümlülerle cezaevinde görüşme imkanı bulduklarını ve
taleplerini dinlediklerini aktaran Bozdağ, "Allah kimseyi
cezaevine düşürmesin. Tutuklu olarak da hükümlü olarak da hiçbir
insanımızın cezaevlerine düşmesini arzu etmeyiz" diye
konuştu.
Hükümlü veya tutuklu olsun cezaevindeki herkesin kendilerine
emanet olduğunu ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
"İşledikleri iddia edilen suçlar her ne olursa olsun,
mahkeme kararlarındaki hüküm ne olursa olsun, kesinleşse dahi
cezaevinde kim varsa, onlar annelerinin, babalarının, ailelerinin
daha da ötesi milletimizin bize emanetidir. Onlar, birilerinin
evladıdır, kardeşidir, eşidir, akrabasıdır mutlaka. Kendi yavrumuzu
bir yere emanet ettiğimizde ona nasıl iyi davranılmasını
istiyorsak, burada bulunan bütün hükümlü ve tutuklular da
ailelerinin, milletimizin bize emanetidir. Bizim bu emanate layık
olan şekilde vazifemizi yerine getirmemiz lazım. Mahkumlar topluma
döndüklerinde, buradaki iyi muameleyi her daim anmaları lazım.
Belki Türkiye'nin geçmişinde cezaevlerinde yürek burkan, acıtan
hadiseler oldu ama biz Türkiye'nin bundan sonra cezaevlerinde
böylesi hadiseler olmasına asla izin vermeyiz, göz
yummayız." Türkiye'de cezaevlerine ilişkin şikayetlerin
büyük ölçüde azaldığını da vurgulayan Bozdağ, son 12 yılda atılan
adımların bu noktadaki şikayetleri minimize ettiğini dile getirdi.
Bozdağ, azalsa da var olan şikayetlerin üzerine kararlılıkla
gittiklerini, gitmeye devam edeceklerini bildirdi.
Cezaevlerinde çalışan personelin büyük fedakarlıklarla görev
yaptıklarını belirten Bozdağ, onların sıkıntılarını bildiklerini,
atılması gereken adımların bir kısmını yerine getirdiklerini
kaydetti.
Ekim'de inşallah yasayı
çıkaracağız
Ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Jandarmadan
Adalet Bakanlığına devrini öngören düzenlemenin Meclis Genel
Kurulunda olduğunu anımsatan Bozdağ, "Ekim'de Meclis
açılınca inşallah yasayı çıkaracağız. Yasanın çıkmasından sonra
cezaevlerimizin tamamının dışı güvenliği kademeli şekilde Adalet
Bakanlığına geçmiş olacak. Bunun için 5 yıllık geçiş süreci
öngörüyoruz" dedi.
Şu anda cezaevlerinde adeta ikili bir yönetim olduğunu, dış
güvenlik ve içerinin yönetimiyle ilgili iki başlı bir durum
yaşandığını ifade eden Bozdağ, "Güvenliğin el
değiştirmesinden sonra, yönetimde de bir birlik oluşacaktır.
İşlerin sağlıklı yürümesi ve sorumlunun tek olması son derece
önemli. Şimdi infaz koruma memurlarıyla ilgili ayrı, jandarmayla
ilgili ayrı usul var. Ortada olay olduğunda çözümü zorlaşıyor. Onun
için sorumluları da tekleştiren hesap soranları da tekleştiren bir
adımı atmış olacağız. Bu çerçevede yasanın yürürlüğe girmesinden
sonra 25 bin civarında yeni infaz koruma memurunu istihdam
edeceğiz" diye konuştu.
Bozdağ, yeni istihdam edileceklerin dış güvenlikte
çalışacağını, belli bir yaştan sonra içeride görev alacağını
anlattı.
Yıpranmayı yeniden getiriyoruz
İnfaz koruma memuru ve diğer çalışanların yıpranmalarıyla
ilgili sıkıntılar olduğunu belirten Bozdağ, "Bu sıkıntıları
çözüyoruz. Yıpranmayı yeniden getiriyoruz. Özlük haklarında süper
olmasa da önemli oranda iyileştirmeler de yapıyoruz. Yasamız büyük
ihtimalle Ekim ayında yasalaşacaktır" dedi.
Tutuklu ve hükümlülerin de beklentileri bulunduğunu dile
getiren Bozdağ, şunları kaydetti: "Tutuklu ve hükümlü
insanlarımızın beklentileri farklı farklı. Cezaevlerinde, askerde
olduğu gibi konuşulan konular var, 'falan kanun çıkacak' şeklinde.
Bu iftar sofrasında kimseyi üzmek istemem ama hükümetimizin
gündeminde bir af çalışması yok. Böyle bir çalışma da düşünülmüyor.
Fakat cezaevlerinde bulunan insanlarımızın şartlarının daha
iyileştirilmesi, belki infaz sisteminde açık cezaevine ayrılma
konusunda bir takım genişletmeler yapabiliriz. Açık cezaevine
çıkmayla ilgili sınırı genişletebiliriz. Bununla ilgili bir
çalışmamız var, bittiği zaman onu da Meclis'e sevk edeceğiz. Ne
kadar genişleyecek, çalışma bittikten sonra göreceğiz. Fakat
Bakanlık olarak açık cezaevine ayrılmadaki alanı biraz daha
genişletmek istiyoruz. Böylelikle cezasının infazını kapalıdan
ziyade açıkta geçiren insanımızı çoğaltmak istiyoruz."
Bozdağ, konuşmasının sonunda hükümlü ve tutukluların sağlık
içerisinde cezalarını tamamlayarak ailelerine kavuşmalarını
diledi.