Davutoğlu: Sendika üyeliğinde noter şartı kalktı!
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Darbe yasalarını yürürlükten kaldırdık, inşallah darbe anayasalarını da yürürlükten kaldıracağız" ifadelerini kullanarak, sendikalara üyelikte noter şartını kaldırdıklarını bildirdi.
Başbakan Davutoğlu, Türk-İş 22. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, örgütlenmenin ve özgürlüklerin önünü açan yeni yasayı yürürlüğe koyduklarını, sendikalara üyelikte noter şartını kaldırdıklarını bildirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Son 13 yılda iş gücümüz 8 milyon 541 bin kişi arttı, istihdamımızda ise 7 milyon 750 bin artış oldu. Bu, dünya ekonomileri arasında istisnai bir durumdur. Çevredeki bütün ülkelerde özellikle gençlerde istihdam sorunu artarken, derinleşirken, işsizlik oranları yüzde 20'leri aşmışken, Türkiye sürekli olarak istihdamını ve iş gücüne katılımını artırdı" dedi.
"DARBE YASALARINI YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIK"
"Darbe yasalarını yürürlükten kaldırdık, inşallah darbe anayasalarını da yürürlükten kaldıracağız" ifadelerini kullanan Davutoğlu, Türk-İş'in, çalışma hayatının öncü ve köklü kurumlarından biri olduğunu belirterek, Başbakan olduğunda "emeğin, emekçinin ayağına gidilir" prensibi ile işçileri ziyaret ettiğini anımsattı.
"TÜRK-İŞ SADECE BİR SENDİKA KURULUŞU DEĞİLDİR"
Davutoğlu, Türk-İş'in sadece bir sendika kuruluşu olmadığını, Türkiye'de demokrasinin de sivil toplumun da omurgalı kuruluşlardan biri olduğunu belirtti. Türk-İş'in, merhum Adnan Menderes'in büyük riskler alarak yola çıktığı ve sonunda da büyük bedel ödediği, Türkiye'nin çok partili hayata geçiş sürecinin başlarında kurulduğunu anlatan Başbakan Davutoğlu, Türk-İş'in çeşitli zorlukları aşarak bugünlere ulaştığını kaydetti.
AK Parti iktidarından önceki Türkiye'de yaşanan sıkıntıları hatırlatan Davutoğlu, 13 yılda ülkede devrim niteliğinde hizmetler gerçekleştirdiklerini bildirdi. "Biz öyle bir coğrafyadayız ve öyle bir tarihi mirası almış durumdayız ki her kapı kapanır ama Türkiye yeni kapıları, yeni ufukları aşacak kudrete sahiptir" diyen Başbakan Davutoğlu, 13 yıldır işçinin hukukunu, işverenin hukukundan ayırmadıklarını vurguladı.
"AVRUPA BİRLİĞİ NORMLARINA UYGUN BİR İŞ KANUNU..."
İşçilere verilen haklar İşçi ve işverenler için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Başbakan Davutoğlu, Avrupa Birliği normlarına uygun bir iş kanununu hayata geçirdiklerini, 1 Mayıs'ı işçi, emek ve alın teri bayramı yaptıklarını, örgütlenme özgürlüğünü sağlayan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu uygulamaya koyduklarını anlattı. "Darbe yasalarını yürürlükten kaldırdık, inşallah darbe anayasalarını da yürürlükten kaldıracağız" ifadelerini kullanan Davutoğlu, örgütlenmenin ve özgürlüklerin önünü açan yeni yasayı yürürlüğe koyduklarını, sendikalara üyelikte noter şartını kaldırdıklarını bildirdi.
