Hak-İş'ten Toplu İş Yasası açıklaması
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Toplu İş İlişkileri Yasası'nın çıkmamasının sorumlusu açıkladı...
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Toplu İş İlişkileri
Yasası'nın çıkmamasının sorumlusunun konfederasyonlar olmadığını,
bu süreçte ciddi barikatlarla karşılaştıklarını belirterek,
''Özellikle iş dünyasından inanılmaz şekilde
manipülasyonlar, dezenformasyonlar, kamuoyunu yanıltıcı çok sayıda
açıklamalar ve pek çok siyasetçiye, bakana, Başbakan'a, ilgililere
gönderilen asılsız, gerçeği yansıtmayan mektuplar, tehditler
gerçekten etkili olmuştur'' dedi.
Arslan, Hak-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda
yaptığı konuşmada, Tunceli'de terör saldırısı sonucu şehit olan 7
kişiyle dün yaşamını yitiren sanatçı Neşet Ertaş'a rahmet
diledi.
''Ülkemizin belli bir bölgesinde yaşananlar, belki 30
yıllık süreçte hiç bu kadar ağır ve şiddetli bir terör saldırısı
olmamıştı'' ifadesini kullanan Arslan, ''Her gün gencecik
yavrularımızı toprağa vermekten, onların cansız bedenlerini bayrağa
sarılı olarak, şehit cenazesi olarak memleketlerine göndermekten
artık gerçekten yorulduk'' diye konuştu.
Terörle mücadele ile Kürt sorununun birbirinden ayrılıp bu iki
soruna yönelik daha aktif ve sonuç alıcı tedbirlerin alınması
gerektiğini vurgulayan Arslan, Hak-İş olarak bu sorunların
çözümünde sivil topluma daha çok inisiyatif verilmesini talep
ettiklerini bildirdi.
Bağımsız Medya-İş Sendikası'nın, geçtiğimiz günlerde genel kurulunu
yaparak, Hak-İş'e katılma kararı aldığını anımsatan Arslan, oy
birliğiyle alınan karar sonucu Hak-İş Yönetim Kurulu'nca da
prosedürün tamamlanarak Medya-İş'in, Hak-İş'in saygın bir üyesi
olarak bugün aralarında olduğunu söyledi. Arslan, Medya-İş Genel
Başkanı Gürsel Eser'e, ''aramıza hoş geldiniz'' diye
seslendi.
Konfederasyonlarının 37. kuruluş yıl dönümü hazırlıklarının devam
ettiğini aktaran Arslan, bu çerçevede bağımsız sendikacılık ve
özgür sivil toplum anlayışı bağlamında, 50 ülkeden yaklaşık 80
sendikacının katılacağı uluslararası bir toplantı
düzenleyeceklerini anlattı.
Toplu İş İlişkileri Yasası tasarısının Meclis gündemine
alınması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Toplu İş İlişkileri Yasası
tasarısına ilişkin geçen hafta yaptıkları görüşmeye de değinen
Arslan, yetkilerin gecikmesinin doğurduğu sorunların Başbakan
Erdoğan'a doğrudan anlatıldığını, TBMM'nin açılır açılmaz ilk kanun
tasarısı olarak TBMM'de görüşülmesi konusunda prensip kararına
varıldığını söyledi.
Hak-İş olarak popülist bir yaklaşım yapmadan, masanın başında başka
kamuoyunda başka konuşmadan, doğru bildikleri, inandıkları ve
olması gerektiğini istedikleri hususlarda hep belli bir çizgide
devam ettiklerini kaydeden Arslan, Toplu İş İlişkileri Yasası
tasarısının Meclis'te görüşülmesi konusundaki mutabakatla beraber
yasanın nasıl çıkacağı konusunda bir tartışma meydana geldiğini
ifade etti.
''Yasanın çıkmamasının sorumlusu konfederasyonlar
değil''
Mahmut Arslan, yasa çıkarılırken sosyal tarafların uzlaşamadığı
bazı konularda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın inisiyatif
alması gerektiğini söyledi.
Bakan Faruk Çelik'in, barajlarla ilgili açıkladığı mutabakatın,
biraz daha ayrıntılandırılması ve detaylandırılması gerektiğine
dikkati çeken Arslan, gerekli düzenlemelerin Meclis Genel Kurulu'da
yapılması ve yasanın bir an evvel çıkartılması gerektiğini
vurguladı.
Yaklaşık bin 625 iş yerinde, 350 bin çalışanın toplu
sözleşmelerinin yapılamadığına işaret eden Arslan, Toplu İş
İlişkileri Yasası'nın çıkmamasının ve yetkilerin verilmemesinin
sorumlusunun konfederasyonlar olmadığını söyledi.
Yasa tasarısında, sendikaya üyelikte ve üyelikten ayrılmada noter
şartının kalkacak olması, sendika kurucularında aranan şartların
esnekleştirilmesi, temsilci güvencelerinin yeniden yasaya dahil
edilmesi, bazı kurullarda konfederasyonlarının temsil edilmesi,
sendika kurucularında aynı iş kolunda çalışmak şartının
kaldırılması gibi konuların önemli olduğunu ve temel bir
değişikliğin yapıldığını dile getiren Arslan, ancak bu tasarının
tamamıyla taleplerini karşılayan bir tasarı olmadığını
belirtti.
''Ciddi bir defansla karşılaştık''
Evrensel sendikal hakları da içinde barındıran çağdaş, katılımcı,
rekabetçi, çoğulcu ve özgürlükçü bir yasayı hedeflediklerini ifade
eden Arslan, şöyle devam etti:
''Maalesef Türkiye'de her şey bizim taleplerimizle
gerçekleşmiyor. Ciddi bir defansla karşılaştık. Ciddi barikatlarla
karşılaştık. Özellikle iş dünyasından inanılmaz şekilde
manipülasyonlar, dezenformasyonlar, kamuoyunu yanıltıcı çok sayıda
açıklamalar ve pek çok siyasetçiye, bakana, Başbakana, ilgililere
gönderilen asılsız, gerçeği yansıtmayan mektuplar, tehditler
gerçekten etkili olmuştur.
Kuşkusuz yoğun çaba sarf ettik. Ama iş dünyasının bu konudaki
baskıları, tehditleri, gerçeği yansıtmayan manipülasyona dayalı
açıklamaları ciddi şekilde Hükümet üzerinde, bakanlar üzerinde
etkili olmuştur. Bunu da görmek gerekiyor. Bu etkiyi kırmanın yolu,
parlamento ve siyaset üzerinde daha etkin olacak çözümler üretmemiz
gerekiyor. Daha güçlü olmamız, temsil sorununu çözmemiz
gerekiyor. Türkiye'de açıklanan 11 milyon sigortalının sadece yüzde
8'inin, 3 konfederasyon ve bağımsız sendikalarda olmasının
getirdiği bir temsil krizini yaşıyoruz. Eğer arkamızda milyonlar
olsaydı, milyonlarca üyesiyle Hak-İş'in ve işçi örgütlerinin
herhalde bu noktada olmaması gerekirdi.''