İşçi Kılıçdaroğlu'nu fena bozdu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bursa'da ziyaret ettiği bir fabrikada bayan işçinin eleştirisi ile adeta şok oldu.

 'Biz sizi çok severdik ama bu sevgi düştü. BDP'ye çok yakınsınız' diye olabilir, şeklindeki eleştiriye Kılıçdaroğlu, "Bizim politikalarımızı destekleyen parti olursa memnun oluruz. Karşı çıkan parti olursa demokratik yollarla mücadele ederiz. Dolayısıyla BDP'ye, AKP'ye ya da MHP'ye yakın diye bir tanımı kabul etmiyorum." dedi. Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan ilköğretimde tek tip kıyafet uygulamasının kaldırılmasına ise tepki göstererek, "Uygulama da kısa kol giyen çocuğa yasak getiriliyor. Bu sapıklıkla açıklanır." şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bursa Ticaret Sanayi Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan BRUSA isimli fabrikayı ziyaret etti. Fabrikayı gezen Kılıçdaroğlu, daha sonra işçilerle bir süre sohbet ederek işçilerin çeşitli konulardaki sorularını cevapladı.

SURİYE POLİTİKASINA ELEŞTİRİ

Hükümetin Suriye politikası nedeniyle Türkiye'ye ağır bir fatura çıktığını belirten bir işçinin sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bu faturayı Türk toplumunun ödeyeceğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Çalışıyorsunuz, vergi veriyorsunuz, bununu yerinde harcanması lazım. Yeni üretim alanları için harcanması lazım. Bunlar için değil de, hiçbir saldırı beklemiyoruz biz Suriye'den ama biz getiriyoruz bunları konuşlandırıyoruz. Söylenen, Suriye'den saldırı olursa. Yav 'Suriye zaten kendi derdiyle uğraşıyor.' Adam onları bırakıp bir de Türkiye'yi mi başına bela alacak. Bu doğru değil zaten. Yanlış politikalar Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürükledi. Kendi ülkemizde ve bütün komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. Bizim Suriye ile İran'la Irak'la alıp veremediğimiz ne. Ticaretimizi geliştirmeliyiz, gidip gelmeliyiz. bütün bu ülkelerde akrabalarımız var. İyi geçinmek yerine çatışma noktasına getirdik. Niçin. Bu soruyu herkesin kendisine sorması lazım."

"MUHTEŞEM YÜZYILI YASAKLARSANIZ BÜTÜN DÜNYA SİZE GÜLER"

Patriot füzelerinin Türkiye'ye getirilmemesi konusunda halkı aydınlatmaya çalıştıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, yürütme organı olmadıkları için yapabileceklerinin sınırlı olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin entelektüel bir birikimi olması gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, yazarı, çizeri, gazetecisi, sanatçısı, romancısı dizicisinin böyle olması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Kalkar da Muhteşem Yüzyılı yasaklarsanız, bütün dünya size güler. Nitekim gülüyor da." dedi.

"ASGARİ ÜCRETTEKİ VERGİ YÜZDE 1 OLACAK"

Kılıçdaroğlu, bir işçinin 'Asgari ücretten alınan vergiyi yüzde 1'e düşürecek misiniz?' şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi: "Vergiyi yüzde 1'e indirmek istiyoruz. Maaşını da yüksek alacak. Niye sıfır yapmıyoruz onu da söyleyeyim. Her yurttaş, 'ben bu ülkeye vergi veriyorum' diyebilmeli ki hesap da sorabilmeli. Yüzde 1'e düşürürsek çalışan hem daha yüksek gelir alır hem de gelir dağılımındaki adaletsizlik bir nebze olsun azalır."


