Doğum yardımı alacaklar dikkat! İşte şartları!
Meclis'ten geçerek kanunlaşan doğum yardımı kimlere verilecek? Doğum yardımı şartları nelerdir? Doğum yardımı alacaklar ödemeleri nasıl alacak? İşte doğum yardımı ile ilgili bilmeniz gerekenler...
Meclis'ten geçerek kanunlaşan doğum yardımı kimlere verilecek?
Doğum yardımı şartları nelerdir? Doğum yardımı alacaklar ödemeleri
nasıl alacak? Yeni Şafak gazetesinden yazdı...
Doğum yapan her Türk vatandaşına ödenecek olan 600 TL'ye kadar
varan doğum yardımı ödemesi Meclis'ten geçerek kanunlaştı. Ancak,
6637 sayılı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun'un 16'ncı maddesiyle kanunlaşan bu
düzenlemede bazı eksikliklerin olduğu ilk bakışta anlaşıldığından
bazı hususların izahı kaçınılmaz hale gelmiştir. Çünkü, memurlara
ödenen doğum yardımı kaldırılırken sigortalılardan kimine emzirme
ödeneği aynen devam ederken kimine ise yapılan ödeme kesilmektedir.
Şimdi konuyu detaylarıyla izah etmeye çalışalım.
Doğum yardımı ödemesi, tutarı ve şartları
6637 sayılı Kanun'la 633 sayılı KHK'ya eklenen ek 4'üncü maddesinde doğum yardımının detayları belirlenmiştir. Buna göre; Türk vatandaşlarına, canlı doğan birinci çocuğu için 300 TL, ikinci çocuğu için 400 TL, üçüncü ve sonraki çocukları için 600 TL doğum yardımı yapılmaktadır.
Bu yardım;
1- Türk vatandaşı olan anne veya babaya, her ikisi de Türk
vatandaşı ise anneye yapılır.
2- Doğum yardımı, bakanlıkça belirlenen zorunlu hâllerde babaya
ödenebilir. Doğum yardımı ödenmesinde Kimlik Paylaşımı Sistemi'nde
yer alan nüfus kayıtları esas alınır. Bu kapsamda yapılan ödemeler,
bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu
fıkrada belirtilen tutarları artırmaya bakanlık ile Maliye
Bakanlığı müştereken yetkilidir.
3- Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen işçilerden,
kapsamında bulundukları bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş
sözleşmesi hükümlerine göre işçinin kendisi veya eşinin doğum
yapması nedeniyle işçiye bir ödeme yapılması kararlaştırılmış
olanlara, kararlaştırılan tutarın bu madde uyarınca yapılacak ödeme
tutarından daha az olması hâlinde sadece aradaki fark ödenir.
Kararlaştırılan tutarın bu maddeye göre yapılacak ödeme tutarından
daha fazla olması hâlinde ise bu maddeye göre ödeme yapılmaz.
4- Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personele, doğum
yardımı ödeneği veya başka bir ad altında aynı amaçla ilgili
mevzuatta öngörülen ödemeler yapılmaz.
5- 5901 sayılı Kanun'un 28'inci maddesi kapsamına girenler bu madde
hükümlerinden aynen yararlandırılır.
6- Doğum yardımı, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın
ödenir ve haczedilemez.
7- Doğum yardımının ödenme esasları ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usul ve esaslar, 6 ay içerisinde Bakanlar Kurulu'nca
belirlenecektir.
Devlet memurlarına yapılan doğum yardımı ödemesi kaldırıldı
Yeni düzenlemeyle her doğum yapan Türk vatandaşına doğum yardımı
yapılacağı için 657 sayılı Kanun'un doğum yardımı ödeneğini
düzenleyen 207'nci maddesi kaldırılmıştır. Bu düzenlemeye göre,
devlet memurlarından çocuğu dünyaya gelenlere 2500 gösterge
rakamının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek
miktarda doğum yardımı ödeneği verilmekteydi. Bu ödemenin parasal
karşılığı ise 2500*0,079308 = 198 TL idi.
Yeni getirilen düzenleme neticesinde çalışan-çalışmayan,
zengin-fakir veya işçi-memur ayrımı gözetilmeksizin doğum yardımı
ödemesi yapılacaktır. Bu düzenlemenin adil bir düzenleme olmadığını
açıkça söyleyebiliriz. Çünkü, yapılan ödeme herkesi kapsadığı için
sosyal yardım niteliği de taşımamaktadır. Yani milyonları olan da
bu yardımı alacak, son derece garibanlar da bu yardımı alacaktır.
