2016 doğum borçlanması ne kadar?

Doğum borçlanması nedir, doğum borçlanması nasıl ödenir, doğum borçlanmasın şartları neler sorularının yanıtları memurhaber.com'da....

Doğum borçlanması kadınların doğum anlarında ve doğum sonrasında mağdur olmamaları açısından düşünülen ve planlanan bir sistemdir. Bu bağlamda; düzenlenen madde gereğince; kadınların doğum sebebi ile bulunmaları gereken iş yerlerinde ve çalışma pozisyonlarında bulunamaması ve doğurdukları bebeğin sağ olması durumunda, iki yılı geçmeyen ve alt üst limitleri belirlenen, günlük kazancın yüzde otuz ikisi üzerinden hesaplanan bir borç sistemi de denilebilir.

DOĞUM BORÇLANMASINDAN KİMLER YARARLANABİLİR?

Kadınların bu tarz doğum yardımlarından faydalanabilmeleri için ilk ve tek gerekli ana madde, sigortalı olarak çalışmalarıdır. SGK kapsamında yer alan; BağKur’lu ve memur kademesinde olan kadınların, doğum borçlanmasından yararlanamayacağı da mutlaka bilinmelidir.

Doğum izninde olan kadınların mutlaka iş yerlerinden onaylı ve nedeni belirtilen evrakları kuruma teslim etmiş olmaları gerekir. Evrak tesliminde eksik olan kadınların doğum borçlanmasından yararlanabilmesi mümkün değildir.

Doğum borçlanması kapsamından üst sınır, iki çocuk olarak belirlenmiştir. İki çocuğun üzerinde doğum yapan kadınların, üçüncü çocuk ve sonrası için doğum borçlanmasına başvurmaları itibari ile sonucun kesinlikle olumsuz olacağa bilinmelidir.

SİGORTA BAŞLANGICI DOĞUMDAN ÖNCE OLMALIDIR

Sigorta başlangıcı doğum sonrasında başlayan kadınların doğum borçlanmasına tabi olması mümkün değildir. Doğum borçlanması adına sigorta başlangıcının mutlaka doğumdan önce olması şartı aranır.

İki yıllık bir süre için doğum borçlanması söz konusu olur ise ve bu sürenin belirli bir kısmında bebek ölümü gerçekleşir ise; bebeğin sağ kaldığı kısım kadar doğum borçlanmansa sahip olunabilir. İki yıl tam süre olarak belirlenmez.

Doğum yapmış olan kadının doğum borçlanmasına tabi olduğu iki yıllık süre boyunca, herhangi bir ay yahut da düzenli olarak sigorta priminin yatırılması halinde, doğum borçlanması içerisinden, primi ödenen günler ve aylar düşülür.

Sigortalı olan kadının ölümü halinde, ilk ve ikinci dereceden kan hısımı olan bireylerinde kadın adına doğum borçlanması talebinde bulunabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda; ana, baba, eş yahut da bir diğer çocuk, başvuru hakkına sahip olabilir.

İlk çocuk ile ikinci çocuk arasında iki yıllık bir süre yok ise; birinci doğum borçlanması ile ikinci doğum borçlanması arasındaki süre kanunen hesaplanmalıdır.