DES'ten öğretmen maaşı açıklaması
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, hükümet yetkililerinin 'son 10 yılda enflasyon oranının yüzde 154 olmasına rağmen, öğretmen maaşlarının enflasyonun iki katı oranında, yüzde 303 arttığı' yönündeki açıklamalarını reel bulmadı
Gürkan Avcı, "Memur maaşlarının belirlenmesinde
kullanılan katsayılarda son 10 yıl içerisinde görülen artış
miktarları ile aynı döneme ait bazı ürünlerin fiyatlarındaki artışa
bakarsak, memur maaşlarına yapılan zamların düşük olduğu ortaya
çıkacaktır." dedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Avcı, memur maaşlarının, kullanılan
katsayılarla birlikte değerlendirildiğinde, ücretlere 10 yıl
içerisinde gelen zam miktarının yüzde 360 değil yüzde 125 olduğunun
ve bunun yıllık ortalamasının yüzde 12,5 oranında ortaya çıktığının
görüleceğini bildirdi. DES Genel Başkanı Gürkan Avcı,
"Memurların zorunlu ihtiyaçları gereği tükettiği bazı
ürünlerin aynı dönem içerisinde gösterdiği fiyat artışlarına resmi
TÜİK verilerini baz alarak baktığımızda fiyat artışlarının, memur
zammı oranının üzerinde olduğunu görebiliriz. Buna göre son on
yılda memur maaşlarının eridiği ortaya çıkmıştır."
değerlendirmesinde bulundu.
"HÜKÜMET TÜRKİYE'NİN BÜYÜME ORANINDAN MEMURA PAY
VERMİYOR"
Kamuoyundan saklanan diğer bir hususun ise memurlara ülkenin büyüme
oranından pay verilmediği, oysa memurlara refah payı kadar da
maaşlara artış yapılması gerektiğini kaydeden Gürkan Avcı,
"Hükümet yetkilileri Türkiye'nin son 10 yılda yüzde 300
büyüdüğünü söylüyor. Bu büyümede öğretmenlerin, memurların katkısı
yok mudur? Niçin memurlara ülkenin büyüme oranından pay
verilmiyor." diye sordu.
Son 10 yıllık enflasyon ve memur maaş artışı konusundaki tartışmada
halkın gerçekleri bilmesi gerektiğini söyleyen Gürkan Avcı, hükümet
yetkililerinin 'Türkiye son 10 yılda 3 kat büyüdü' açıklamalarını
düzelterek, şu ifadeleri kullandı: "Aslında Türkiye reel
gayrisafi yurtiçi hasıla olarak yüzde 303 değil, yüzde 63 büyüdü.
Ülke karşılaştırması yapılmak istendiğinde ekonomik büyüklük
nominal GSYİH ile ölçülür. Zamansal karşılaştırma için ise reel
GSYİH rakamının kullanılması gerekir. Yani milli gelirimiz belirli
bir dönem içinde ne kadar arttı ise hesap sabit fiyatlardan reel
gelir ayrımı yapılmalıdır. 10 yılda hiç büyümeseydik bile ortalama
enflasyonumuz yüzde 10,5 olduğu için cari fiyatlarla milli
gelirimiz zaten büyüyecekti. Döviz kuru da enflasyondan yavaş
arttığı için dolar üzerinden nominal gelir daha da büyür. Bu hesabı
kullandığımızda ekonomi aslında 10 yılda yüzde 0 büyüme
ortalamasıyla iki katından fazla büyümüş gözükür."
"TÜRKİYE'NİN SON 10 YILLIK GERÇEK ENFLASYON ORANI NE
KADAR?"
Memurun sofrasındaki enflasyonun TÜİK enflasyonunu üçe katladığını
ve memurların ve emeklilerinin geçinmek için ikinci üçüncü işlerde
çalışmak zorunda kaldığını da ifade eden Gürkan Avcı, şöyle devam
etti: "Hükümetin yüzde 3 -4'lük zamlara mahküm ettiği
öğretmenler, memur ve emeklilerinin ücret, maaş ve aylıkları reel
olarak erimeye ve gerçek enflasyon karşısında aşınmaya devam
ediyor. Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) gıdanın ağırlığı, yüzde
24 düzeyinde bulunuyor. Öte yandan TÜİK'in enflasyon
hesaplamalarında cips, badem gibi fantezi ürünler dışarıda tutulup,
memurun en fazla tükettiği temel gıda ürünleri baz alınırsa
enflasyon artışının daha fazla olduğu ortaya çıkacaktır.
TÜİK veri tabanında yer alan 'TÜFE madde sepeti ve ortalama
fiyatları'na göre bazı ürünlerdeki yıllık fiyat artışı yüzde 100'e
yaklaştı. Yani halkın sofrasındaki maddelerin yıllık ortalama fiyat
artışı, resmi gıda enflasyonu olarak açıklanan oranın iki katından
bile yüksek ve açıklanan enflasyon oranının ise yaklaşık üç katı
düzeyinde bulunuyor."