1 ay çalışan taşeron işçiye tazminat
İzmir'de düzenlenen 27. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'na katılan Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeron işçiler ve onların sorunları hakkında konuştu.
İzmir'de düzenlenen 27. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'na katılan Bakan Çelik, sendikalara taşeron işçi meselesinin çözümüne yönelik çağrıda bulundu. İş hayatıyla ilgili en önemli sıkıntılardan birinin taşeron işçiler olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
1 AY ÇALIŞAN İŞÇİYEDE TAZMİNAT VERELİM
"İzmir'den söylüyorum, gelin bu sorunu çözelim. Bu sorunun en
önemli yönü, tazminat mahrumiyeti. 12 ay çalışamayan işçiye kıdem
tazminatı vermiyorsunuz. İşte sendikalarımız burada, temsilcileri
burada. 'Gelin, bir ay çalışan işçiye tazminatını verelim.
Fon sistemine geçelim.' diyorum, cevap alamıyorum. Kamuda çalışan
380 bin işçinin, özel sektördeki işçiler anlaşırsa onların da
mevcut konumlarını devam ettirelim. Yarın sabahtan itibaren fon
uygulamasına geçelim. Bu haksız uygulamayı, yüzde 90 işçinin
tazminat alamadığı süreci kapatalım. Bunu tartışacak, çözüme
kavuşturacak sendikacı arıyorum. Emeğin hakkını savunacak sendikacı
arıyorum. Sorunları torunlara bırakmayalım. Bu anlayış, Türkiye'ye
büyük bir fatura ödetti. Çözmek, ‘biz' merkezli olacak. Tarafları
davet ediyorum bir kez daha. İş Sağlığı Güvenliği Haftası sebebiyle
yine bir çağrıda bulunuyorum."
Toplantının açılışında konuşan Bakan Çelik, 2002 yılında çalışma
hayatında meslek hastalıkları ve iş kazaları sebebiyle 100 bin
işçiden 17'sinin hayatını kaybettiğini, bugünse sayının dokuza
indiğini vurguladı. Son 10 yılda hayata geçirdikleri uygulamalar
sonucunda iş kazalarında hayatını kaybedenlerin oranının çok
düştüğüne işaret eden Çelik, ancak bunun Avrupa ülkelerine göre
yüksek olduğunun altını çizdi. Faruk Çelik, "Bu tablo hoş olsaydı
İzmir'de buluşmazdık. 100 bin işçide 9 sayısı yüksek. Biz yönümüzü
Avrupa'ya, batıya dönmüş bir ülkeyiz. Gelişmiş 15 Avrupa ülkesinde
100 bin işçiden ölümler 1 ile 2 arasında, 27 AB ilkesinde ise 3 ile
4 iken bizde bunun 8 ile 9 aralığında olması kabul edilebilir
değildir." diye konuştu.
‘İŞ KAZALARININ YÜZDE 98'İ ÖNLENEBİLİR'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, iş kazaları ve meslek
hastalıkları sonucu hayatını kaybedenlere de dikkat çekti. Bu
olumsuz tabloyla herkesin karşı karşıya kalabileceğini dile getiren
Çelik, şöyle devam etti: "Şartlar olumsuz gelişirse bu
tehlikeler hepimizi bekliyor ama iş kazalarının yüzde 98'i
önlenebilir. Kural hakim olursa önlenebilir, kuralsızlık olursa
önlenemez. Kurallara uyum sorunu var. Geç kaldığımız bir
düzenlemedir bu kanun. İkinci mevzuat dönemleri de başlıyor. İkinci
mevzuatı, iki ay içinde yürürlüğe koyacağız. Bu dönem, 187 sayılı
sözleşmeyi de TBMM'den geçireceğiz. Biz üçlü sac ayağıyız.
Bütün çalışma hayatında çalışanlar kavramını Anayasa'ya devredersek
sorunu kökten çözeriz ama hâlâ yeterli mutabakat sağlanamadı.
İşveren de işçi de bu konuda sorun yapmamalı. İşveren, ‘Önce insan'
diye yola çıkmalı. İşçi, işveren ve kamu, büyük bir dayanışma
içinde bu olumsuz tabloları ortadan kaldırabilir."
6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu'na da değinen Bakan
Faruk Çelik, önemli avantajlar getirdiğini ifade etti.
"Yasa işçi için mi, işveren için mi? Bu yasa insan için;
kesimleri ayırmayı doğru bulmuyorum." diyen Çelik, "Dört
dörtlük bir yasa mı? Mümkün değil. İyi ki ikinci mevzuata çok fazla
atıfta bulunuldu. Bu yasayı çıkarırken sendikalar bize kök
söktürdü. Diyaloğa önem veriyoruz. Sendika yasasını kaldırmamız,
bunun bir örneğidir. Bu yasayla kamu kurumlarına toplu sözleşme
getirdik. Masada ücret belirleniyor, kıran kırana gidiyor. Bu
dönemde yine görüşmeler var. Ağustosta sırtımızdan yine terler
akacak." şeklinde konuştu.
KAYITDIŞININ MALİYETİ 700 MİLYON LİRA
Sigortasız kaçak işçi sayısının arttığına yönelik haberlere de
değinen Bakan Çelik, tam tersine sigortalı işçi sayısının arttığını
söyledi. 12 bin sigortalı işçinin 18 bin 500'e çıktığını
kaydederek, "Yüzde 52 olan kayıtdışılığı, yüzde 36-37
oranına gerilettik. Bir puan kayıtdışının maliyeti, 700 milyon
lira. Meslek hastalıklarının olmadığı, iş kazalarının yaşanmadığı
bir Türkiye için farkındalığın ve bilincin oluşması amacıyla
elbirliğiyle bu mutlu tabloyu hep birlikte gerçekleştirmek
istiyoruz." dedi.