Ahmet Gündoğdu'dan sivil itaatsizlik açıklaması
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu bugün, memurların kravatsız, isteyenin başörtülü şekilde işlerine gittiklerini belirtti.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ''Üyelerimiz,
bulundukları yerde isteyen kravatsız, isteyen başörtülü işe giderek
hayatı normalleştirdi. Bu yasak kalkıncaya kadar, yönetmeliği
tanımadan yolumuza devam edeceğiz'' dedi.
Gündoğdu, kamu çalışanlarına kılık kıyafet özgürlüğü talebiyle 14
Şubat-14 Mart tarihleri arasında ''Özgürlük İçin 10 Milyon
İmza Kampanyası''nı düzenlediklerini ve kampanyada
toplanan 12 milyon 300 bin imzayı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e teslim ettiklerini
hatırlattı.
Kamu Kurumlarında Çalışan Personelin Kılık, Kıyafet Yönetmeliği'nin
çağ dışı olduğunu belirten Gündoğdu, yönetmeliğin ayakkabının topuk
boyunu, giydiği kıyafetin rengini belirlediğini, erkeklerin bıyık
biçimine, favorilerine, giydiği kumaşın cinsine karıştığını
anlattı.
Tüm Türkiye'de yönetmeliği yok sayarak ''sivil itaatsizlik
eylemi'' başlattıklarını ifade eden Gündoğdu, Memur-Sen'e
üye kamu çalışanlarının devlet dairelerinde sivil kıyafetle görev
yapmaya başladığını söyledi.
Memur-Sen üyelerinin yüzde 85 oranla eyleme katıldığını dile
getiren Gündoğdu, şöyle devam etti:
''Şu an itibariyle bir sıkıntı yok. Üyelerimiz, bulundukları yerde
isteyen kravatsız, isteyen başörtülü işe giderek hayatı
normalleştirdi. Olumsuz bir hava söz konusu değil. Bu yasak
kalkıncaya kadar, yönetmeliği tanımadan yolumuza devam edeceğiz.
Yarın da ertesi gün de eylemimiz devam edecek. İtaatsizlik eylemi,
memurlara kılık kıyafetin serbest olmasına kadar devam edecek.
Yönetmeliğin dayattığı faşizan yaklaşımı reddediyoruz.
Evrensel hukukun genel sağlık diye altını çizdiği temiz ve
hijyen olma, genel ahlak dediği toplumun örfüne ve adedini karşı
olmama ve kamu güvenliği boyutuyla da tanınır olma ifadelerini
dikkate alarak yolculuğumuzu yapacağız. Sivil itaatsizlik eylemiyle
kamuoyunu çarpık yönetmelikle bir kez daha yüzleştirmek, sarsıcı
olmak istiyoruz. Bundan sonra kadının ve erkeğin kılık
kıyafetine bakarak çalışmasını değil, ne ürettiğine bakarak
çalışmasını sağlayan, eğitim hakkı, çalışma hakkı, siyaset hakkı
gibi hakların kullanımını engellemeyen normal kıyafetle yolumuza
devam edeceğiz.''
''Her türlü hukuki desteği veririz''
Kılık kıyafet kuralına uymamanın cezasının uyarı ve kınama olduğuna
dikkati çeken Gündoğdu, daha önce bu konuda memurlara verilen uyarı
ve kınama cezalarının yargıya taşınamadığını bildirdi. Toplu
sözleşme ile gelen kazanımla uyarı ve kınamaların da artık yargıya
taşınabildiğini anlatan Gündoğdu, ''Bugünkü eylemde
üyelerimiz bu konuda bir sıkıntı yaşamadı ama öyle bir durum olursa
da her türlü hukuki desteği veririz. 'Yönetmelik, evrensel hukuktan
büyüktür' diyen yasakçı yönetmeliğe sığınarak soru soranlar olursa
hukuki cevaplarımızı veririz. Bu düzenlemenin iptalinin arkamızdan
gelmesini bekleyeceğiz'' diye konuştu.
''Toplumsal bir yara var''
Gündoğdu, yaptıkları eylemden memnun olanlar kadar memnun
olmayanlar da bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Yaptığımızdan rahatsız olanlar da var. 'Zamanı
mıydı' diye soranlar da var. 'Elinize sağlık' diyenler de
var. 'Bu, milletin derdidir' diyenler de var. Bunların hiçbirisi
bizim için sorun değil. Burada toplumsal bir yara var. Hep beraber
12 Eylül referandumunda 23 maddelik de olsa milletin istediği bir
anayasa değişikliği yaptık. Anayasasını değiştiren ama
yönetmeliğini değiştiremeyen bir ülke olmak
istemiyoruz.''