MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü'ne suç duyurusu

Türk-eğitim-sen, MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürüne Suç Duyurusunda bulunacaklarını açıkladı...

Çalışma hayatını ve özellikle iş güvencesini tehdit eden gelişmeler hususunda bilgilendirmelerde bulunan Türk-eğitim-sen Genel başkanı İsmail Koncuk, MEB’in eğitim çalışanlarını mağdur eden uygulamaları hususunda da eleştirilerde bulundu.

Özellikle Ömer Dinçer döneminde sergilenen, eğitim çalışanlarını yok sayan arazlı anlayışa bir daha şahit olmak istemediklerini belirten Genel Başkan, yeni Bakan Nabi Avcı’dan umutlu olmak istediklerini söyledi. Adil yönetim anlayışının Bakanlıktan başlayarak eğitimin her kademesinde hakim tavır olmasının gerektiğini ifade eden Genel Başkan, artık MEB’de keyfiyetin sonlandırılmasını istedi. İllerin birbirinden farklı uygulamalar ortaya koyduğunu ifade eden Genel Başkan, “Eğitim hayatımız adeta derebeyliklerle yönetiliyor. Örneğin, okul müdürü atamalarında, bir il duyuruya çıkarken, bir başkası oralı olmuyor. Ardından güya Bakanlıktan gelen telefon talimatlarıyla duyurular geri çekiliyor. Böyle bir keyfiyet ve lakaytlık kabul edilemez. Yönetmelik, sınava dayalı yönetici atamalarının Şubat ayı içerisinde duyurulmasını ve gerçekleştirilmesini hükmetmektedir. Burada keyfiyet sözkonusu olamaz. Makamı ne olursa olsun herkes yönetmelik hükmüne uymak zorundadır. Ay sonuna kadar bekleyeceğiz. Eğer gereken yapılmaz ise MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak hakkında görevi ihmalden dolayı suç duyurusunda bulunacağız”. Dedi.

Yaşanan sorunların giderilmesi ve kamu çalışanlarını daha müreffeh bir yaşam ve daha huzurlu bir çalışma standartına kavuşmaları için tek yolun sendikal mücadele olduğunu vurgulayan Genel Başkan İsmail Koncuk, “Bu anlamda çalışanlar sendikal mücadeleye destek olmalıdır. Gücümüz ne kadar olursa kazanımların derecesi de o kadar olacaktır. Tabii ki, bu noktada kamu çalışanları, ülkemizde adam gibi ilkeli sendikacılığın büyütülmesine ve sendikamsı görünen takiyyeci yapıların da kök salmamasına dikkat etmelidirler. Aksi takdirde ilerleyen zamanda bugünlerimizi dahi arar hale geleceğimiz görülmelidir.” Dedi.