4/C'liler ile ilgili yeni gelişmeler var!

Hak-Sen Genel Başkanı Ayhan Çivi 4/C çalışanları ile ilgili Kanal B ekranlarında önemli açıklamalar yaptı. 4/C'lilerin son durumunu değerlendiren Çivi, merak edilen soruları cevapladı.

Hak Sen Genel Başkanı Ayhan Çivi Kanal B ekranlarında Emre Saklıca'nın hazırlayıp sunduğu programda 4/C'liler için merak edilenleri cevapladı...

EMRE SAKLICA: Kamu çalışanlarını yakın zamanda önemli değişiklikler bekliyor ve her gün 657 ye yapılması gereken değişiklikle ilgili farklı haberler okur olduk son günlerde çok konuşulan başlıklardan birisi de ek ödemeler. Memurlar emekli olduktan sonra ek ödemelerin aylıklarına yansımadığı için maaş farkının çok ciddi oranlarda farklı olduğu belirtiliyor ki bu konuda hatta sizin de geçtiğimiz yıl bir araştırmanız vardı en çok farkı Maliye çalışanları ve Polislerin diye hatta söylemiştiniz. Bu konunun çözüleceği belirtiliyor sizce çözülecek mi nasıl çözülebilir ne yapılmalı bu konuda?

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: 2006 yılından itibaren ek ödeme adı altında denge tazminatı ödenmeye başlandı. Burada ki amaç Kamu Kurumları arasında aynı ünvan da aynı kariyere sahip memurlar arasında eşitliği sağlamaktı. Ancak bu ek ödemeler önce 40+40 olarak başladı şuanda da 400 TL, 700 TL 800TL, arasında değişen miktarda kamu görevlileri ek ödeme alıyorlar. Ancak bu ek ödemeler de ne Vergi kesiliyor ne Sosyal Güvenlik Primi kesiliyor. Dolayısıyla be ek ödemeler Kamu Görevlileri emekli olduğunda onların emekli ikramiyelerine ve emekli aylıklarına hiçbir şekilde yansımıyor. Buda Kamu görevlilerinde ciddi aylık kayıplarına neden oluyor. Yani bugün 3.000 TL alan Gelir İdaresi çalışanı emekli olduğunda 1.400 TL ye düşüyor. Yine o civarda aylık alan bir Polis memuru emekli olduğunda 1.250, 1.300 TL ye düşüyor maaşı dolayısıyla da Kamu görevlileri emekli olmaktan korkuyor. Emeklilik aslında Kamu görevlileri için büyük bir risk büyük bir kabus ya ikinci bir işini ayarlamak zorunda emekli olduğunda ya da mevcut görevinde yaş haddine kadar çalışmak zorunda burada hem devletin ciddi anlamda prim kaybı ve gelir kaybı var hem de çalışanların emekli olduğunda ciddi maaş kayıpları var. Dolayısıyla bu sorun aynı zamanda bize göre bu ek ödemeler aslında kayıt dışı ödemelerdir. Sonuç da özel sektörde çalışan bir işçi Kamu da çalışan bir işçi emekli olduğun da kendisine parayla ölçülebilen bütün ödemeler maaşına ve ikramiyesine ediliyor. Ancak çalışanlar açısından Devlet Memurları açısından böyle bir şey söz konusu değil. Maliye Bakanlığının verilerine göre son 7 yılda yaklaşık 17 Milyar TL ek ödeme yapılmış Kamu görevlilerine toplam bundan %15 Gelir Vergisi %14 de Sosyal Güvenlik Primi düşündüğünüzde yaklaşık 5 Milyar TL Devletinde kaybı var. Tabi ki çalışanların kaybı bunu çok daha üzerinde emekli olduklarında maaşları ciddi ölçüde düşüyor dolayısıyla biz bu konuyu HAKSEN olarak 2 yıl öncesinden gündeme getirdik. En son Abant ta yapılan Çalıştay da ben bunu bizzat Sn Bakana da ifade ettim rakamlarla dolayısıyla da bu konu üzerinde bir çalışma yapılacağı ifade edilmişti. En son Polislerle ilgili onların göstergelerinin artırılacağı emekli olduklarında basına yansıdı ancak bu konuda henüz bize yansımış resmi bir çalışma, taslak, tasarı yok.

