Kıdem tazminatında bireysel hesap dönemi

Çalışma Bakanı Süleyman Soylu, kıdem tazminatı fonunun detaylarını anlattı: Her çalışana bir hesap açılacak. Kıdem tazminatı garanti fonu oluşturulup kayıplar önlenecek. Kıdem tazminatı üzerindeki vergi yükü düşürülecek.

Her çalışana tazminat hesabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu milyonlarca çalışanın ve işverenin merakla beklediği kıdem tazminat fonuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. HASİAD (Hadımköy-Arnavutköy Sanayici ve İş Adamları Derneği) Başkanı Hüseyin Bozdağ ve yönetim kurulu üyelerini kabul eden Bakan Soylu bu fon ile kıdem tazminat sorunun çözülmesini beklediklerini, işçi ile işveren arasında böyle bir uyuşmazlığın olmamasını hedeflediklerini söyledi.

HER ÇALIŞANIN BİREYSEL KIDEM TAZMİNATI HESABI

Soylu, kıdem tazminat fonu ile her çalışanın bireysel kıdem tazminatı hesabı olacağını söyledi. Böylece işverenin yükünün hafifleyeceğini ifade eden Soylu, hak kayıplarının önlenmesi için de kıdem tazminatı garanti fonu oluşturulacağı bilgisini verdi. Bakan Soylu kıdem tazminatı fonu çalışmalarının sosyal taraflarla müzakere içinde devam ettirildiğini kaydetti.

 Türkiye'de çalışanların yüzde 80'inden fazlası kıdem tazminatı sorunu yaşıyor. Yeni fon geldiğinde mevcut çalışanlar için de yeni bir model ortaya çıkacak. İsteyen bu fona geçecek isteyen eski sistemde kalabilecek. Fon sistemiyle her çalışanın tazminatına garanti gelecek.

 'BİRLİKTE ÇÖZERİZ'

HASİAD Başkanı Hüseyin Bozdağ da konuyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: "İşsizlik sigortası ve iş güvencesi müesseselerinin uygulamaya girmesine karşın, 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde, kıdem tazminatı sorununun işçi ve işveren açısından hakkaniyete dayalı bir çözüme kavuşturulması, sanayi sektörü açısından çok büyük bir önem taşımaktadır.

Kıdem tazminatının yüksekliği, işten çıkarma maliyetini, dolayısıyla, işten çıkışı zorlaştırmakta, işten çıkış zorluğu da işe almayı caydırıcı yönde etkilemektedir. Ulusal İstihdam Stratejisi'nde de yer alan ve kemikleşmiş bir sorun haline gelen kıdem tazminatı, hem daha geniş çalışan grubunun bu haktan yararlanmasına imkan sağlayan, hem de işletmenin varlığını ve rekabet gücünü gözeten bir yaklaşımla, bir an önce yeniden düzenlenmelidir."