KÜRESEL KRİZ
Küresel kriz sonrasında dünyada istihdamı en hızlı artıran ülkelerden biri olduklarını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küresel krizlere rağmen ulusal istihdam stratejisini yürürlüğe koyduk. Son 13 yılda iş gücümüz 8 milyon 541 bin kişi arttı, istihdamımızda ise 7 milyon 750 bin artış oldu. Bu, dünya ekonomileri arasında istisnai bir durumdur. Çevredeki bütün ülkelerde özellikle gençlerde istihdam sorunu artarken, derinleşirken, işsizlik oranları yüzde 20'leri aşmışken, Türkiye sürekli olarak istihdamını ve iş gücüne katılımını artırdı. Sadece geçen yıl 1,4 milyon istihdam oluşturdu. Aynı dönemde Avrupa'da hiçbir ülkede hatta neredeyse Avrupa'nın toplamında Türkiye'deki istihdam kadar istihdam üretilemedi." Kayıt dışılığı önemli ölçüde azalttıklarını, daha da azaltmaya devam edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, sigortalı sayısının 12 milyondan 21 milyona çıktığını, 184 lira olan asgari ücretin bin liraya kadar yükseldiğini ve şimdi bin 300 liraya çıkacağını kaydetti.
TAŞERONLARIN ÖZLÜK HAKLARI
Kamuda çalışan taşeron işçilerin özlük haklarına ilişkin önemli iyileştirmeler yaptıklarını, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı yürürlüğe koyduklarını anımsatan Başbakan Davutoğlu, kamuda çalışan 214 bin geçici işçiyi sürekli işçi kadrosuna geçirdiklerini, özelleştirme nedeniyle işsiz kalan işçilere de emeklilik hakkını elde edene kadar kamuda 4C statüsünde istihdam edilme hakkını getirdiklerini ifade etti. 2003 yılında sadece 118 bin kişi işsizlik sigortası fonundan faydalanırken, bu yılın 11 ayında 517 bin işsiz vatandaşın fondan yararlandığını aktaran Başbakan Ahmet Davutoğlu, İŞKUR aracılığıyla 11 ayda 2,4 milyon kişiye danışmanlık hizmeti verildiğini bildirdi. Davutoğlu, engelli vatandaşlara yönelik de çalışmalar yapıldığını belirterek, şunları anlattı: "2002'de 5 bin 700 olan engelli memur sayısı bugün 41 bine ulaştı. Hem bu ay içerisinde hem de 2016'da engelli vatandaşlarımızdan yeni atamalar yapacağız.
ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN HAKLARI İÇİN KRİTİK AÇIKLAMA
Engelli vatandaşlarımıza, yakınlarına, milletimize hayırlı olsun. Engelli çocuğu bulunan kadın sigortalılara 5 yıla kadar erken emeklilik hakkını getirdik. Kadınlarımıza 3 çocuk için 6 yıla kadar doğum borçlanması hakkı tanıdık. Basın çalışanlarının yıpranma hakkını iade ettik. Ev hizmetlerinde çalışanlara kolay sigortalı uygulaması için yasal düzenleme yaptık, inşallah uygulamaya nisan ayında başlayacağız." AK Partili kadrolar olarak hiçbir zaman elde edilen başarıyla yetinmediklerine işaret eden Davutoğlu, "Her zaman geleceğe dair büyük hedeflerimiz var. Yeni döneme de bu bilinçle, bu şuurla hazırlandık" diye konuştu. Seçim beyannamesini milletin beklentileri yönünde değerlendirdiklerini, işçilerin sesine kulak verdiklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, iş dünyasındaki sendika temsilcilerin katılımıyla 7 saat süren istişare toplantıları yaparak, hükümet programını hazırladıklarını bildirdi. Seçim beyannamesinde yer alan vaatlere de değinen Davutoğlu, tarım arazilerinin korunacağını, GDO'lu ürünlere karşı da mücadele yürütüleceğini belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye bir kudret ve şefkat devleti olarak hem 78 milyona hem de dünyanın her köşesindeki mazlumlara sahip çıkacak olgunluğa ve tarihi sorumluluk anlayışına sahiptir" dedi. Davutoğlu, Türk-İş'in 22. