Başörtüsü genelgesi Memur Sen'i çıldırttı!
İçişleri Bakanlığı'nın valiliklere gönderdiği yaz genelgesiyle ilgili kamuoyuna yansıyan haberlere Memur Sen'den sert tepki geldi...
Valiliklerinde yaz kıyafeti uygulaması ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği yasakçı genelgede: “İklim koşullarının olumsuz etkilerini azaltmak ve görevin daha rahat yürütülmesini sağlamak amacıyla, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5. Maddesinde belirtilen “Bayan personelin temiz, düzgün, ütülü, sade giysi ile normal topuklu ayakkabı giyebileceği, başın daima açık ve saçların düzgün taranmış ya da toplumsal olacağı, kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz ya da giysi ile terlik ve sandalet tipi veya boyasız ayakkabı giyilemeyeceğine” dikkat çekilerek bu” hususlara uyulmak ve sıralı amirlerce titizlik ve duyarlılıkla konuya gereken önem verilmek ve izlenmek şartı ile 13 Mayıs- 14 Eylül 2013 tarihleri arasında ilimizde yaz kıyafeti uygulamasına geçilecektir” Denilmiştir.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN TÜRBAN KARARINDAN HÜKÜMET DE
RAHATSIZ
Halkımız ve kamu çalışanları hükümetten kılık-kıyafet
serbestliğinin tanınması ve kamu kurumlarında uygulanan
başörtüsü yasağının kaldırılması yönünde sevindirici bir
haber beklerken, yaz kıyafeti ile ilgili tanınan serbestlikle
birlikte İçişleri Bakanlığı tarafından özellikle başörtüsü
yasağının sürdürülmesine vurgu yapılarak, “durmak yok,
yasakçılığa devam” şeklinde bir genelge yayınlaması son derece
şaşırtıcı ve düşündürücü bulunmuştur. Hükümet Başörtüsü
Yasağına Fransız kalmıştır.
YAZ KARARNAMESİNDEN BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI ÇIKTI
Bir taraftan hükümet tarafından demokratikleşme ve özgürleşme
yönünde önemli adımlar atılırken, 12 Eylül ve 28 Şubat
darbelerinin izleri silinmeye çalışılırken diğer
taraftan Anayasa da, yasalarda ve evrensel hukuk metinlerinde
olmayan başörtüsü yasağının 12 Eylül 1982 darbesi ürünü olan
bir genelgeyle inatla sürdürülmeye çalışılmasının esbabı
mucibesini anlamak mümkün değildir.
Bilindiği üzere Memur-Sen Konfederasyonu olarak 14 Ocak-16 Şubat
tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz imza kampanyasında
toplanan 12 Milyon 300 bin İmza, gereği yerine getirilmek
üzere 8 Mart Dünya kadınlar gününde hükümeti temsilen Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın: Faruk Çelik'e teslim edilmiştir.
Ne yazık ki hükümet 12 Milyon 300 bin rakamını görmezlikten,
bilmezlikten ve duymazlıktan gelerek konuya Fransız
kalmıştır. Bunun ardından 18 Mart 2013 günü itibariyle
başörtüsü dâhil kamuda kılık-kıyafeti serbestliğini amaçlayan
“Sivil İtaatsizlik Eylemi” başlatılmış olup, bu eylem tüm kamu
kurum ve kuruluşlarında sürdürülmektedir.
Hükümet; Yasakçılıktan mı, özgürlükten mi yana olduğuna karar
vermelidir. Bilindiği üzere 28 Şubat sürecinde başörtülü
oldukları gerekçesiyle atılan veya çalıştırılmayan yüzlerce
bayan kamu çalışanları hükümet tarafından çıkarılan disiplin,
sicil affı, ya da tanınan yeni bir hakla tekrar göreve
dönmeleri sağlanmıştır. Ancak onların çalışmasını engelleyen
başörtüsü yasağının kaldırılması yönünde her hangi bir
adım atılmamıştır. Başörtüsü inanma hürriyetinin gereği olarak
bir insanlık hakkı olup bu hakkın gasp edilmesi açıkça suçtur.
Yasakları koyanlar kadar, yasakların devamını sağlayanlar
da suçludur. Halkımız ve kamu çalışanlarının kahir
ekseriyeti bu anlamsız başörtüsü yasağın sonlandırılmasını,
hükümetin yasakçılıktan yana mı, yoksa özgürlükçülükten yana mı
olduğu yönünde ivedilikle bir karar vermesini
bekliyor. Yasakçı Yönetmeliği de, yasakçı genelgeyi de
tanımıyoruz.
Biz Memur-Sen ve ona bağlı sendikalar olarak hukuki dayanaktan
yoksun bir utanç vesikası olan 1982 Model yasakçı yönetmeliği
tanımadığımız gibi başörtüsü yasağının devamından yana tavır
alan İçişleri Bakanlığının genelgesini de tanımıyoruz.
Bu genelge hükümetin başlattığı demokrasi ve özgürlük hareketlerini
baltalayan 12 Eylül ve 28 Şubat zihniyetini yaşatmaya çalışan
antidemokratik bir genelgedir. Bu genelgeyi kınıyoruz.
İçişleri Bakanlığını halkın ve komu çalışanlarının sesini duymaya
başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda sendikaların, sivil
toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin uzlaşmacı
yaklaşımını görmeye bu genelgeyi derhal geri çekmeye davet
ediyoruz. Aksi takdirde Yasak sürdükçe direnişimizin de
süreceğini kamuoyuna ilan ediyoruz.