Eğitim Bir-Sen Başkanı Yalçın'dan ilginç açıklama!

Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Pendik Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yönetici Okulu Konferansı"na katıldı.

Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Pendik Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Yönetici Okulu Konferansı"na katıldı. Burada katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Yalçın, "Bu ülkedeki en kıymetli mesleği yapıyoruz. Ulusa sesleniş gibi bir sesleniş yapanlar şunu unutmayın, onlara 'Bunu yapmayın, şunu yapmayın' demek çocuklarımızda ötekileştirmekten, nefret uyandırmaktan başka bir şey ortaya çıkarmaz. Ulusa seslenmek yerine öğrencilerin yüreğine dokunmak, çocuğun kalbine inmek gerekiyor. Müdür olurken bile öğretmek zorundayız. Eğer idareci olduğunuzda eski köye yeni adetler getiremiyorsanız, görevden geldiğiniz gibi gitmeyi de göze alamıyorsanız başarılı olamazsınız" dedi.

"TÜRKİYE'DE ÖĞRETMENLER BİÇİMLEYİCİ OLARAK SEÇİLDİLER"

Yalçın, "Türkiye'de öğretmenler biçimleyici olarak seçildiler. Halkevleri üzerinden bir toplum dönüştürülmeye çalışıldı. Bunun için bütün ayrılıklar harekete geçirildi. Yıllarca Türk filmlerinde imam ve yönetmen kıyaslanması, tartışması yapıldı. Birinin öncelendiği, birisinin örselendiği enteresan bir propaganda altında kaldık ve hepsine güldük. Aslında gülünecek bir durum yoktu ve ağlanacak şeylerdi. Aslında bir operasyondan geçiyorduk. Yıllardır çocuklarımıza andımızı okuttuk. Andımızda halbuki hikmet falan yoktu, bir tuhaflık vardı. Etnik damara vurgu yapan, millet bilincini örseleyen, enteresan kurgu vardı. Herkesin etnik damarına vurgu yapan, asla bir arada bulunmasına, kaynaşmasına değil, çatışmasını tetikleyen cümleler vardı içerisinde. Yıllarca okuduğumuz andımız dahil onlar yanlış ve bilinçli politikalardı. Hiç kimse keramet aramasın. Kutsal bir metin haline geldi. Kaldırılırken saatlerce tartışmalar oldu. Bilmeden konum aldılar, 'Olur mu, şu öyle, bu böyle' falan dediler. Şırnak'ta 5 yıl öğretmenlik yaptım ve bir öğrenci andımızı okudu, sonunda 'Ne mutlu Kürdüm diyene' dedi biz yapıştık kaldık. Ne yapacağız? Hiçbir şey yapamayız, yapacağınız her şey yanlış teper. Çünkü andımızın kurgusu yanlış" diye konuştu.

"BİZE 'GAZETE OKU' DEDİLER AMA BİZ NEYİ OKUDUK"

Yalçın, "Bu ülkede gazeteler ve televizyonlar üzerinden darbeler yapıldı. Toplumda algılar oluşturuldu. Medya üzerinden yapıldı bunlar. Bize 'Gazete oku' dediler ama biz neyi okuduk. Kitap tutuşturduk öğrencilerin eline, 'İnsanlarla fareler' kitabını ve bunu klasikler arasına aldık. 100 temel eser dedik. O kitaptan bir şeyler öğretmeye kalktık. Halbuki orada dilimle söylemeye utanıyorum, 'Bilmem neyin arasındaki ne neyi kucaklayan' gibi kelimelerle dolu kitapla çocukların bilinçaltına neler yerleştiriliyordu bunun farkına varamadık. 24 Kasım'da Kartal'da bir belediye öğretmenlere bir kitap dağıttı. Bizde kültür hizmeti için minnettar olduk onlara. Kimse bunu neden dağıttılar, ne için dağıttılar demedi. Bir ilçe başkanımız beni aradı ve kitabı incelediklerini, tuhaf olduğunu söyledi. Kitapta bizim Adem soyundan değil, hayvan soyundan geldiğimizi, dine, imana, İslam'a küfrettiğin aktardı. Bu kitap acayip bir şeydi. İnceledik ve bu adam bunu hangi cesaretle dağıtıyor, bilinçli bir şekilde. Bir kişinin fark etmesiyle ortaya çıktı bu. Kitaplarla ilgili açıklama yaptık ve ardından basına aksettirildi konu. Olaylar gelişti, talimat verildi, kitap incelemeye alındı ve kitabın 27 noktasında sakıncalı olduğu belirlenen kelimeler bulundu" dedi.