Avuç içi fişlemeye son, bilgiler imha edilmeli!
Kamuoyunda “fişleme” olarak bilinen özel hastanelere girişte parmak izi ya da avuç içi taraması yapmadan muayene olmayı engelleyen SGK düzenlemesi, Danıştay’dan döndü.
- Kamuoyunda “fişleme” olarak bilinen özel hastanelere girişte parmak izi ya da avuç içi taraması yapmadan muayene olmayı engelleyen SGK düzenlemesi, Danıştay’dan döndü. Danıştay’ın gerekçeli kararında Anayasa’ya göre kamu makamlarının kişisel verileri “keyfi” kullanma hakkının olmadığı belirtilirken, “terör ve suç örgütlerinin kişisel verileri ele geçirme yönündeki faaliyetlerinin artması gibi etkenler, günümüzdeki kişisel verilerin en üst seviyede korunmasını zorunlu kılmaktadır” ifadeleri dikkat çekti. Danıştay, “Uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacağı açıktır” diyerek, söz konusu maddelerin yürütmesini durdu. Davayı açan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), düzenlemenin yürürlükte olduğu dönemde alınan parmak izi veya avuç işi tarama bilgilerinin mahkeme kararı doğrultusunda “derhal” imha edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), özel hastanelerde muayene olmak isteyenlere SGK’nın zorunlu kıldığı Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi’ne ilişkin Danıştay’a başvurdu. SES’in itirazını haklı bulan Danıştay, gerekçeli kararında anayasaya işaret ederek, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki söz konusu maddelerin “Uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacağı açıktır” diyerek, yürütmesini durdu.
KİŞİSEL VERİ ANAYASANIN
GÜVENCESİNDE
Danıştay kararında “kişisel verilerin korunması
hakkı”nı vurgulayarak, “Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler,
geleneksel yöntemlerle mümkün olmayan çok sayıda verinin
toplanabilmesi, daha önce birbirinden ilişkisiz şekilde tutulan pek
çok verinin merkezi olarak bir araya getirilebilmesi, veriden yeni
veriler üretme kapasitesinin artırılması, verilere erişim ve veri
transferinin kolaylaşması, kişisel verilerin ticari işlemler için
kıymetli bir varlık niteliği kazanması sonucunda, özel sektör
unsurlarınca yaratılan risklerin daha yaygın ve önemli boyutlara
ulaşması, terör ve suç örgütlerinin kişisel verileri ele geçirme
yönündeki faaliyetlerinin artması gibi etkenler, günümüzdeki
kişisel verilerin en üst seviyede korunmasını zorunlu kılmaktadır”
dendi.
‘Kamu makamları keyfi kullanamaz’
Kararda, kişisel verilerin korunması hakkının anayasal ile güvenceye bağlandığının, “kamu makamlarının keyfi müdahalelerine karşı korunma altına” alındığının altı çizildi.
‘Önceki bilgiler imha edilmeli’
SES Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Kara, uygulamanın hukuksal bir dayanağının kalmadığını belirterek, özel hastanelere uygulamanın kaldırıldığına ilişkin Danıştay kararı ile birlikte bilgi verilmesi gerektiğini kaydetti. Kara, “SGK, önceden uygulamaya tabi tuttuğu hastaların bilgilerini de derhal imha etmeli” diye konuştu.