EMRE SAKLICA: Peki yine 657 iddiasında çok konuşulan başlıklardan birisi bu Rotasyon sistemi geçtiğimiz günlerde hatta ayrıntıları çıkmıştı işte maaşların daha fazla ödeneceği Rotasyonda bütün çalışanları değil bütün Kamu Çalışanlarına değil %10'luk bir kısmını etkileyeceği belli hizmet belli hizmet kollarında bu Rotasyonun yapılacağı söylenmişti tabi henüz Kanun Taslağı önümüzde olmadığı için net konuşulamıyor belki ama Rotasyon konusundaki görüşlerinizi merak ediyorum.

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: Evet, şimdi aslında burada biraz ifade olarak bence yanlış bir ifade Rotasyon bunu mecburi hizmet demek daha doğru olur. Zaten şuan da Emre bey Kamuda görev yapan Güvenlik Kuvvetlerinde nispeten Sağlıkçılarda bir bölgesel çalışma zorunluluğu var. Türkiye Bölgelere ayrılmış ve çalışanlar hizmet yılları itibariyle bu bölgelerde görev yapmak zorundalar. Buna biraz daha diğer meslek mensupları da Öğretmenler katılmak isteniyor zaten bugün Türkiye de Kamu Çalışanlarının yaklaşık 3/2 sini bu bahsettiğim kesim temsil ediyor. Yani Sağlık çalışanları, Eğitim çalışanları, Asker ve Emniyet çalışanları teşrif ediyor. Dolayısıyla bu tabi bütün Kamu görevlilerini sanki böyle bir uygulama gibi algılandı ve bunun tabi diğer Kamu görevlileri açısından sürdürülmesi de çok zor bir pratik açısından uygulama yani Merkezi İdarede çalışanlarının çoğunun taşrada teşkilatı yok veyahut ta uzmanlık alanları farklı dolayısıyla bu bize göre uygulanabilir bir sistem değil. Ayrıca diğer meslek mensupları açısından da mutlak suretle bunun fiili hizmet zammı ve diğer tazminatlarının da artırılması şeklinde bu zorunluluğun bir tazmin edilmesi de gerekiyor. Dolayısıyla da bunun bir ölçülü isteğe bağlı diğer Kamu görevlileri açısından getirilebilir ancak tabi ki Hükümetin şuana kadar bizlerle paylaştığı bu anlamda da somut bir düzenleme tasarı, taslak bulunmuyor bunlar Kamuoyunda tartışılıyor konuşuluyor.

EMRE SAKLICA: Evet, şimdi 657 ile ilgili değişiklik konusunda dediniz ki Abant'daki Çalıştay'da aslında pek çok konu gündeme geldi. Zaten onun sonrasında aslında ne olacak bir taraf da Rotasyon dediğiniz gibi ek ödemeler farklı başlıklar sık sık gündeme gelir oldu 657 ile ilgili sizin HAKSEN olarak ne gibi talepleriniz var şuan da çünkü bir taraf da ki kısa bir süre için 4/C'lilerin durumunu da konuşacağız ama örneğin 657'de artık işçiyi de Kamu personelinin tek bir platformda toplanacağı belirtiliyor bir nokta da oda söylentiler arasında güvencesiz çalışma gelecek diyen de var nasıl yaklaşıyorsunuz?

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: Şimdi Emre bey aslında Abant ta çok detaylı bir çalışma yapıldı sizlerde takip ettiniz 6 Gruba ayrıldı tüm Kamu Personel rejimi sadece 657 değil çünkü 657'nin dışında da Kamu da yürürlükte olan mevzuatlar var. Burada aslında yapılmak istenen sadece işçi memur ayrımından da öte diğer Kamu görevlileri diye tabir ettiğimiz bizim kendi özel Kanununa tabi meslek mensupları var. Kim bunlar Hakim ve Savcılar, Emniyet mensupları biliyorsunuz onların kendi iç hizmet Kanunları var dolayısıyla onlara özlük hakkı tanıyan özel düzenlemeler var. Burada ki amaç bütün bu mevzuatı tek bir Devlet Personel mevzuatı şekline getirme düşüncesi var. Tabi bunun içerisinde statülerin kaldırılması da var ama statülerin kaldırılması bu kadar geniş bir çalışmayı gerektirecek bir konu değil. Esas daha önce 2005 yılında yapılması düşünülen komple ücret sisteminden tutunda atamalara, görevde yükselmelere ve performansa kadar bir takım değişiklikler içeren düzenleme sonuç olarak burada esasen benim algıladığım şey Emre bey Kamuda iş güvencesini zayıflatacak performansa dayalı ücret sistemini getirecek bir düzenleme düşünülüyor.