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yüksek bir katılımla gerçekleştirilen 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi sonrası milli iradenin meşruiyetinin, gücünün tecelli ettiğini, o güç ve coşkuyla çalışmaya devam ettiklerini söyledi. AK Parti'nin, yeni Türkiye'yi inşa hedefine şimdi daha da güçlü bir şekilde "haydi bismillah" diyerek başladığını aktaran Davutoğlu, "Emekçilerimizin sabah işe başlarken çektikleri besmele ile biz de 2 Kasım sabahı işe başladık. Gördüğünüz gibi bütün kadro olarak hiçbir tatil, dinlenme düşüncesi olmadan koşturuyoruz, koşturmaya devam edeceğiz. İnşallah bu yeni dönemde 78 milyon insanımızın da yüzü gülecek. Türkiye'ye ümit bağlayan gönül coğrafyasındaki bütün kardeşlerimizin de yüzü gülecek" diye konuştu. Türkiye'nin hem sınırlarındaki insanlara hem de dünyanın her köşesindeki mazlumlara sahip çıkacak olgunluğa sahip olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi bugünkü huzurlu, müreffeh dünyada itibarlı konumuna taşıyan siyasi kadro yeni hizmetlerini hayata geçirdikçe bundan Türkiye'deki herkes, her kurum payına düşeni alacak. Elbette emekçilerimiz de Türk-İş de payına düşeni alacak. Yeni bir dönem için en temel şiarımız daha fazla adalet, daha fazla hakça paylaşım olacak." AK Parti hükümetini kurduktan sonra AB-Türkiye Zirvesi'ne katıldıklarını anımsatan Davutoğlu, "Şu bir hafta-on günlük tempo bile Türkiye'nin ne kadar çetin bir coğrafyada ne kadar büyük sınamalar ile karşı karşıya olduğunu ama aynı zamanda da kendi onurunu korumak gerektiğinde de ne kadar cesur adımlar atabileceğini gösteren bir hafta-on gün yaşadık" ifadesini kullandı.
AB-TÜRKİYE ZİRVESİ
AB-Türkiye Zirvesi'nin 11 yıl sonra gerçekleştiğini ve çok önemli kazanımlar elde ettiklerine dikkati çeken Davutoğlu, bu zirvede alınan kararlarla Türkiye-AB ilişkilerinde yeni fasılların açılmasıyla, yeni ufuklara doğru ilerlediklerini kaydetti. - "Türkiye kendi insanını doyuracak güce ulaştı" Türkiye'nin vize muafiyetini elde etmesinin birçok sebebi bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Ekonomimiz güçlü, siyasetimiz güçlü ama en önemli sebebi ne biliyor musunuz? AB liderleri artık, ben bunu toplantıda da onlara hitaben söyledim, biliyorlar ki Türk insanı iş aramak için Avrupa'ya gitmez artık. Çünkü Avrupa'da iş aradığında iş bulamayan Avrupalılar yaşıyor. Türkiye kendi insanını doyuracak güce ulaştı, hamdolsun. Bir daha kimse bu ülkenin çocuklarını, Anadolu'nun yiğit insanlarını başka ülkelerde iş aramak zilletine düşüremeyecek inşallah. Çünkü onlar çok iyi biliyorlar ki Türk ekonomisi Avrupa'nın toplamı kadar istihdam üretiyor. Bir Türk niye bu anlamda Avrupa'ya gitsin. Avrupa'dan insanlar artık Türkiye'ye 'Acaba iyi şartlarda iş bulabilir miyiz' diye dönüp bakacaklar." "AB-Türkiye Zirvesi ile açtığımız yeni çığırda üyeliğimiz ivme kazanacak. Vize muafiyeti sağlanacak, aramızda üst düzey enerji, ekonomi, siyasi diyalog süreçleri başlayacak ve orada da zikrettiğimiz gibi biz Avrupalı bir halk olarak Avrupa kıtasının kaderini şekillendireceğiz.
