Başörtüsü yasağı en büyük şiddettir!
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, katıldığı toplantıda gündeme ait konuları değerlendirdi.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı
Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir Sen Çorum Şubesi tarafından düzenlenen
Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’na katıldı. Toplantıda bir
konuşma yapan Gündoğdu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin 1930 yılında kadınlara seçme hakkını, 1934’te yılında
ise seçilme hakkını verdiğini belirterek, yıl 2012 olmasına rağmen
kadına kendisinin ne giyeceği hakkını devletin vermediğini
söyledi.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KADINA YAPILAN EN BÜYÜK ŞİDDETTİR
Başörtüsünün hala engellerle karşılaştığının ve kadının ne
giyeceğine karar verme yetkisinin bulunmadığını dile getiren
Gündoğdu, “Bu kadın Başbakanı seçiyor. Bakanı seçiyor.
Milletvekillerini seçiyor. Belediye Başkanı seçiyor. Muhtarını
seçiyor, ama ne giyeceğini seçemiyor. Karşısında kim var;
devlet var. Aynı devlet karısını döven erkek üzerinden yüzde 99,
yüzde 1’de kocasını döven kadın üzerinden şiddete karşı. Hepimiz
şiddete karşıyız. Başörtüsü yasağı kadına uygulanan en önemli
şiddettir. Bu şiddet hala devlet eliyle sürdürülmektedir” dedi.
Milli eğitimdeki kılık kıyafet yönetmeliğindeki değişikliği
‘bardağın yarısının doldu’ olarak değerlendirdiklerini dile getiren
Gündoğdu, ancak bardağın diğer yarısının boş olduğunu belirtti.
DEVLET DAİRELERİNDE SERBEST KIYAFETE GEÇİLMELİ
Devlet dairesinde erkek öğretmenin kravat mecburiyeti başta
olmak üzere serbestliğe geçilmesi gerektiğini dile getiren
Gündoğdu, kadın öğretmenin başörtülü derse gelememesini cinsiyet
ayrımcılığı olarak niteleyerek, bu ayrımcılığa son verilmesi
çağrısında bulundu. Gündoğdu, başörtüsünün inanç ve demokrasi
özgürlüğü gereği serbest olması, doğuştan gelen haklar gereği de
asla yasaklanmaması gerektiğini belirtti.
"BİR SANATÇI MÜSVEDDESİ ÇIKMIŞ..."
Başörtülülerle ilgili sarf ettiği sözler nedeniyle tiyatrocu Serra
Yılmaz’ı da isim vermeden eleştiren Gündoğdu, “Bir sanatçı
müsveddesi çıkmış “başörtülüleri görüne öcü görmüş gibi
oluyorum” diyor. Biz bu zavallı için 'seni görünce domuz
görmüş gibi oluyor' demeyeceğiz. Domuzu da Allah yarattı. 'Vardır
bir hikmeti' deyip yolumuza devam edeceğiz. Millete tepeden
bakanların artık karşılığının olmadığını bilmeleri lazım”
ifadelerini kullandı.
Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili de görüşlerini dile getiren
Gündoğdu, Esed’in baş avukatı Rusyanı’nın dahi Esed’in gideceğini
dillendirdiğine işaret ederek, Türkiye’de hükümetin, devletin,
sivil toplum kuruluşları, siyasi partilerin tamamının Suriyelilerin
demokrasiye geçişine bir an önce katkıda bulunması ve oradaki
çocukların geleceğinin karartılmaması için önlemler almasını
istedi.
Dünyadaki gelişmeleri görmezden gelerek sendikacılık
yapamayacaklarını anlatan Gündoğdu, “Bugün dünyada hala
süper güç olarak Amerika var. ABD son 1.5 ay içerisinde gelişen 3
olay var. Birincisi Peygamber Efendimize hakaret içeren olay.
