Gümrük memurlarına kötü haber!
Yargıtay, kamuoyunda 'Balina Operasyonu' olarak bilinen davanın sanıkları gümrük memurları hakkında verilen yerel mahkeme kararını bozdu.
Yüksek Mahkeme, sanıkların eylemlerinin resmi belgede sahtecilik
suçunu oluşturduğuna ve bu suçla ilgili zaman aşımının dolmadığına
karar verdi.
Kamuoyunda ''Balina Operasyonu'' olarak bilinen,
2000 yılında yapılan 480 milyon dolarlık hayali ihracat ve 300
milyon liralık (eski parayla 300 trilyon) naylon fatura yolsuzluğu
soruşturması çerçevesinde, çok sayıda paravan şirket ve milyarlık
yolsuzluk ortaya çıkarılmış, 82 sanık hakkında açılan davada, 32
sanığa 2 ila 12 yıl arasında değişen hapis cezaları verilmişti.
Olayla ilgili İzmeks Tekstil firmasının Haydarpaşa Gümrük
Müdürlüğü'nden Cezayir'e yaptığı ihracatlar nedeniyle Haydarpaşa
Gümrük Müdürlüğü'nde görevli gümrük memurları Oğuzhan B, Fahri E,
Kazım E. ve Cevdet Ç, gümrük kolcusu olarak görev yapan Sinan K. ve
Fahri T. hakkında görevi ihmal suçundan, Haydar C, Adnan Ş. ve
Gümrük müşaviri Şazi K. hakkında da zincirleme resmi belgede
sahtecilik suçundan 2004 yılında ayrı bir dava açılmıştı.
Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi, olayın 1999 yılında gerçekleşmesi
nedeniyle görevi ihmal suçundan yargılanan gümrük memurları ve
gümrük kolcuları açısından davanın, zaman aşımı nedeniyle düşmesine
karar verdi. Yerel mahkeme, zincirleme resmi belgede sahtecilik
suçundan yargılanan diğer sanıklar açısından da davayı zaman
aşımından düşürdü.
YARGITAY KARARI BOZDU
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne
geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Daire'nin kararında, sanıklardan gümrük muayene memuru ve
kolcularının görevleri nedeniyle ''sahte gümrük
beyannamesi'' düzenledikleri, memur olmayan diğer
sanıkların ise bu suça iştirak ettikleri iddiasıyla dava açıldığı
anımsatıldı.
Memur sanıklar açısından dava şartı olarak ''soruşturma izni''
alınması ve oluşacak duruma göre sanıkların hukuki durumlarının
değerlendirilmesi gerektiği ifade edilen kararda, iddianamede
belirtilen suçun olay tarihinde yürürlükteki 765 sayılı TCK'nın
339. maddesi kapsamında ''memurun resmi belgede sahteciliği''
suçunu oluşturduğu belirtildi.
Bu suçun, aynı yasanın 10 yıl zaman aşımı öngören 102. maddesinin
3. fıkrası ve zaman aşımının kesintiye uğradığı halleri düzenleyen
hükümlere tabi olduğu vurgulanan kararda, memur sanıkların
eylemlerinin, görevi ihmal suçu kapsamında değerlendirildiği
bildirildi.
Kararda, açılan kamu davasının zaman aşımının daha az olmasını
öngören ''görevi ihmal'' suçu kapsamında
düşürülmesinin bozma nedeni sayıldığı belirtildi. Daire,
iddianamede açık kimlik bilgileri yazılmadan adı ve soyadı
yazılarak hakkında kamu davası açılan diğer sanık Haydar C'nin,
nüfus kayıt örneğine karşın isim hatası yapılarak başka bir Haydar
C. hakkında hüküm kurulmasını da bozma nedeni saydı.
Diğer sanık Şazi K'nın, geçen yıl ağustos ayında hayatını
kaybetmesi nedeniyle bu sanık yönünden davanın düşürülmesine de
karar verildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Kamuoyunda ''Balina operasyonu'' olarak bilinen
hayali ihracat ve naylon fatura soruşturması, Iğdır'da faaliyet
gösteren Kumtaş şirketinin 1,5 milyon dolarlık hayali ihracatının
ortaya çıkarılmasıyla başladı.
İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla 2 Ağustos 2000'de başlatılan ve
kamuoyunda ''Balina'' adı verilen operasyonda, 28 il ve 20 ülkede
inceleme yapıldı. Çok sayıda paravan şirket ve milyarlık yolsuzluk
ortaya çıkarıldı.
Gözaltına alınan sanıklar hakkında DGM Savcılığı tarafından ''cürüm
işlemek amacıyla çete oluşturmak'' suçundan 576 sayfalık iddianame
hazırlandı. Balina Operasyonu kapsamında açılan tüm davaların
birleştirilerek, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar
verildi.
Mahkeme, 32 sanığa 2 ila 12 yıl arasında değişen hapis cezaları
verdi.