"AVRUPA'NIN TARİHİ TÜRKİYE OLMADAN YAZILAMAZ"
Avrupa'nın tarihi de geleceği de Türkiye olmadan yazılamaz" diyen Davutoğlu, Brüksel'de bir Avrupalı lider olarak Avrupalılara seslendiğini, daha sonra ise güvenoyu aldıktan sonra geleneğin bir devamı olarak KKTC'ye daha sonra Azerbaycan'a gittiğini söyledi. Başbakan Davutoğlu, yaptıkları görüşmeler neticesinde Azerbaycan'la Türkiye ilişkilerinin yeni başarılar ile taçlanacağını dile getirdi. Ahmet Davutoğlu, "Son 13 yılda pek çok alanda olduğu gibi çalışma hayatında da gelişmiş Batı ülkeleri ile aramızdaki mesafeyi büyük ölçüde kapattık. Şimdi hedefimiz bu kazanımları koruyarak, önümüzdeki süreçte daha da ileri adımlar atmak" şeklinde konuştu. - "Demokratik kazanımlarımızı daha da ileri götürmek en temel hedefimiz" AK Parti'nin seçim beyannamesi ve hükümet programına değinen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Çok kapsamlı bir reform paketimiz var. Demokratik kazanımlarımızı daha da ileri götürmek en temel hedefimiz. Zira biliyoruz ki daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok değer üretimi, daha adil bir paylaşım demektir. İkinci nesil reformlarla demokrasiyi sadece vesayet sistemine karşı güçlendirmekle yetinmeyip, demokrasiyi bir daha hiçbir şekilde tehdit altına düşmeyecek şekilde kurumsallaştırmak istiyoruz. Öncelikli 25 sektörel değişim programına ilaveten yapısal düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Şeffaflık ve yoksullukla mücadele konusunda önemli bir reform paketimiz olacak. Yatırım ortamını iyileştirmek için bir reform paketi daha hazırlayacağız. İşgücü piyasası ve istihdamın artırılmasına dönük bir reform çalışmamız var. Kamu maliyesine ilişkin reformlar yapacağız. Kamu personel reformu yapacağız. Yapacağımız bütün bu reformlarda işçi-işveren kesimi başta olmak üzere toplumun bütün kesimlerinden alacağımız bütün destek son derece hayatidir. Bu manada Türk-İş'in yol arkadaşları bizim için her şeyden daha önemlidir." Rusya'nın, Türkiye'nin hava sahasını ihlal etmesi sonrası bir gerilim yaşandığını vurgulayan Davutoğlu, "Türkiye serinkanlılıkla, yıllara sari dostluğun hatırı ile hareket ediyor. Türkiye'nin sınırları, hava sahası, deniz sınırları kutsaldır ve bunları korumak bizim için onurlu bir görevdir. Hem haktır hem de görevdir" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Son 13 yılda iş gücümüz 8 milyon 541 bin kişi arttı, istihdamımızda ise 7 milyon 750 bin artış oldu. Bu, dünya ekonomileri arasında istisnai bir durumdur. Çevredeki bütün ülkelerde özellikle gençlerde istihdam sorunu artarken, derinleşirken, işsizlik oranları yüzde 20'leri aşmışken, Türkiye sürekli olarak istihdamını ve iş gücüne katılımını artırdı" dedi.
"DARBE YASALARINI YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDIK"
"Darbe yasalarını yürürlükten kaldırdık, inşallah darbe anayasalarını da yürürlükten kaldıracağız" ifadelerini kullanan Davutoğlu, Türk-İş'in, çalışma hayatının öncü ve köklü kurumlarından biri olduğunu belirterek, Başbakan olduğunda "emeğin, emekçinin ayağına gidilir" prensibi ile işçileri ziyaret ettiğini anımsattı.
"TÜRK-İŞ SADECE BİR SENDİKA KURULUŞU DEĞİLDİR"
Davutoğlu, Türk-İş'in sadece bir sendika kuruluşu olmadığını, Türkiye'de demokrasinin de sivil toplumun da omurgalı kuruluşlardan biri olduğunu belirtti. Türk-İş'in, merhum Adnan Menderes'in büyük riskler alarak yola çıktığı ve sonunda da büyük bedel ödediği, Türkiye'nin çok partili hayata geçiş sürecinin başlarında kurulduğunu anlatan Başbakan Davutoğlu, Türk-İş'in çeşitli zorlukları aşarak bugünlere ulaştığını kaydetti.
