Eğitim Sen memurları greve çağırdı...
Eğitim Sen ve Tarım Orkam Sen 657 Devlet Memurları Kanunu değişikliğine hayır demek için 5 Haziran 2013’te yapılacak grevlere ilişkin Van’da basın toplantısı düzenledi.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu Mali Sekreteri Abdullah Karahan ve Tarım Orkam Sen Merkez Yürütme Kurulu üyesi Seyhan Kılıç Acar, hükümetin 657 Devlet Memurları Kanunu değişikliğine hayır demek için 5 Haziran 2013’te yapılacak grevlere ilişkin Van’da basın toplantısı düzenledi.
Eğitim Sen-SES Van Şube binasında yapılan basın toplantısına Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu Mali Sekreteri Abdullah Karahan, Tarım Orkam Sen Merkez Yürütme Kurulu üyesi Seyhan Kılıç Acar, Eğitim Sen Van Şube Başkanı Selami Özyaşar, Eğitim Sen ve Tarım Orkam Sen üyeleri katıldı.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu Mali Sekreteri Abdullah Karahan, "Bildiğiniz üzere, kamu emekçilerinin çözüm bekleyen onlarca sorunu orta yerde dururken AKP iktidarı geçtiğimiz çarşamba günü TBMM’ye yeni bir Torba Yasa tasarısı sunmuştur” hatırlatmasında bulundu.
Söz konusu tasarı ile başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere pek çok kanunda, kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngörülüyor.
“Bu torba yasa tasarısı ile 2,5 milyonu aşkın kamu emekçisinin umutları bir kez daha karartılmıştır” diyen Karahan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile aylardır yaptığımız toplantılarda taraflar olarak üzerinde uzlaşma sağladığımız hiçbir konuya yasa tasarısına da yer verilmemiştir. Torba yasa tasarısında, 2012-2013 toplu sözleşme sürecinde görüşülmesine izin verilmeyerek Kamu Personeli Danışma Kuruluna havale edilen 161 konunun hiç birisine ilişkin tek bir düzenleme bile yer almamaktadır” ifadelerini kullandı.
Yıllardır kadro bekleyen yüz binlerce sözleşmeli ve geçici personelin beklentisinin boşa çıkarıldığını ifade eden Karahan, şunları söyledi: “Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu emekçilerine bir derece verilmesi, disiplin cezalarının affı, yardımcı hizmetler sınıfına dâhil personele ek gösterge verilmesi, 399 sayılı KHK’ye tabi sözleşmeli personelin, memurlara tanınan izin haklarından aynı şekilde yararlanması, kadın memurlara hamileliğin başlangıcından itibaren ve analık izninin bitiminden itibaren bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmemesi gibi sorunların çözümü için kanun tasarısı taslağı hazırlanmasına rağmen bugüne kadar en küçük bir adım dahi atılmamıştır."
"HÜKÜMET MEMURLUĞUNU KABUL ETMEYECEĞİZ"
Karahan sözlerini şöyle sürdürdü: Yalana karşı gerçeğin, haksız-hukuksuz olana karşı adil ve demokratik olanın açığa çıkarılması mücadelesinde, tüm kamu emekçilerini kendi tercihlerini, iradelerini ortaya koymanın bir aracı olarak 27-31 Mayıs 2013 tarihleri arasında yapacağımız referanduma katılmaya çağırıyoruz. Bize sormadan hakkımızda karar alanlara haklarımıza ve geleceğimize sahip çıktığımızı göstermek için tüm yurtta, işyerlerinde, alanlarda sandıklar kurarak oy kullanmaya, kendi referandumlarını yapmaya çağırıyoruz. Sadece bugün TBMM de olan” hükümet memurluğu” yasa tasarısına karşı değil her an bu tasarıya eklenme ihtimali hiç de uzakta olmayan sürgün-rotasyon düzenlemesine, performansa dayalı ücretlendirmeye, uyanık tüccar hesabıyla disiplin cezalarının değiştirilmesine, iş ve ücret güvencemizin tamamen ortadan kaldırılmasına karşı; 5 Haziran 2013 Çarşamba günü yapacağımız grev ile AKP iktidarını güçlü biçimde uyarmaya davet ediyor."
"AKP’nin torbasında, 'Hükümet memuru' yaratarak zaten doruğa çıkan siyasi kadrolaşmanın önündeki son kalelerin de işgali ettiğini" söyleyen Karahan, torba yasa tasarısının yasallaşması halinde ortaya çıkacak durumları şöyle açıkladı. :
* Kamuda, Müdür, İl Müdürü, Daire Başkanı kadrolara yapılacak atamalarda aranan sırası ile 8, 10 ve 12 yıllık hizmet süresi 5 yıla indirilecek. Bu pozisyondakiler için 5 yılın hesabında sadece kamudaki süreler değerlendirilecek.
* 6400 ek göstergeli Genel Müdür ve üstü kadrolara atanmada yine 5 yıl hizmet yeterli olacak. 5 yılın hesabında bu kez özel sektördeki süreler de değerlendirilecek. Üstelik bu kadrolara daha önce hiç memuriyeti olmayanlar da atanabilecek.
* Müdür ve üstü kadrolara atanmada belirli süre o kurumda çalışmış olma, belirli bölümleri bitirmiş olma gibi şartlar aranmayacak.
* Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı gibi kurumlardaki üst düzey kadrolara meslek mensubu olmayanlar da atanabilecek. Örneğin Adalet Bakanlığına bağlı müdürlüklerin büyük bölümüne atanabilmek için, hukuk fakültesi mezunu olma, hâkim, savcı ya da avukat olma şartlarının yanı sıra ve kamuda belli bir hizmet süresine sahip olma şartı da ortadan kaldırılacak. Yani mesleğin gerektirdiği hizmet yılı, fakülte-eğitim şartları kaldırılacak. Adalet Bakanlığındaki üst düzey kadrolara İlahiyat Fakültesi mezunu, meslekle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar atanabilecek.
* Böylesine önemli görevlere atanmada tek kriter sadece ve sadece AKP yandaşlığı olacak. Kamuda yıllarca hizmet eden gerekli şart ve nitelikleri taşıyanların başına bu Yandaş-CEO-Tüccar takımı amir olarak atanacak.
* Bunun adı, AKP iktidarına biatta kusur etmeyecek “hükümet memurluğu” yaratılması değil de nedir? Zaten kamu alanında ciddi mesafe kaydedilen siyasi kadrolaşmanın tamamlanması değil de nedir? Bunun adı, kamu hizmetinin sürekliliğinin yok edilmesi, kamu personel alımında uyulması gereken kuralların yok sayılması değil de nedir?