Lojman sefası ne zaman bitecek?
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Hukuk ve Toplu Görüşme Sekreteri Şükrü Mutlu, AK Parti iktidarının kamudaki lojman saltanatına son verme vaadinin, milletvekili lojmanlarını satmaktan öteye geçemediğini söyledi.
Basında, tasarruf tedbirleri çerçevesinde lojmanların, dinlenme
tesislerinin ve tatil köylerinin satılmaya başlanıldığına dönük
haberlerin aksine resmi rakamların hiçte böyle olmadığını söyleyen
DES Hukuk Sekreteri Şükrü Mutlu, “Devletteki lojman ve
sosyal tesis sayısı 2002 yılına 224 bin 401 iken bugün 238 bin
195’e yükselmiş durumdadır. Ak Parti kamudaki lojman sayısını
azaltmak bir tarafa, 238 bin lojman yetmiyormuş gibi kimi
bürokratlara kiralık lojman tahsis etme yöntemiyle ojman
saltanatını arttırmaya devam ediyor” diye konuştu.
Memurlara yapılan kira yardımı uygulamasının Ak Parti döneminde
kaldırıldığını hatırlatan Şükrü Mutlu, “Lojmanlarda
genellikle bürokratlar ve yüksek maaş alan yöneticiler kalıyor. Öte
yandan kimi memurlar lojmanlardan hiç faydalanamazken kimileri de
yıllarca buralarda sefa sürüyor. Kamu sosyal tesislerinin ve tatil
köylerinin durumu da hemen hemen böyle. Bu nedenle Sayın
Başbakandan memurlar arasında haksızlık ve adaletsizliklere neden
olan lojman ve sosyal tesisleri satmasını ve bunun yerine memurlara
250 TL kira yardımı yapmasını istiyoruz. Hizmet özelliği
gereği sadece çok stratejik Emniyet, Jandarma ve Silahlı Kuvvetlere
ait lojmanlar hariç tüm lojman ve sosyal tesisler biran önce
satılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığına ait ve genellikle bürokrat
ve yöneticilerin oturduğu 50 bin civarındaki lojmanda satılarak
elde edilen gelirle bütün köy okullarına modern, möbleli lojmanlar
yapılmalıdır” diye konuştu.
Lojman ve sosyal tesislerin satılmasını ülke ekonomisine kaynak
sağlamak ve israfa, adaletsizliğe engel olmak adına istediklerini
kaydeden Şükrü Mutlu, “Türkiye lojman ve sosyal tesis sayısıyla
Avrupa ülkelerini ve dünyanın en zengin devletlerini 10’a 20’ye
katlıyor. Bu lojman ve sosyal tesislerin bakımı, onarımı, boyası,
güvenliği, kapıcısı, ısınması, soğutulması, idari ve personel
giderleri devasa meblağlar tutuyor. Bu lojmanlar ve sosyal tesisler
vatandaşın vergileriyle yapılıyor. Emeklinin, çiftçinin, memurun,
işçinin, yetimin, garibanın payından keserek, çocuklarımızın
geleceğinden kısarak birilerinin bu lojmanlarda yan gelip
yatmasına, sefa ve saltanat sürmesine, tatil yapmasına müsaade
edemeyiz ve etmeyeceğiz. 11 yıl önce milletvekili
lojmanlarını satarak ve yine Başbakanlık lojmanı yerine orta halli
bir mahallede oturarak halka önemli mesajlar ve taahhütlerde
bulunan Başbakan Erdoğan’ın bu astronomik düzeydeki israfa ve
haksız saltanata son vermesini istiyoruz”
dedi.
Devletin lojmanlardan topladığı kira gelirinin lojmanların
giderleri ve müteahhitlik masraflarını dahi karşılamaya yetmediğini
kaydeden Şükrü Mutlu, sözlerine şöyle son verdi;
Kamu yöneticilerinin lojmanlar ve sosyal tesisler nedeniyle halktan
yalıtılmış bir hayat sürdüğünü ve bu durumun kendi toplumunu
tanımamasında, güvensiz olmasında çok etkili olduğunu düşünüyorum.
Ordu evleri, polis evleri, hâkim evleri, hekim evleri,
öğretmen evleri ve lojmanlar toplusal yalıtılmışlığı arttırıyor,
toplusal kaynaşma vücut bulmuyor.
Samimiyetle ve büyük bir gönül açıklığıyla söylüyorum ki; Sayın
Başbakan tüm bakanlıklara gerekli talimatı vermelidir. Devletteki
lojman saltanatına ve araç sefasına son vermelidir. Bu milletin
talebidir ve hükümetin kararı haline gelmelidir.