AK Parti iktidarından önceki Türkiye'de yaşanan sıkıntıları hatırlatan Davutoğlu, 13 yılda ülkede devrim niteliğinde hizmetler gerçekleştirdiklerini bildirdi. "Biz öyle bir coğrafyadayız ve öyle bir tarihi mirası almış durumdayız ki her kapı kapanır ama Türkiye yeni kapıları, yeni ufukları aşacak kudrete sahiptir" diyen Başbakan Davutoğlu, 13 yıldır işçinin hukukunu, işverenin hukukundan ayırmadıklarını vurguladı.
"AVRUPA BİRLİĞİ NORMLARINA UYGUN BİR İŞ KANUNU..."
İşçilere verilen haklar İşçi ve işverenler için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Başbakan Davutoğlu, Avrupa Birliği normlarına uygun bir iş kanununu hayata geçirdiklerini, 1 Mayıs'ı işçi, emek ve alın teri bayramı yaptıklarını, örgütlenme özgürlüğünü sağlayan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu uygulamaya koyduklarını anlattı. "Darbe yasalarını yürürlükten kaldırdık, inşallah darbe anayasalarını da yürürlükten kaldıracağız" ifadelerini kullanan Davutoğlu, örgütlenmenin ve özgürlüklerin önünü açan yeni yasayı yürürlüğe koyduklarını, sendikalara üyelikte noter şartını kaldırdıklarını bildirdi.
KÜRESEL KRİZ
Küresel kriz sonrasında dünyada istihdamı en hızlı artıran ülkelerden biri olduklarını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küresel krizlere rağmen ulusal istihdam stratejisini yürürlüğe koyduk. Son 13 yılda iş gücümüz 8 milyon 541 bin kişi arttı, istihdamımızda ise 7 milyon 750 bin artış oldu. Bu, dünya ekonomileri arasında istisnai bir durumdur. Çevredeki bütün ülkelerde özellikle gençlerde istihdam sorunu artarken, derinleşirken, işsizlik oranları yüzde 20'leri aşmışken, Türkiye sürekli olarak istihdamını ve iş gücüne katılımını artırdı. Sadece geçen yıl 1,4 milyon istihdam oluşturdu. Aynı dönemde Avrupa'da hiçbir ülkede hatta neredeyse Avrupa'nın toplamında Türkiye'deki istihdam kadar istihdam üretilemedi." Kayıt dışılığı önemli ölçüde azalttıklarını, daha da azaltmaya devam edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, sigortalı sayısının 12 milyondan 21 milyona çıktığını, 184 lira olan asgari ücretin bin liraya kadar yükseldiğini ve şimdi bin 300 liraya çıkacağını kaydetti.
TAŞERONLARIN ÖZLÜK HAKLARI
Kamuda çalışan taşeron işçilerin özlük haklarına ilişkin önemli iyileştirmeler yaptıklarını, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı yürürlüğe koyduklarını anımsatan Başbakan Davutoğlu, kamuda çalışan 214 bin geçici işçiyi sürekli işçi kadrosuna geçirdiklerini, özelleştirme nedeniyle işsiz kalan işçilere de emeklilik hakkını elde edene kadar kamuda 4C statüsünde istihdam edilme hakkını getirdiklerini ifade etti. 2003 yılında sadece 118 bin kişi işsizlik sigortası fonundan faydalanırken, bu yılın 11 ayında 517 bin işsiz vatandaşın fondan yararlandığını aktaran Başbakan Ahmet Davutoğlu, İŞKUR aracılığıyla 11 ayda 2,4 milyon kişiye danışmanlık hizmeti verildiğini bildirdi. Davutoğlu, engelli vatandaşlara yönelik de çalışmalar yapıldığını belirterek, şunları anlattı: "2002'de 5 bin 700 olan engelli memur sayısı bugün 41 bine ulaştı. Hem bu ay içerisinde hem de 2016'da engelli vatandaşlarımızdan yeni atamalar yapacağız.
ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN HAKLARI İÇİN KRİTİK AÇIKLAMA
Engelli vatandaşlarımıza, yakınlarına, milletimize hayırlı olsun. Engelli çocuğu bulunan kadın sigortalılara 5 yıla kadar erken emeklilik hakkını getirdik. Kadınlarımıza 3 çocuk için 6 yıla kadar doğum borçlanması hakkı tanıdık. Basın çalışanlarının yıpranma hakkını iade ettik. Ev hizmetlerinde çalışanlara kolay sigortalı uygulaması için yasal düzenleme yaptık, inşallah uygulamaya nisan ayında başlayacağız." AK Partili kadrolar olarak hiçbir zaman elde edilen başarıyla yetinmediklerine işaret eden Davutoğlu, "Her zaman geleceğe dair büyük hedeflerimiz var. Yeni döneme de bu bilinçle, bu şuurla hazırlandık" diye konuştu. Seçim beyannamesini milletin beklentileri yönünde değerlendirdiklerini, işçilerin sesine kulak verdiklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, iş dünyasındaki sendika temsilcilerin katılımıyla 7 saat süren istişare toplantıları yaparak, hükümet programını hazırladıklarını bildirdi. Seçim beyannamesinde yer alan vaatlere de değinen Davutoğlu, tarım arazilerinin korunacağını, GDO'lu ürünlere karşı da mücadele yürütüleceğini belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye bir kudret ve şefkat devleti olarak hem 78 milyona hem de dünyanın her köşesindeki mazlumlara sahip çıkacak olgunluğa ve tarihi sorumluluk anlayışına sahiptir" dedi. Davutoğlu, Türk-İş'in 22. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yüksek bir katılımla gerçekleştirilen 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi sonrası milli iradenin meşruiyetinin, gücünün tecelli ettiğini, o güç ve coşkuyla çalışmaya devam ettiklerini söyledi. AK Parti'nin, yeni Türkiye'yi inşa hedefine şimdi daha da güçlü bir şekilde "haydi bismillah" diyerek başladığını aktaran Davutoğlu, "Emekçilerimizin sabah işe başlarken çektikleri besmele ile biz de 2 Kasım sabahı işe başladık. Gördüğünüz gibi bütün kadro olarak hiçbir tatil, dinlenme düşüncesi olmadan koşturuyoruz, koşturmaya devam edeceğiz. İnşallah bu yeni dönemde 78 milyon insanımızın da yüzü gülecek. Türkiye'ye ümit bağlayan gönül coğrafyasındaki bütün kardeşlerimizin de yüzü gülecek" diye konuştu. Türkiye'nin hem sınırlarındaki insanlara hem de dünyanın her köşesindeki mazlumlara sahip çıkacak olgunluğa sahip olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi bugünkü huzurlu, müreffeh dünyada itibarlı konumuna taşıyan siyasi kadro yeni hizmetlerini hayata geçirdikçe bundan Türkiye'deki herkes, her kurum payına düşeni alacak. Elbette emekçilerimiz de Türk-İş de payına düşeni alacak. Yeni bir dönem için en temel şiarımız daha fazla adalet, daha fazla hakça paylaşım olacak." AK Parti hükümetini kurduktan sonra AB-Türkiye Zirvesi'ne katıldıklarını anımsatan Davutoğlu, "Şu bir hafta-on günlük tempo bile Türkiye'nin ne kadar çetin bir coğrafyada ne kadar büyük sınamalar ile karşı karşıya olduğunu ama aynı zamanda da kendi onurunu korumak gerektiğinde de ne kadar cesur adımlar atabileceğini gösteren bir hafta-on gün yaşadık" ifadesini kullandı.
