Eğitimde 12 Eylül ile hesaplaşmalı
2012 – 2013 eğitim-öğretim yılının birinci dönem maratonunun değerlendirmesini yapan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türk eğitim sistemini eleştirdi..
Yaklaşık 17 milyon öğrenci, yarın karne alarak 15 günlük yarıyıl
tatiline giriyor. “4+4+4’lük Zorunlu eğitim sistemi,
Serbest kıyafet, Okul sütü ve Okullar Hayat Olsun” gibi
reformlar ve bu yeni uygulamalar eksenindeki yoğun tartışmalarla
tamamlanan 2012 – 2013 eğitim-öğretim yılının birinci dönem
maratonunun değerlendirmesini yapan Demokrat Eğitimciler Sendikası
(DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türk eğitim sistemindeki
reformların arka planında kalite, fırsat eşitliği, özgürlük ve
özgünlük gibi temel demokrasi ilkelerinin gözetilmesi gerektiğini
söyledi.
Kangren haline gelmiş sorunlar, tutarsızlıklar, baskılar,
dayatmalar ve kaotik uygulamalarla bocalayan Türk eğitim sisteminin
temel paradigmalarında başarılı reformlara başlandığını ve 12 Eylül
müdahalesi başta olmak üzere eğitimdeki darbe ve muhtıra
dönemlerinden kalma bütün antidemokratik yasa ve uygulamalarla
hesaplaşılması gerektiğini söyleyen DES Genel Başkanı Gürkan Avcı,
şunları konuştu;
STATÜKO TAMAMEN KIRILAMADI
Eğitim sisteminin hantal, gereksiz ve müsrif yapılardan tamamen
kurtulamadığını, dağınık ve bir birinden habersiz eğitim birim ve
kuruluşlarının faaliyetlerine devam etmekte olduğunu görüyoruz.
Kırtasiyeci, statükocu, bürokratik ve hantal kurumların, makamların
ve uygulamaların tamamen tarihin çöplüğüne atılmasını istiyoruz.
Eğitim sisteminin egemenlerin isteklerine göre değil
milletin taleplerine göre ve ülkenin ihtiyaçlarına göre yeniden
dizayn edilmesini istiyoruz. Sade, şeffaf, adaletli ve demokratik
bir eğitim sistemi istiyoruz.
EĞİTİM REFORMLARINDAN BEKLENTİ YÜKSELDİ
Türk eğitim sisteminin demokratikleşmesiyle birlikte ancak,
insanımızın tabiatına ve tarihi, kültürel genetiğimize uygun bir
eğitim öğretim iklimi oluşacağına inanıyorum. Dünyanın uzay ve
bilişim çağını yaşadığı bir dönemde öğrencilerin, öğretmenlerin,
eğitim çalışanlarının ve velilerin yasaklarla, tabularla,
totemlerle, faşist öğreti ve dayatmalarla yoluna devam etmesi
mümkün değildir. Eğitimimiz bu ağırlıklardan kendini
kurtarmalıdır. Kaldı ki kısa bir süreç içerisinde yapılan cesur
reformlardan sonra, Türkiye kamuoyunun yeni eğitim sistemine dönük
algı ve beklenti çıtası da yükseltmiştir.
TÜRKİYE ARTIK GERİYE DÖNEMEZ
Türk eğitim sisteminde yapılan devrim ve reformlar öteden beri hep
sıkıntılı olmuş, çokça itirazlara ve hatta isyanlara dahi neden
olmuştur. İsyan ve itirazların yıllardır çürümüş, kokuşmuş olan
birçok yapının yerlerinden sökülmesi sonucu ortaya çıkan cerahat ve
bunun getirdiği sancılar olarak tanımlanması gerektiğine
inanıyorum. İdeolojik kuruluşların, siyasileşmiş sendikaların,
statükocu ve bağnaz yapıların gerçekleşen her reform ve yenilik
çalışmasına isyan ve itirazına karşın Türkiye, eğitim sistemindeki
değişim, dönüşüm ve gelişim trendinden geriye, eskiye dönemez.
Türkiye, bilimsel, çağdaş ve özgün bir eğitim sistemine yüzünü
dönmüştür.
EĞİTİM BİLEŞENLERİ DEMOKRATİK DEĞERLERİ YETERİNCE BENİMSEYEMEDİ
Ne yazık ki eğitim çalışanları dâhil öğrenci ve velilerden oluşan
eğitim bileşenleri de demokrasiyle özdeşleşen ilke ve değerleri
benimsemediği gibi yeterince öğrenememiştir de. Demokratik bir
Türkiye ve demokratik bir eğitim sistemi için yani ‘Yeni ve Büyük
Türkiye’ için gerekli demokratik davranışları, sorumlulukları ve
kurumsal düzenlemeleri yeterince anlayamamaktadır. Demokratik bir
eğitim sistemiyle birlikte gerçek özgürlük, eşitlik, bilgi, tutum
ve değerler işlevsel hale gelebilecektir.
EĞİTİM PİYASANIN DEĞİL İNSANLIĞIN YARARINA OLMALI
Eğitimde temel amacımız kendini tanıyan, eleştirel düşünebilen,
demokrasiyi özümsemiş, farklılıklara saygılı olan, sorumluluk ve
misyon taşıyabilen, etik ve estetik değerler kazanmış, emeğin ve
mesleğin değerini bilen, bilim ve teknolojiyi piyasanın değil,
ülkesinin ve insanlığın yararına sunan insanlar yetiştirmek
olmalıdır.
EĞİTİM SİSTEMİ DEMOKRATİKLEŞMEDEN, TÜRKİYE GELİŞEMEZ
Eğitim sistemimizin önündeki eğitim, fikir ve teşebbüs hürriyetini
kısıtlayan tüm engeller yıkılmalıdır. Dogmatik ve antidemokratik
bir ideolojinin emrinde olan Türk eğitim sistemi hâlihazırda
bilimsellik yaftası giymiş bir mahkûm gibidir. Eğer demokrasiye
ilişkin sorumluluklar, yararlar ve kalite eğitim bileşenleri için
açık ve anlaşılır bir hale getirilmezse, demokrasiyi yaşatmak ve
geliştirmek daha zor olacaktır.
HALK EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ KARAR VERME SÜREÇLERİNE KATILMALI
Eğitim bileşenlerinin demokratik donanıma salip olmaları için
demokrasi eğitimine ciddi ve bilinçli bir şekilde büyük ihtiyaç
vardır. Çünkü ülkemizde demokrasi kavramının tanımında bir
belirsizlik ve bu kavramın kullanımında büyük bir keyfilik
bulunmaktadır. Türkiye’nin ihtiyacı olan en saf haliyle demokrasi
kavram ve anlayış olarak milletin eğitim sistemindeki karar verme
süreçlerine doğrudan katılımlarına olanak sağlayan doğrudan
demokrasidir.