Kamuda başörtüsü, Danıştay'ı bekliyor!
Başbakan Erdoğan, gazetecilerin "Başörtülüler, belediye başkanı ya da milletvekili adayı olabilir mi?" sorusuna verdiği yanıtta kamuda türban konusunda önemli açıklamalar yaptı.
Başbakan Erdoğan, Viyana dönüşü uçakta beraberindeki gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Kamuda başrötüsü hakkı için de konuşan Başbakan çarpıcı açıklamalarda bulundu:
Kamusal alanda başörtüsünün serbest olması için düzenleme olacak mı?
Şu an Ziraat Bankası’nda, THY’de çalışabiliyorlar. Onlara bir heyecan verdik.
Anayasa düzenlemesi olur mu?
Her işyerine göre değişir. Her şeyin yeri zamanı var. Kutlu doğum sancılı olur. On yıl oldu biz iktidara geleli ve on yıl içerisinde 28 Şubat’tan kalma bazı yasaklar kaldırıldı. Diplomalarını filan aldılar. Ancak iş noktasında sorunlar oldu. Onlar da yavaş yavaş düzelecek. Önleri açıldı. Özel sektörde vs. çalışmaya başladılar. Burada fiili olarak somutlaştırmakta fayda var. Anayasal bir değişikliği gerektireceğine inanmıyorum. Oraya gelmeden sorun aşılabilir. Burada zaman ve zemin çok önemli.
Başörtülüler, belediye başkanı ya da milletvekili adayı olabilir mi?
Bunlara mani bir durum yok. Geçmişte spekülatif bazı şeylerden dolayı sıkıntı oldu. Ecevit’in Merve Hanım’a başörtüsünden dolayı yaptığı yasal değildi. Yasal olmayan durumdan fiili durum meydana getirdiler. Anayasa’mızda başörtüsünü yasaklayan bir düzenleme yok. Yanılmıyorsam 82’de bir yönetmelik var. O yönetmelikle böyle bir atıfta bulunuyorlar. Dolayısıyla dediğim şekilde bir düzenleme yaparak bu mesele aşılabilir. Mevzuatla ilgili düzenleme yapılabilir.
Danıştay’ın verdiği son karar yeterli değil mi?
Danıştay bunları aşmış durumda. Avukatlarla ilgili bir süreç de başladı. Ancak henüz gerekçeleriyle açıklanmadı.
Ama Türkiye’nin bazı yerlerinde davalara giremiyorlar…
Gerekçeli karar açıklansın, o zaman belki o kendilerine engel çıkartılan avukatlar farklı yollara gidecekler. Belki HSYK’ya müracaat edecekler kendilerine engel çıkartan hakimlerle ilgili… Ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne bireysel haklarını kullanarak da böyle bir süreci başlatabilirler. Bir defa yasal düzenlemeyi doğru bulmuyorum. İnançlarla ilgili özgürlüklerle ilgili genel düzenleme olabilir ancak namaz kılmayı, oruç tutmayı Allah’ın emrettiği ibadetleri kalkıp da kanunla mı teminat altına alacağız? Herkes inancında özgürdür. Her inanç devletin teminat ve güvencesi altındadır. Devletin yaklaşımı budur. Bu aynı zamanda bizim programımızda olan bir şeydir. Laiklik anlayışı aynen 1982 Anayasası’nda bu şekilde vardır.