Faruk Çelik'ten yaşam odası açıklaması!
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı, intibak davası, madenlerdeki iş güvenliği gibi konularda açıklamalar yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, canlı yayında NTV
Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.
"KAZALARDAN ÖNCE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YASASINI
ÇIKARDIK"
Soma faciasının ardından gündeme gelen yaşam odalarıyla ilgili bir
düzenlemenin olup olmadığı sorusu üzerine Çalışma Bakanı Çelik,
"Yine yanlış anlaşılan bir konu. Çalışma hayatında neler yapmamız
gerektiğini biz biliyoruz. Maden kazaları öncesinde bir iş sağlığı
güvenliği yasasını çıkardık. Bu yasa çağdaş modern bir yasa ama
cezayı öngörmüyordu. Ama gördük ki yaşanan olaylarda çalışma
hayatının mevzuatı çok önemli. İşverenin olaylara bakışı ve
farkındalığı çok önemli. Bir de işçi kardeşimizin iş güvenliği ile
ilgili algısı çok önemli.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK'TEN FLAŞ
AÇIKLAMALAR
"FOSFORLU HAYAT HATTI"
Mevzuat işçi işveren uyumlu olursa iş kazalarını yok noktasına
çekmek mümkün. 2012 ile 2015 arasında başka bir şey kaldı mı
bilmiyoruz meclisteki torba yasada geçerse eksik kalmıyor. Biz
maden yönetmeliğinde değişikler yaptık şu anda. Bu fosforlu hayat
hattı ne demek? Aşağıda madende 400-500 metre yerin altında bir
kaza meydana gelirse bir elektrik kesintisi meydana gelirse o
fosforlu hatta tutunarak gün yüzüne çıkıyor. Çip sistemini
getirdik. Bir olay meydana geliyor veya meydana gelme den hangi
işçi nerede bunu noktasal olarak tespit etme imkanımız var. Ayrıca
yaşam odası. Kömür madenlerinde yaşam odası olmaz diyorum anlamıyor
insanlar. Diğer madenlerde olur. Yangından dumandan zehirlenmeden
bahsediyoruz. Burada bir an önce ocaktan çıkma hedefi olması
gerekiyor. Bu düzenlemede oksijen maske dolum tesisi ve değiştirme
tesisi sistemini getiriyoruz. 15 dakika ve yarım saatte bir
maskesini değiştireceği istasyonlar kuruyoruz. Bunun dışında
detaylı sondaj sistemi geliyor. Desandre dediğimiz maden ocağına
inen eğim 18 dereceyi geçmeyecek. Eğer geçiyorsa mekanik iniş
yapacaksınız yaya gitmeyecek işçi. Tüm değerlendirmeler kaza
diyebilmeli aksi takdirde tüm yürekler yanıyor. dedi.
BİLGİYE DAYALI ELEŞTİRİ YAPMIYORLAR
İşsizlik verilerinde yer alan 2014 hedefi yüzde 9.6 olmasına rağmen
yüzde 9.9 olarak gerçekleşmes hakkında açıklama yapan Çelik,
işsizlik konusunda yapılan eleştirilere karşı, "Ben
muhalefete hep söylüyorum bilgiye dayalı değilse bunun karşılığını
alma şansınız yok. Bizdeki muhalefet anlayışı söyle gitsin vur
gitsin temelsiz dayanıksız muhalefet yapıldığını zannediyorlar.
Geçen Kemal Kılıçdaroğlu bayramlarda emeklilere iki bayram maaşı
vereceğiz diyor. Böyle bir muhalefet anlayışı olamaz diye ben
düşünüyorum. Hele sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi bu işin içinden
gelmiş zarar nedir açık nedir bunları yaşamış yaşatmış bir insan
olarak 25 katrilyon asgari bir SSK'ya yeni bir maliyet getirirken
nereden karşılayacağını düşünmesi gerekiyor. Biz yıllardır
uğraşıyoruz sosyal güvenlik açıklarını 20 milyara çektik. Gelin 25
daha ilave edelim bu 45 katrilyona çıksın dediğiniz zaman
yaptığımız mücadelenin ne anlamı kalır? Biz vermedik mi zamlar
yaptık artışlar yaptık. Nitekim bir emekli çok açık itirazda
bulundu kendisine bana aylık artış yapın ikramiye vermeyin dedi.
Biz hiçbir ücretliyi ve emekliyi enflasyona ezdirmedik. Ama yeterli
değil bir iyileştirme olsun ama hesaplı kitaplı bir iyileştirme
olsun." dedi.
BAŞARISIZLIK SÖZ KONUSU DEĞİL
İşsizlik sorunu dünyanın sorunu. Küresel piyasada çok büyük
sıkıntıları var. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler bunlardan
etkileniyor ülkemiz ateş çemberinin içinde. Tüm bunlar ekonomiyi
etkiliyor. Ama Türkiye'deki işsizliğin 9.9 olmasında asıl neden
işgücüne katılım oranında yüzde 2.2'lik artış var. Yani 2013
yılında yüzde 48.3 olan işgücüne katılım yüzde 50.5'e yükselmiş.
Yaklaşık 1 milyon 740 bin kişi bir yıl içinde işgücüne katılmış.
Neden katılmış? İşkur 2014 yılında 700 bin kişiyi işe yerleştirdi.
Bu da iş gücünün işe erişimini işçinin iş bulmasını
kolaylaştırıyor. Ayrıca biz 2014 yılında 1 milyon 300 bin kişiyi
işe yerleştirmişiz. Bu küresel ve bölgesel gelişmeleri dikkate
alarak bir başarısızlıktan bahsetmek söz konusu değil. İşkur
Türkiye'de işgücü talep araştırması yapıyor 130 bin işyerini
ziyaret edeceğiz. Hangi mesleklerde nerede nasıl bir elemana
ihtiyaç var? Tespitler neticesinde de istihdam sayımız artıyor bu
çalışmalarda istihdam sayımız daha da artacak.