Eğitim Bir Sen yol haritasını çizdi
Geçtiğimiz günlerde toplanan Eğitim Bir Sen'in Başkanlar Kurulu, bu yılki hedeflerini ve meurların isteklerini sıraladı.
İşte Eğitim Bir Sen'in yol haritası, hedefleri ve memurlar adına istedikleri....
1-Dinimiz Islama ve Hz. Peygamberimize hakaret eden fikir ve
hürriyet kapsamında değerlendirilemeyecek, açıkça provokasyon amacı
taşıyan filmi planlayanları, çekenleri, oynayanları ve dünya
kamuoyuna internet aracıyla yayanları esefle kınıyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak derhal sorumlular hakkında soruşturma
başlatılmasını ve suçluların cezalandırılmasını bekliyoruz. İslam
dünyası olarak haklı tepkilerimizi İslam’ın özüne ve Müslüman’ın
ferasetine yakışacak şekilde vererek, filmi çekenlerin ve
arkasındaki Siyonist güçlerin oyununa gelmememiz gerektiğine
inanıyoruz.
2-Suriye’de kan akıtmaya ve katliam yapmaya devam eden, Esat
yönetimindeki Baas rejimini kınıyoruz. Katliamları seyreden, gerek
ülkemizdeki gerekse dünyadaki destekçilerini anlamakta güçlük
çekiyoruz. Bütün ülke ve uluslar arası kuruluşları katliamı
durdurmak için birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.
3-Türkiye’nin gelişmesini engellemek isteyen ve yakın ülkelerdeki
karışıklıkları, fırsat bilenler terörü azdırma ve terör örgütünü
maşa olarak kullanma yarışına girmişlerdir. Son günlerde terör
saldırılarının artmasını terör örgütünün ve yandaşlarının son
çırpınışları olarak görüyoruz. Birlik ve beraberliğin mayasının
çalındığı bu topraklar ve medeniyet mefkûremiz, terörü yenmeye ve
Çanakkale ruhu ekseninde Anadolu’da kardeşlik türküsünü
seslendirmeye devam edecek idraki bizlere sunmuştur.
Terörün her türlüsüne karşı olan milletimiz, terörü sona erdirmekle
kalmayacak, arkasındaki güçlere de haddini bildirecektir.
4-Yakın siyasi dönemin en büyük projesi bizzat millet tarafından
ilan edilen yeni anayasadır. Milletin bu projesine başta siyasi
partiler olmak üzere bütün kişi ve kuruluşlar katkı sunmalıdır.
Yeni Anayasa’nın yazım süreci 2012 sonuna kadar tamamlanmalı, 2013
yılı içerisinde yürürlüğe girecek şekilde halkın onayına
sunulmalıdır.
5-Yeni anayasa, hükümleri ve ruhuyla insanı esas almalı, bütün
vatandaşları kucaklamalı, tanımlama dayatması yerine tanıma erdemi
içermeli, bu ülkenin vatandaşlarını Türkiyelilik çerçevesi
içerisinde bir ve eşit görmeli, doğuştan gelen hakları
sınırlamamalı aksine teminat altına almalı, din ve vicdan
özgürlüğüne yönelik mevcuttaki sınırlamaları sona
erdirmelidir.
6-Türkiye’de kadın erkek eşitliğine yönelik çalışmalar kayda
değerdir. Ancak benzer çalışmaların ve sonuçların kadın-kadın
eşitliliğinin sağlanması bakımından gerçekleştirilmesi elzemdir. Bu
çerçevede kamuda başörtülü görev yapmayı mümkün kılan, mecliste
başörtülü kadınların yer almasını sağlayan, kadınların başörtüsüyle
eğitim hakkından yararlanmasına imkân veren ve bütün bunları
teminat altına alan yasal ve anayasal düzenlemeler, milletimizin
haklı ve ortak beklentisidir.
7-Eğitim sisteminde müfredat, kademeli eğitim, din eğitimi
seçeneklerinin artırılması, seçimlik dersler aracılığıyla bireylere
daha fazla seçme hakkının tanınması gibi birçok alanı kapsayan ve
milletin taleplerini karşılayan reformlar gerçekleşmiştir. Ancak
reformlardaki doğru yaklaşım, uygulama süreçlerinde aynı
hassasiyetle sürdürülememiştir. İlkokula başlama yaşı ve rapor alma
zorunluluğu, sınıf mevcutları, derslik sayısının artırılamaması,
öğretmenlere yönelik norm kadro ve yer değiştirme odaklı sorunlar,
okulların fiziki donanımlarının yaş gruplarına uygun şekle
getirilmesindeki eksiklikler ve benzeri sorunlar, yapılan
reformların hak ettiği kamuoyu desteğinin elde edilmesine engel
olacak mahiyettedir. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığı’nın
uygulamaya ilişkin üslubundan ve sosyal paydaşlarla iletişim
kurmamasından kaynaklanmaktadır.