EMRE SAKLICA: Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz çünkü performans daha önce SGK'da uygulanmıştı tartışmalara yol açmıştı gelmeli mi daha verimi artırır mı?

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ Şimdi söyle Emre bey burada Kamu görevi sürekli bir görevdir ve mutla suretle Kamu görevlileri eliyle sürdürülmesi gereken görevledir. Bunlar ticari amaç veyahut ta verimliliği getirisi somut olarak değerlendirmeye tabi tutulamayacak görevlerdir. Bu yüzden siz bu hizmetleri performansa dayalı bir ücret sistemine dönüştürürseniz burada tamamen kayırmacı tamamen bu değerlendirmeyi takdir yetkisine sahip insanların kendi hukuklarını oluşturmuş olursunuz. Halbuki bunu her zamanda söylüyoruz yani ölçülemeyen hizmetler vardır bunu ölçemezsiniz yani bugün bir karakolda nöbet tutan Polis memurunun veyahut ta bir Sağlık evinde köyde görev yapan bir ebenin veyahut ta bir sınıftaki Eğitim veren bir Öğretmenin siz performansını nasıl ölçeceksiniz yani önce öğrencinin performansını doğru ölçmeniz lazım ki Öğretmenin performansını ölçebilesiniz. Kamu hizmetlerinin yürütülmesinde bir takım alet hırdavat ve alt yapıda gerekiyor. Bu hizmetlerin kaliteli hale gelmesi sadece insan unsuruyla yetmiyor. Bu nedenle de temel Kamu hizmetlerinin performansının ölçülebilmesi mümkün değildir. Zaten bakın Devlet KİT'leri özelleştiriyor yani ticari işlerde Devlet elini çekiyor. Burada personel ciddi anlamda hak kayıplarına uğruyor. Onlar özelleştirirken Devlet kendi asli görevini yapacak diye özelleştiriliyor değil mi? Şimdi siz asli görevlerde de adeta bir ticari işletme gibi hastayı müşteri veyahut ta vatandaşı müşteri gibi görerek bu düzenlemeyi yapamazsınız. Bu ancak Kamu hizmetleri gerçekten de son derece esnek verilebilir herkes ulaşılabilir olduğunda belki bunları ölçebilirsiniz dolayısıyla bence bunlar bir Ütopyadan öteye geçemez diye düşünüyorum.

EMRE SAKLICA: Şimdi özelleştirmelerden bahsettiniz ve özelleştirmeler sonrası Kamu çalışanlarının durumları da önemli konulardan biri bu önümüzde 4/C statüsünü çıkarıyor bir yandan 4/C'li hatırlayacaksınız. Kamu Çalışanları adına Tekel işçileriyle gündeme geldiler ve sonrasında aslında pek çok 4/C çalışanın mağduriyetini sizde dile getirdiniz davalarla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar taşıdınız. Sıkıntılı bir süreç yaşandı şuanda 4/C'lilerle ilgili yeni gelişmeler var mı? Buda Kamu çalışanlarının önemli sıkıntılarından biri.