Senaristi, oyuncuları, hazırlayanları sponsorları ya kendilerini
Hıristiyan olarak yada Yahudi olarak tanımlıyor. Ama
içeriği peygamberimize hakaret. Hz. İsa ve Hz. Musa bu yüce
insanlar hayatta olsaydı asla Hz. Muhammed’e dil uzatılmasına
müsaade etmezlerdi. Obmanı’nın başkan seçilmesi. Türkiye bile
sempati ile bakıyor. Rakibine bakıyorlar rakibinin İsrail
dostluğuna bakıyorlar. Ehvel-i şerde olsa bir kısmı da babasının
Hüseyin oluşuna bakıyor.Bizde derin devlet hangi kirli işleri
yapmışsa Amerikanın derin devleti de İsrail dostu olmayan büyük
şeytanın temsilciliğini yapmayacak birisini asla ABD devlet
başkanlığına seçmez. Bir haftaya kadar İsrail düşmandı Obama’ya,
ancak İsrail’in bombaları Gazzeli çocuklar üzerine yağarken yine
onların dostu Obama olmuştur. Kainatın ilk ırkçısı şeytandır.
Yeryüzünde de şeytanın en önemli temsilcisi Amerikadır. Yardımcısı
da terörist devlet İsrail’dir”
"DÜN CAMİLERİ AHIR YAPAN CHP ZİHNİYETİ.."
Batı medeniyeti, emperyalizm ve Siyonizmin düşmansız ayakta
duramayacağına dikkat çeken Gündoğdu, “Ya düşman edeceği ülkeler
olacak, yada sömüreceği.Osmanlının son yılları ve Cumhuriyetin ilk
yıllarında ülkemizde Batı hayranları türemişti. Sonra dinin içini
boşlatma işlemleri başladı. Ezanların Türkçe okutulduğu dönemden
camilerin ahır yapıldığı süreçlere. Dün camileri ahır yapan
CHP zihniyeti bugün Silivri’de mahkemeyi basıyor; 'siparişimizi
karşılamayan hukuk hukuk değildir' anlayışıyla. Ergenekon davası
'niye uzun sürüyor' diye soranlara, bizde hak veriyorduk. Uzun
sürmesin, kim haklı kim haksız ortaya çıksın. Ama şimdi
'dava bitmesin, dava devam etsin ama sonuçlanmasın' anlamına
gelecek yargıçları baskı altına alan kirli hukuk özlemini
Silivri’de sahneye süren yine eski CHP yandaşlarıyla ulusalcı
kanadıyla birlikte işbaşında. Harika sahaya sürme işleyiş olarak
yanlışlarla dolu ama bugün gelindiği nokta bile OECD ülkelerinin
167 saat gerisinde. Dünya görüşü ne olursa olsun Müslüman
çocuklarının tamamının koruyucu din eğitimi alması lazım. İsteyen
anne babada dönüştürücü din eğitimine tabi tutabilirler" dedi.
Memur-Sen olarak Arakan’a yardım kuruluşları olarak yardım
yapmaktan vazgeçtiklerini açıklayan Gündoğdu, “Arakana
yardım kuruluşları ile yardım yapmaktan vazgeçtik. Arakan’a olursa
Arakan’a, Arakan olmazsa Bangladeş’e Mehmet Akif İnan Memur sen
yetimhanesi yapma kararı aldık. Kurban bayramında iki genel başkan
yardımcısı 10 gün oradaydı. 6 bin 500 ve 7 bin 500 metrekarelik
arsa üzerinde pazarlık devam ediyor. 200 yetimlik külliye
inşa edeceğiz. Ve bu 200 yetimi de bir iş ve meslek sahibi yapana
kadar koruyucu aile görevi yapacağız. 700-800 bin TL’ye mükemmel
bir külliye yapılabiliyor. 80-90 TL’ye ayda bir yetimi
kucaklayabiliyoruz. Bir yetimin başını okşamaktan daha güzel ne
olabilir. Değerler sendikacılığı derken bunu kast ediyoruz”
şeklinde konuştu.