8-Eğitim sisteminde yapılan reformların fikri sahibi olan
Eğitim-Bir-Sen, reformların uygulama sürecine dönük talep ve
önerilerini de başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere bütün
kamuoyuyla paylaşmıştır. Öneri ve taleplerimizin zamanında dikkate
alınmamasından kaynaklanan sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Riskler ve olumsuzluklar artmadan önerilerimiz dikkate
alınarak uygulamalardaki aksaklıklar ivedilikle
giderilmelidir.
9-Eğitimde tarihi değişiklik olan yeni eğitim sistemine ilişkin
reformun amacına ulaşması için, ikili öğretim yapan eğitim
kurumunun kalmaması, sınıf mevcutlarının 24–30 aralığında olması,
120 bini aşan öğretmen ihtiyacının karşılanması gerekmektedir.
Bu çerçevede siyasi irade kamu maliyesi ve bütçe disiplini
gibi gerekçelere sığınmadan üzerine düşen sorumluluğu yerine
getirmelidir.
10-Türkiye’deki her birey gibi öğretmenlerin de aile
bütünlüğünün sağlanması Anayasal bir haktır. Öğretmenler evlerinin
yanında değil, eşlerinin ve çocuklarının yanında olmak
istemektedirler. Bu konuda imkân ve fırsatları oluşturmak
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öncelikli görevleri arasındadır.
11-Karma eğitim mecburiyeti başta olmak üzere 28 Şubat sürecinin
bütün yasakları ve dayatmaları kaldırılmalı, eğitimde özgürlükler,
bilimsel ve pedagojik kriterler ile toplumsal hassasiyetler esas
alınmalıdır.
12-4 + 4 +4 yeni eğitim sistemine karşı çıkanlar, ideolojik bakış
ve saplantı içerisinde olan kişi ve kuruluşlardır. Bu kişi ve
kuruluşlar, eylemlerinde 5–6 yaş grubundaki çocukları kullanmaktan
çekinmemiş, teröre lojistik destek veren örgütlerin eylemlerinde
boy göstermeine izin vermiş, eğitimin amaç ve hedefleriyle
bağdaşmayan fiillerin altına imza atmışlardır. Milletimize ve
eğitim camiasına çağrımız, milletin değerleriyle kavga etmeyi görev
saymış bu örgütlere itibar etmemeleri, bu örgütlerin çağrılarını
ellerinin tersiyle itmeleridir.
13-Bir milletin ruhunu inşa eden eğitimdir, eğitimin mimarı ise
öğretmenlerdir. Öğretmenleri itibarsızlaştırmak ve
değersizleştirmek eğitim sistemini ve toplumu çökertir.
Buradan başta Milli Eğitim Bakanlığı ve iktidar mensupları olmak
üzere herkesi öğretmenleri değersizleştirecek ve
itibarsızlaştıracak söz, davranış ve eylemlerden kaçınmaya davet
ediyoruz.
14-Son yıllarda bütçeden eğitime ayrılan payın artması ve ilk
sırada olması takdir ettiğimiz bir durumdur. Fakat öğretmenin
bütçesine aktarılan payın artırılmaması ise “eğitim en
önemli sorun” söylemiyle örtüşmemektedir. Emsalsiz bir
görevi üstlenen öğretmenlere emsaliniz yok diyerek ek ödeme
verilmemesi yanlışından bir an önce dönülmelidir. Eğitim
çalışanlarının yetkili sendikası olarak kalkınan Türkiye’nin adalet
mağduru öğretmenlerine hak ettikleri ek ödemenin verilmesini
istiyoruz.
15-2012–2013 yılına ait öğretim yılına hazırlık ödeneği bütün
eğitim çalışanlarına verilmelidir.
16-Kamu görevlilerine grev ve siyaset hakkı tanınmalıdır.
17-Öğretmen ve yöneticilerin norm kadrolarında fazlalık oluşmaması
için öğretmenlerin alan değişikliği kapsamı geniş tutulmalı,
yöneticilerin normu kadrolarının belirlemesinde yeni düzenleme
yapılmalıdır.
18- Teknik hizmetler, Genel idari ve Yardımcı hizmetler sınıfı
çalışanlarının atama ve yer değiştirme işlemleri öğretmenlerde
olduğu gibi bir düzenlemeye bağlanmalıdır.
20- Görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliğine
ilişkin değişikliği bir an önce yapılarak unvan değişikliği sınav
süreci başlatılmalıdır.