AB-TÜRKİYE ZİRVESİ
AB-Türkiye Zirvesi'nin 11 yıl sonra gerçekleştiğini ve çok önemli kazanımlar elde ettiklerine dikkati çeken Davutoğlu, bu zirvede alınan kararlarla Türkiye-AB ilişkilerinde yeni fasılların açılmasıyla, yeni ufuklara doğru ilerlediklerini kaydetti. - "Türkiye kendi insanını doyuracak güce ulaştı" Türkiye'nin vize muafiyetini elde etmesinin birçok sebebi bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Ekonomimiz güçlü, siyasetimiz güçlü ama en önemli sebebi ne biliyor musunuz? AB liderleri artık, ben bunu toplantıda da onlara hitaben söyledim, biliyorlar ki Türk insanı iş aramak için Avrupa'ya gitmez artık. Çünkü Avrupa'da iş aradığında iş bulamayan Avrupalılar yaşıyor. Türkiye kendi insanını doyuracak güce ulaştı, hamdolsun. Bir daha kimse bu ülkenin çocuklarını, Anadolu'nun yiğit insanlarını başka ülkelerde iş aramak zilletine düşüremeyecek inşallah. Çünkü onlar çok iyi biliyorlar ki Türk ekonomisi Avrupa'nın toplamı kadar istihdam üretiyor. Bir Türk niye bu anlamda Avrupa'ya gitsin. Avrupa'dan insanlar artık Türkiye'ye 'Acaba iyi şartlarda iş bulabilir miyiz' diye dönüp bakacaklar." "AB-Türkiye Zirvesi ile açtığımız yeni çığırda üyeliğimiz ivme kazanacak. Vize muafiyeti sağlanacak, aramızda üst düzey enerji, ekonomi, siyasi diyalog süreçleri başlayacak ve orada da zikrettiğimiz gibi biz Avrupalı bir halk olarak Avrupa kıtasının kaderini şekillendireceğiz.
"AVRUPA'NIN TARİHİ TÜRKİYE OLMADAN YAZILAMAZ"
Avrupa'nın tarihi de geleceği de Türkiye olmadan yazılamaz" diyen Davutoğlu, Brüksel'de bir Avrupalı lider olarak Avrupalılara seslendiğini, daha sonra ise güvenoyu aldıktan sonra geleneğin bir devamı olarak KKTC'ye daha sonra Azerbaycan'a gittiğini söyledi. Başbakan Davutoğlu, yaptıkları görüşmeler neticesinde Azerbaycan'la Türkiye ilişkilerinin yeni başarılar ile taçlanacağını dile getirdi. Ahmet Davutoğlu, "Son 13 yılda pek çok alanda olduğu gibi çalışma hayatında da gelişmiş Batı ülkeleri ile aramızdaki mesafeyi büyük ölçüde kapattık. Şimdi hedefimiz bu kazanımları koruyarak, önümüzdeki süreçte daha da ileri adımlar atmak" şeklinde konuştu. - "Demokratik kazanımlarımızı daha da ileri götürmek en temel hedefimiz" AK Parti'nin seçim beyannamesi ve hükümet programına değinen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Çok kapsamlı bir reform paketimiz var. Demokratik kazanımlarımızı daha da ileri götürmek en temel hedefimiz. Zira biliyoruz ki daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok değer üretimi, daha adil bir paylaşım demektir. İkinci nesil reformlarla demokrasiyi sadece vesayet sistemine karşı güçlendirmekle yetinmeyip, demokrasiyi bir daha hiçbir şekilde tehdit altına düşmeyecek şekilde kurumsallaştırmak istiyoruz. Öncelikli 25 sektörel değişim programına ilaveten yapısal düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Şeffaflık ve yoksullukla mücadele konusunda önemli bir reform paketimiz olacak. Yatırım ortamını iyileştirmek için bir reform paketi daha hazırlayacağız. İşgücü piyasası ve istihdamın artırılmasına dönük bir reform çalışmamız var. Kamu maliyesine ilişkin reformlar yapacağız. Kamu personel reformu yapacağız. Yapacağımız bütün bu reformlarda işçi-işveren kesimi başta olmak üzere toplumun bütün kesimlerinden alacağımız bütün destek son derece hayatidir. Bu manada Türk-İş'in yol arkadaşları bizim için her şeyden daha önemlidir." Rusya'nın, Türkiye'nin hava sahasını ihlal etmesi sonrası bir gerilim yaşandığını vurgulayan Davutoğlu, "Türkiye serinkanlılıkla, yıllara sari dostluğun hatırı ile hareket ediyor. Türkiye'nin sınırları, hava sahası, deniz sınırları kutsaldır ve bunları korumak bizim için onurlu bir görevdir. Hem haktır hem de görevdir" dedi.