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: Bence de hatta ben bu yayına gelmeden önce bu yayına katılacağımı bilen arkadaşlardan da yoğun telefonlar geldi adeta onlar gerçekten de feryat ediyorlar arttık insan olarak dayanacak güçlerinin kalmadığını söylüyorlar. Sadece kendilerinin değil ailesinin ve bakmakla yükümlü olduğu insanlarının da büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu ve bu konunun giderek çalışma barışının bozduğunu görüyoruz Emre Bey şimdi Sn Bakan bir açıklama yaptı 80.000 kişilik kamuda sözleşmeli personelin kadroya geçilmesi ile ilgili çalışmanın tamamlandığını konunun Sn Başbakana iletileceğini söyledi. Şimdi burada sözleşmeli ifadesi çok muğlak ve her yöne çekilebilir bir ifade yani bizi izleyenlerde eminim bunu çok merak ediyorlardır. Bu 80.000 kişinin içerisinde 657'nin 4/C maddesine göre çalışan personel var mı yok mu? Çünkü bu konuda kimse var da demiyor yok de demiyor. Adeta bulmaca bir çözer gibi biz arkadaşlarımıza olup olmadıkları konusunda düşüncelerimizi aktarıyoruz. Ancak benim tamamen şahsi düşüncemdir Emre Bey yani ben bu konuda ne ben resmi bir belge görmüşümdür nede bu konuda bana resmi kanallardan ifade edilmiştir. Ancak tecrübelerime dayanarak söylüyorum biz bu sözleşme lafını 2011 yılında sözleşmeli personele aile yardımı yapıldığında da duymuştuk hatta o dönemde ben grubu bulunan partililere özellikle bu konu da bir takım başvurularımızda olmuştu. Bakın burada sadece sözleşmeli personel diyor aile yardımından faydalanır diyor. 4/C'lilerde sözleşmeyle çalışıyor ama sonra bu arkadaşlarımıza bir haksızlık olmasın diye biz feryat etmemize rağmen o dönemde yok merak etmeyin bunlar sözleşeli zaten hepsi sözleşmeli deyip arkasından da Maliye Bakanlığı bir genelgeyle 4/C'lilerin geçici personel olduğunu sözleşmeli sayılmadıklarını söylemişti ve aile yardımından mahrum etmişlerdi. Biz hatta o konuyu da yargıya taşıdık şuanda yargıda devam ediyor o süreç. Dolayısıyla sözleşmeli ifadesinden 4/C ifadesini ben anlamamak gerektiğini düşünüyorum.

EMRE SAKLICA: Yani 4/C'lileri tecrübelerinize dayanarak söylüyorsunuz resmi bir belgeyle değil ama bu sözleşme alımlarının 4/C'yle alakalı değil diyorsunuz.

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: Ben öyle düşünüyorum çünkü varsa var denir yani Emre Bey bu bir güzel haberdir. Hepimizi çok mutlu eder ancak olmalıdır bunu da söyleyeyim mutlaka olmalıdır. Burada Sn Başbakan bu konularla ilgili son kararı verecektir. Ülkemizde gerçekten de bir barış rüzgarı estirilmeye çalışılıyor. Türkiye Demokratikleştirilmeye çalışıyor ama çalışma yaşamında artık 4/C konusun kangren olmuştur. Burada ki 23.000 insanımız büyük sıkıntı içerisindedir ve istismara da açıktır bu sıkıntılar. Oysa onlar bu ülkenin vatandaşıdır onların bir an öncede gerçekten de daha önce bunlar çünkü kadrolu işçiydi arkadaşlarımız işte TUİK' de 40 yıldır 4/C'li olarak çalışıyorlar. Dolayısıyla bu düzenlemenin içerisinde yoksalar bile mutlak suretle olmalıdırlar bu çalışmanın içerisine dâhil edilmelidirler ve yarın olmadıklarını öğrendiklerinde yaşayacakları tramvayı ben tahmin bile edemiyorum.

EMRE SAKLICA: Umarım öngörünüzde yanılırsınız diyelim çünkü önemli bir konu dediğiniz gibi siz bunu Avrupa İnsan Haklarına Mahkemesine de taşıdınız yargıya taşıdınız oradaki davalarda bir gelişme var mı?

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: İnşallah yanılırım Emre Bey. Henüz bize intikal eden Emre Bey resmi bir bildirim geri bildirim yok inceleme devam ediyor.

EMRE SAKLICA: Peki çok uzun sürdü bu aslında yaklaşık 1 yıl oldu neden bu kadar uzuyor yani bir araştırmanızı yaptınız mı?

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: Şimdi burada İnsan Hakları Mahkemesi o kadar kozmik bir yer ki Emre Bey size yazılı bir bildirim gelmediği sürece oradan herhangi bir şekilde bir bilgi almanız söz konusu değil yani ben atlayıp gitsem Strazburg'a orada da tarafı olarak bilgi alamıyoruz dolayısıyla şuanda bize yansımış bir şey yok.

EMRE SAKLICA: Peki son bir soru soracağım Orman İşçilerine kadro çalışması var mı Orman İşçileri neden üvey evlat muamelesi görüyor.

HAKSEN GENEL BAŞKANI AYHAN ÇİVİ: Benim yine bildiğim kadarıyla burada Geçici Kamu işçileri ile ilgili kadro çalışması yok.