90 bin kişi bu yüzden işsiz!
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD), Çırağan Sarayı'nda ayakkabı ithalatının değerlendirildiği bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan TASD Başkanı Hüseyin Çetin, Türkiye'nin
yıllık ayakkabı tüketiminin 150 milyon çift olduğunu belirterek,
Türkiye'nin ayakkabı üretimi noktasında Avrupa'da 3'üncü, dünyada
ise 9'uncu büyük üretim merkezi olduğunu söyledi. Çetin, "
681 milyon dolar dış ticaret açığının verilmesine hiç ihtiyaç yok.
Çünkü bu ayakkabıların hepsi TASD tarafından üretilebilir.
Üretilebilecek bütün teknoloji ve alt yapısı var"
dedi.
İHRACATIN İKİ MİSLİ KADAR İTHALATA DÖNMÜŞÜZ
Sektörün, 1992 yılında ihracatının 83 milyon dolar, ithalatının da
25 milyon dolar olduğunu aktaran Çetin, "1994 yılında 160 milyon
dolar ihracat yaparken, 28 milyon dolarlık ithalat yapıyoruz. 1997
yılına baktığımızda ihracatımız 210 milyon dolar, ithalatımız 135
milyon dolar. Bu yıllarda ihracatımızın ithalattan ne kadar yüksek
rakamlarda olduğunu siz de görüyorsunuz" dedi. Çetin, 2003'te 184
milyon dolar ihracat yapılırken, 191 milyon dolar ithalat
yapıldığını kaydederek, "2006 yılına baktığımız zaman,
biliyorsunuz koruma önlemleri ilk olarak 2006 yılında çıktı ve
burada 237 milyon dolar ihracat yaparken, koruma önlemlerine rağmen
ithalat 515 milyon dolar olmuş. 2010 yılında 396 milyon dolar olan
ihracatımız, 660 milyon dolar ithalat gerçekleşmiş. 2012 yılında da
546 milyon dolar ihracat yaparken, 864 milyon dolar ithalat
gerçekleşmiş. Yani neredeyse ihracatın iki misli kadar ithalata
dönmüşüz koruma önlemlerine rağmen" diye konuştu.
AYAKKABI SEKTÖRÜNDE İTHALAT BASKISI VAR
Çetin, 2012 yılında koruma önlemlerinin uzatılması sırasında
yapılan bir uygulama ile "Özel teknoloji ihtiva eden Ayakkabılara"
sağlanan muafiyet neticesinde 38 milyon çift ayakkabının koruma
önlemlerine takılmadan Türkiye'ye girdiğini aktararak, şunlara
söyledi:
"38 milyon çift, diye baktığımızda Türkiye'de nüfusun yarısı NBA
basketçisi mi diye düşünüyoruz. Çünkü bu ayakkabıların Türkiye'de
yapılmaması imkansız değil. Bu ayakkabıların hepsi Türkiye'de
yapılabilir. Biz 'Yüksek teknoloji ihtiva eden ayakkabılarda',
tabana özellik gösterip, altı kauçuk, araya faylon deden malzeme
kullanılıp, farklı özellikler beyan edip, bu beyanlarla ülkeye
sokulan ayakkabıların hiçbirinin yüksek teknoloji ayakkabı olmadığı
zaten rakamlarla da çok belli. 681 milyon dolar dış ticaret
açığının verilmesine hiç ihtiyaç yok. Çünkü bu ayakkabıların hepsi
TASD tarafından üretilebilir. Üretilebilecek bütün teknoloji ve alt
yapısı var. Zaten TASD'ın kapasitesi 500 milyon çift, yani
Türkiye'nin tüketimi 150 milyon çift. Daha önceki yıllarda
hükümetimiz yüzde 8.5 büyürken ülke genelinde, ayakkabı sektörü
yüzde 1 bile büyüyemedi. Bu da ayakkabı sektörünün o
dönemlerde yüzde 10 küçüldüğünü gösteriyor. Ayakkabı sektöründe şu
anda bir ithalat baskısı mevcut. Bu ithalat baskısından dolayı
ayakkabı sektörü eskiden ayda bir makina alırken, şimdi yılda bir
dahi makina alamıyor. AR-GE'sine, inovasyonuna yatırım yapamıyor ve
gelişemiyor. Ama buna rağmen ülke genelindeki ihracat yüzde 12.6
artarken, ayakkabı sektörü yüzde 23.8 ile ihracat rekoru
kırdı."
YILLIK İSTİHDAM KAYBININ 90 BİN KİŞİ
Tekstil sektöründe hiçbir zaman ithalatın ihracatı geçmediği halde
ek verginin çıktığını söyleyen Çetin, "Ayakkabı sektörü
bunun çok daha fazlasını hak ediyor. Çünkü, şu anda ithalatı,
ihracatının neredeyse iki misli. Biz bu ek vergiyi hak eden
sektörlerin başında geliyoruz" dedi. Çetin, sektörün yan
sanayi ile birlikte yıllık istihdam kaybının 90 bin kişi olduğunu
vurgulayarak, "İthalatın, belli bir ek vergi çıkmasıyla,
kısıtlanmasıyla bu 90 bin kişiyi istihdam edeceğimizi vaat
ediyoruz" diye konuştu.
Çetin, Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülkenin Rusya olduğunu,
Rusya'yı ise Irak, Almanya, Özbekistan, Kırgızistan, İtalya'nın
takip ettiğini belirtti.