Dolayısıyla yapılan düzenleme, acele kaleme alınmış bir düzenleme
görüntüsü arzetmektedir.
Emzirme ödeneği halen devam ediyor
5510 sayılı Kanun'un 16'ncı maddesine göre; analık sigortasından
sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması
nedeniyle sigortalı erkeğe, bu kanunun 4'üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan; kendi
çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir
veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için
yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim
Kurulu'nca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden
emzirme ödeneği verilmektedir. 2015 yılında ödenen emzirme
ödeneğinin tutarı ise 112 TL'dir.
Emzirme ödeneğinde çocuğun yaşaması şartı koşulmuşken yeni
getirilen düzenlemede canlı doğum şartı getirilmiştir. Yani çocuk
canlı doğabilir ama yaşamayabilir. Dolayısıyla ödeme nasıl
yapılacak. İşte size yeni bir tartışma konusu.
Diğer yandan, kanuna göre, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam
edilen personele, doğum yardımı ödeneği veya başka bir ad altında
aynı amaçla ilgili mevzuatta öngörülen ödemeler yapılmazken yani bu
personele emzirme ödeneği yapılmazken diğer sigortalılara bu ödeme
yapılabilecektir. Yani hem Bağ-Kur sigortalıları hem de 4/a
sigortalıları SGK tarafından verilen emzirme ödeneğinin yanında
ayrıca doğum yardımını alacaklardır.
Öyleyse, kamuda çalışanların suçu ne? Hem memurların hem de diğer kamu çalışanlarının doğum yardımı ödemeleri kesilirken, özel sektörde çalışanlara SGK tarafından verilen emzirme ödeneği kesilmemektedir.
Yine kanunda geçen kamu kurum ve kuruluşu ifadesinin de doğru seçilmediği anlaşılmaktadır. Çünkü, buradaki kamu kurum ve kuruluşu ifadesinden ne anlaşılması gerektiği ile 217 sayılı KHK kapsamında çalışanların mı kastedilmekte olduğu hususu açık değildir. İşte size bir tartışma konusu daha.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu işin altından nasıl kalkacak?
Kanunun ekinde yer alan cetvelde Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı'na 3 adet daire başkanlığı kadrosunun ihdas edildiği
görülmektedir. Diyelim ki bu daire başkanlıklarından bir tanesi
doğum yardımı ödemesi için ihdas edilmiş olsun. Zaman içerisinde bu
daire başkanlığının da yetersiz olduğu görülecektir. Umarız ki konu
rahmetli Yazıcıoğlu'nun bürokrasi hikayesine dönmez. Yani kurulacak
daire başkanlığı, genel müdürlüğe dönüşmez.
Halbuki bu ödemenin yapılması SGK'ya yaptırılsaydı ve yapılan ödeme
faturası karşılığında Hazine'den karşılansaydı, ne yeni bilgisayar
programlarına gerek kalırdı ne de yeni daire başkanlıklarına ve iş
yüklerine. Ancak, kurumlar arası irtibat çok zayıf olduğu ve
kurumların bir birlerinin yapısını bilmediği için bu tür
gariplikler ortaya çıkmaktadır.
Haddizatında SGK'nın 76 milyon vatandaşla muhatap olmasının
yanında, zaten emzirme ödeneği için böyle bir düzenlemesi ve ödeme
alt yapısı vardı. Dolayısıyla ilave bir alt yapı maliyetine gerek
kalmadan bu iş çok rahatlıkla çözülebilirdi. Bu işin tahakkukundan
tutun da ödenmesine kadar bir dizi işlem neticesinde
gerçekleştirileceğinin bilinmesi gereken bir süreç olduğunun dahi
yeterince anlaşılamadığı görülmektedir.
Sonuç olarak, yukarıda yaptığımız açıklamalara ilaveten doğum yapan Türk vatandaşlarına yapılacak doğum yardımı ödemesinin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ne alakasının olduğunu da doğrusu anlamış değilim. Getir doğum raporunu al doğum parasını şeklinde özetlenecek bir süreçte, Bakanlık iş yapacağım diye durduk yerde kendine iş çıkardı vesselam.