BAYAN İŞÇİDEN KILIÇDAROĞLU'NA; BİZ SİZİ ÇOK SEVERDİK AMA BDP'YE ÇOK YAKINSINIZ

Ziyarette bir bayan işçi Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. "Biz sizi çok severdik. Başkan olmadan önceden de. Çok da etkin bir siyaset yapardınız. Ama şimdi yüzde 50'nin üzerinde bir çoğunluk AK Parti'li. Bizi azınlık ilan ettiler. Belki ben CHP'li değilim ama sizin o aktif siyasetiniz sanki bu sıralar biraz pasife düştü. Ve çoğunluğun görüşü bu şekilde. Size sevgi biraz düştü. Bunun nedeni BDP'ye biraz yakın duruşunuzdan olabilir. Çünkü genel kanı böyle. Biz azınlık olarak kaldık. Yani yüzde 50 bir taraf, diğer partiler bir taraf. " diyen bayan işçi, Kılıçdaroğlu'na, buna bir çözüm bulacak mısınız?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu ise şu karşılığı verdi: "Biz hiçbir partiye ne çok yakınız, ne çok uzağız. Bizim politikalarımızı destekleyen parti olursa memnun oluruz. Karşı çıkan parti olursa demokratik yollarla mücadele ederiz. Dolayısıyla BDP'ye, AKP'ye ya da MHP'ye yakın diye bir tanımı kabul etmiyorum. Doğuda kaçak elektrik kullanılıyor. Doğrudur. İktidar önleyemiyor. Vergilerinizin kaçak elektriğe gittiğini söylüyorsanız bunu siyasi iktidara sormanız lazım. 'İşsizlik sigortası fonu GAP bölgesine aktarıldı' diyorsunuz, keşke aktarılsa. Başka yerlere aktarıldı. Ankara'da bir Türk-İş var, keşke onlar da sizin kadar itiraz etse. Kim itiraz ediyor, sadece CHP olarak biz itiraz ediyoruz. Yeteri kadar muhalefet ediyor muyuz. Parlamentoya bir yasa geliyor, biz iç tüzüğün bize verdiği süre kadar konuşabiliyoruz. O işi iyi bilen bir arkadaşımız 20 dakika konuşuyor. Oylamaya geliyor. Parlamentonun yarısından fazlası iktidarın elindeyse 'evet' dedikleri an iş zaten bitiyor. Meclis televizyonunun saat 19.00'dan sonra kestiler, vatandaş görmesin diye. En önemli konuları da bu saatten sonra getiriyorlar. Bir bakan hakkında gensoru veriyoruz 'yolsuzluk var' diye. Ama 19.00'dan sonra görüşülüyor, vatandaş göremiyor. Dolayısıyla CHP muhalefet yapmıyor oluyor."

"BU SAPIKLIKLA AÇIKLANABİLİR"

Eğitim sisteminde konusundaki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şu açıklamayı yaptı: "Şimdi yapılan düzenleme doğru bir düzenleme değil. Çocuk üzerinden siyaset yapılmaz. Kız çocuğu yarım kol gömlek giyerse bu doğru değil, 'ben bunu yasaklıyorum' diyor. Eğer siz küçük bir kız çocuğu 'yarım kol giydi' diye yasak getiriyorsanız, kusura bakmayın ama bu sapıklıkla açıklanabilir. Kusura bakmayın. Cumhuriyetin kazanımlarını şimdi tek tek kaybetmeye başladık. O sürece girmeye başladık. Çocuk üzerinden siyaset yapılmaz. 'Önlüğü kaldırıyoruz' diyorlar. Tek tip getirilmesinin nedeni bütün çocukların kendisini eşit hissetmeleridir. Kim fakir, kim zengin belli olmaz. Hatta çocukların beslenme çantalarına bile öğretmen müdahale eder, 'aynı şeyleri getirin' der. Şimdi bunu kaldırıyorsunuz. Her gün yeni bir marka ile çocuğun geldiğini düşünün. Bir de öbür aileyi düşünün. Nasıl olacak. O yaştaki çocuğun psikolojisinin bozulmasının sorumlusu kim olacak. Yazık değil mi bu çocuklara."

Doğu Güneydoğu'da sorun olduğunu ve şehitlerin geldiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunun Meclis'te çözülmesi gerektiğini ancak buna yanaşılmadığını ifade etti.