Faruk Çelik'ten işten atılan işçilerle ilgili konuştu
Çalışma Bakanı Faruk Çelik torba yasanın getirdiği masraflardan dolayı işten çıkarışan maden işçileri hakkında açıklama yaptı. Bakan Çelik "bu ahlaki değil" dedi.
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, madencilerin
çalışma koşullarına ilişkin düzenleme ve gelişmeleri
değerlendirirken, "Henüz patronların kasasına, kesesine bir kuruş
olumsuz bir şey yansımayan bir atmosferde diyor ki 'Ben, işçiyi
kapıya koydum'. Bu ahlaki değil, açık söylüyorum" dedi. Çelik, FOX
TV'de katıldığı programda çalışma hayatıyla ilgili soruları
yanıtladı. Torba Yasa'da madencilerin çalışma koşullarıyla ilgili
bazı düzenlemelerin yapıldığı belirtilerek, işçi-işveren kesiminde
yeni düzenlemenin nasıl uygulanacağının sorulması üzerine Çelik,
Soma'da yaşanan olaylar neticesinde bazı ilavelerin yasaya
eklendiğini söyledi.
Çelik, taraflarla ne gibi eksikliklerin olduğu konusunda
görüştüklerini belirterek, "Bu çerçevede asgari ücretle veya asgari
ücretin biraz üzerinde bir rakamla yerin 500 metre altında insanın
çalıştırılması düşünülebilir mi? Olamaz" ifadesini kullandı.
Madende çalışan bir işçinin başlangıç ücretinin 2 bin lira olması
yönünde karar aldıklarını hatırlatan Bakan Çelik, madencilerin
çalışma koşullarının zor olduğu için mesai saatleri konusunda da
düzenleme yaptıklarını anlattı. Çelik, vardiya sisteminin
uyarlanması açısından 6 saat uyum sağlanamadığı için maden
işçisinin haftada bir yerine iki gün izin yapması için beş gün
çalışacağı bilgisini verdi.
'BU AHLAKİ DEĞİL'
Yapılan düzenlemelerin işverene henüz bir yansımasının
olmadığına dikkati çeken Faruk Çelik, şunları kaydetti: "Ekim
ayında meclis açılıyor. Eğer siz ilgili Enerji Bakanlığıyla bir
anlaşma yaptıysanız ve gerçekten de o anlaşmaya aykırı şekilde
sizin maliyetlerinizi etkileyen bir tablo ortaya çıkıyorsa hükümet
olarak biz, bunun giderilmesi konusunda tabii ki çalışma yapacağız.
Ama henüz patronların kasasına, kesesine bir kuruş olumsuz bir şey
yansımayan bir atmosferde diyor ki: 'Ben, işçiyi kapıya koydum'. Bu
ahlaki değil açık söylüyorum.
Buradan sesleniyorum; 'Uygulamanız yanlıştır, siz alırsınız dosyanızı dersiniz ki 'Biz bu anlaşmaya rağmen şöyle bir zararla karşı karşıyayız, bunun telafi edilmesiyle ilgili hükümetten gerekli çalışmayı yapmayı istiyoruz' diye gelirsiniz. Biz, tüm kesimleri dinliyoruz. Meclis açılır açılmaz bu konuda gerçekten neyin yansıyacağını ne kazanıyorlar, ne anlaşma var, bu anlaşmaya aykırı nasıl bir gelişme var?. Bunu telafi etmek tabii ki parlamentonun ve hükümetin görevidir. Ama o noktaya gelmeden hemen işin başında, kanun çıkmış 10 gün olmuş, 'İşçi buradan 500 lira fazla alacak, bir gün eksik çalışacak, o halde biz de işçiyi kapıya koyalım' gibi bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değil."