Kıdem tazminatı fonu nedir ne getirir?
Kıdem tazminatı fonunun çalışana faydası endir? İşte her yönüyle kıdem tazminatı fonu...
Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi konusunda; işçi
sendikaları hak kaybı oluşturacak bir fon sistemine izin
vermeyeceklerini, işveren sendikaları ise zorunlu prim yükünün
istihdamı daha da azaltacağını savunuyor. Fonunun kurulacağı
neredeyse kesin olmakla birlikte, nasıl bir sistem kurulacağına
ilişkin net bir sonuca ulaşılmış değil. Ağırlık kazanan söylem
bireysel hesap sisteminin kurulacağı yönünde.
FON NE GEİTİRİYOR?
Kıdem tazminatına ancak İş Kanunu’na tabi olarak çalışan sınırlı
bir işçi kesimi hak kazanabiliyor.Bugün iş sözleşmesi sona eren her
10 çalışandan ancak bir tanesi kıdem tazminatı alabilirken, fon
sistemi kurulduğunda bütün çalışanlar kıdem tazminatı alabilecek.
Herkese kıdem tazminatı hakkı sağlanırken, hakkın içeriğinin
bozulmasının, çalışanların daha düşük kıdem tazminatı oranlarıyla
karşılaşmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Aksi takdirde fon,
hakkın yok olmasından başka bir işe yaramayacak.
İŞLETMELER AÇISINDAN KIDEM TAZMİNATI FONU
Kıdem tazminatında fon sistemine geçilmesi halinde işverenlerin en
önemli kazancı, kıdem tazminatı maliyetinin planlanabilir hale
gelmesi sonucu, yabancılarla yapacakları pazarlıklarda veya kendi
mali gelecekleri hakkında daha güçlü bir yapıya kavuşmak olacaktır.
İş ilişkisinin sona ermesi çoğu zaman bilinemeyen bir zamana denk
geliyor. Özellikle işçinin inisiyatif kullanabileceği, evlenme
halinde kadın çalışanda ya da emeklilik halinde tüm çalışanlarda
olduğu gibi işveren ani mali yüklerle karşılaşabiliyor. Fon sistemi
hayata geçerse her ay bütün çalışanlar için belirli bir miktar prim
ödeneceği için maliyet zamana yayılmış olacak.
ÇALIŞANLAIRN DURUMU NE OLACAK?
Kıdem tazminatı işten ayrılmalarda ödenen bir tutar olduğundan,
çalışanın belirli aralıklarla yüklü bir para kazanmasını sağlıyor.
Kişiler bu para ile yapacakları yatırımların temelini hazırlıyor.
Kıdem tazminatı fona dönüşürse büyük olasılıkla sadece emekliliğe
hak kazanılması halinde kişilere tazminat ödenecek. Toplam parada
işçinin hiç kaybı olmasa da işçi kıdem tazminatını ancak emekli
olduğunda veya emekli olma ihtimali ortadan kalktığında alabilecek.
İşveren tarafından işten çıkarılma, askerlik, emeklilik için yaş
dışındaki diğer şartların sağlanması, evlilik sonrası kadın işçinin
bir yıl içinde istifa etmesi gibi durumlarda kıdem tazminatı hakkı
doğmayacak. Kıdem tazminatı ertelenen bir alacak haline gelecek.
Diğer yandan, şimdi kıdem tazminatına hak kazandırmayan bir şekilde
sözleşmeleri sona ermiş bile olsa, yine de paraları birikmiş
olacak.
İŞVEREN BU DURUMDA NE KAYBEDER?
Çalıştırdığı her bir işçi için fona prim ödemek zorunda kalacak
işverenler açısından işgücü maliyetleri bir anda artmış olacak. Ek
maliyet olarak görünen bu artış, uzun vadede işverenin lehine olsa
da ani bir ödeme yükü getireceğinden çoğu işveren zor durumda
kalacak. İşten ayrılmada kıdem tazminatını kaybetme riski olmayan
çalışan artık kolay kolay işte tutulamayacak. Özellikle işçi
devrinin yüksek olduğu sektörlerde iş ve şirket değiştirmeleri
artacak. Devrin çok olduğu belirli sektörlerde, işçilere daha fazla
ücret ödenmesine sebep olabilecek.
Mahkemelerde görülen iş davalarının birçoğunu kıdem tazminatı
davaları oluşturuyor. İşverenlerin bir kısmı işçi kıdem tazminatını
hak etse bile ödemediğinden ve iş mahkemelerinin yükü artmış
durumda. Fona geçilmesiyle birlikte iş davalarında önemli bir
azalma olması bekleniyor.
PRİMDE HASSAS DENGE
İşçi kesimi için en hassas husus 1 yıl çalışmaya karşılık 1 aylık,
yani 30 günlük brüt ücret tutarındaki tazminat miktarının fonla
birlikte azalmaması. Bu miktarın korunması için işverenin ödeyeceği
prim miktarının doğru ayarlanması gerekiyor. Hesaplamalara göre,
yüzde 5 oranında prim ödenerek reel faiz ve ücret artışı ile 25
yıllık çalışma sonunda bir yılın karşılığında 23.5 günlük ücret
tutarında kıdem tazminatı alınabilmesi mümkün olabilecek.
Oluşturulacak fona devlet desteği eklenerek 30 günlük tutarın
altına düşülmemesi sağlanabilecek.
GÜVENCELİ SİSTEM
Fonun yönetimine sosyal tarafların dahil olması ve onlar tarafından
denetlenebilir bir sistem kurulması gerekiyor. Fon konusundaki
geçmiş pratiğimiz dikkate alındığında, çalışanlar daha da
hassaslaşıyor. Fonun yönetimi mümkün olan en az riskle ve en yüksek
getiriyle sağlanmalı. Kıdem tazminatının miktarının işçinin fon
yönetimi performansından bağımsız şekilde korunmasının gerekiyor.
Çalışanların fon yönetimi performansına dayalı bir yapı kurulursa
çalışanın eline geçecek rakam kendisinin tahmin edecek rakamın çok
altında kalabilecek.
Milliyet- Cem Kılıç