'Atatürk'ü unutturmak istiyorlar!'
Eğitim İş Başkanı Veli Demir'in AKP ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e olan kızgınlığı dinmiyor. Demir, Ders Kitapları Yönetmenliği'ndeki değişikliklerin anayasal bir suç olduğu görüşünde.
Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, “Burada temel amaç;
Türk ulusuna Atatürk’ü unutturarak, ulusal kimliği yok etmektir.
Bakanlık gerçekleştirdiği bu değişikliklerle eğitimin piyasa
koşullarına sunulmasında da önemli adımlar atmış
bulunmaktadır” görüşünü savundu.
Demir, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı Yönetmeliği ile Ders Kitapları Yönetmeliği’nde yaptığı
değişikliklere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Demir’in açıklaması
şöyle:
“Cumhuriyetimizin tasfiyesinde araç haline getirilen Milli
Eğitim Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği bu değişiklikler, siyasi
iktidarın Atatürk ve laiklik karşıtı olduğunu bir kez daha
tescillemiştir. Öte yandan söz konusu değişikliklerle
eğitimin piyasa koşullarına sunulmasında da önemli adımlar atılmış
bulunmaktadır.
652 Sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı görevleri arasında yer
alan ‘Atatürk devrim ve ilkeleri doğrultusunda eğitim yapmak’
bölümünün kaldırılmasıyla başlatılan süreç, MEB Talim ve
Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerle
sürdürülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, kuruluşundan itibaren politika
belirleyici bir danışma ve karar organı olarak çok önemli işlevi
olan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın üye sayısı, 15’ten 10’a
düşürülmüş, üyelerin eğitim alanından gelme zorunluluğu
kaldırılmıştır. Kısacası eğitim biliminin merkezi olan
Talim ve Terbiye Kurulu, yol geçen hanına dönüştürülmüştür.
Bakanlık gerçekleştirdiği değişikliklerle, eğitimin ihtiyaçlarından
ziyade kadrolaşmayı hedeflediğini bir kez daha
kanıtlamıştır.
Tüm eksikliklerine rağmen, akla ve bilime dayalı önceki eğitim
programlarımızın içerikleri, 2003 ve sonraki süreçte
gerçekleştirilen operasyonlarla, bilimsellikten uzak, dinci,
neo-liberal eğitim politikalarının gereksindiği yönde düzenlendi.
Siyasi iktidar, teslim olduğu emperyalist güçlerin talebi
olan, yeni nesilleri bilgisizleştirme, köksüzleştirme,
kimliksizleştirme yolunda açıkça adımlar atmaktadır.
Nitekim hazırlanan yönetmelikte bir tek Cumhuriyet, Atatürk ve Türk
ulusu sözcüklerine rastlanmamıştır.
Talim ve Terbiye Kurulu’nun ulusal eğitimimizdeki stratejik
konumu, eğitimle ilgili aldığı kararların tüm Türkiye coğrafyasında
uygulanabilir olmasından ileri gelir. Türkiye coğrafyasında insan
yetiştirme düzeninde rol alan Talim ve Terbiye Kurulu’nun,
Bakanlığın uydusu olmaktan çıkartılıp özerk yapısının
güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu değişikliklerle insan
yetiştirme düzenimize müdahale süreci fiilen tamamlanmak
üzeredir.
Yine Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 12 Eylül 2012 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanan Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği
ile yürürlükte olan yönetmelik kaldırılmıştır. Yayımlanan
yönetmeliğe göre artık ders kitaplarını inceleyen Öğretim
Materyallerini Geliştirme, İnceleme Merkezi de
kapatılmıştır.
652 Sayılı KHK ile Milli Eğitimin görevleri arasından Atatürk İlke
ve Devrimleri ile Cumhuriyetin kazanımlarını çıkaran Bakanlık, aynı
uygulamayı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği’nde de
yapmıştır. Artık ders kitapları hazırlanırken, ‘Atatürk
ilke ve inkılaplarına; laik, sosyal hukuk devletine uygun olma
kriteri’ aranmayacak.
'AMAÇ ATATÜRK'Ü UNUTTURMAK'
Burada temel amaç; Türk ulusuna Atatürk’ü
unutturarak, ulusal kimliği yok etmektir. Yaşanan sivil
anayasa tartışmalarını da düşünürsek, bu değişikliklerle
Türkiye’nin etnik ve dini temelde bölünmesine zemin
hazırlanmaktadır. Hiç kuşkusuz yeni yönetmeliklerle yapılan
değişiklikler, anayasal bir suçtur.
AKP iktidarı eğitimi piyasa koşullarına sunmakta ve ulusal
değerleri tasfiye etmekte kararlı görünmektedir. Eğitim-İş, AKP
iktidarının ulusal ve kamusal eğitimi yok etmeye yönelik saldırı
yasalarına karşı kararlılıkla mücadelesini sürdürecektir.”