Memur-Sen Başkanı çözüm yasası değerlendirdi
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, cumhurbaşkanlığı seçimi ve çözüm yasası ile ilgili soruları cevaplandırdı.
MEMURLAR - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Kanal A'da yayınlanan Alper Tan ile Sivil Düşünce programına katıldı. TBMM'ye sunulan yeni çözüm paketi, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve paralel medyanın algı operasyonlarının konuşulduğu programda Gündoğdu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
TBMM'ye sunulan yeni çözüm paketinin çocukları PKK tarafından
alıkonulan annelerin umudunu artırdığını vurgulayan Gündoğdu,
cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ise, "Kadim medeniyet
değerlerimizin yeniden inşasında tarihsel sorumluluk üstlenecek
biri köşke çıkmalı" dedi. Programda paralel medyanın
iftira kampanyasını da eleştiren Gündoğdu, "Paralel medya toplum
mühendisliğiyle algı operasyonu yapıyor. Paralel medyanın yalanları
Memur-Sen'in yolculuğunu bitirmez Bu kervan yürür" diye konuştu. İş
Güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik girişime karşı Başbakan ve
Bakanlar dahil yoğun bir görüşme trafiği yönettiğini ifade eden
Gündoğdu, canlı yayında kamu çalışanları ve çalışma hayatındaki
sorunları da değerlendirdi. Hükümete çağrıda bulunan Gündoğdu,
taleplerini sıraladı.
ÇÖZÜM PAKETİ DİYARBAKIRLI ANNELERİ
UMUTLANDIRDI
TBMM'ye sunulan çözüm paketinin ileri bir adım olduğunu vurgulayan
Gündoğdu, atılan yeni adımın Diyarbakırlı annelerin yeni umudu
olduğunu söyledi. Diyarbakırlı annelerin "Çocuklarımı istiyorum"
çağrısının, çözüm sürecini daha fazla anlamlı kıldığını vurgulayan
Gündoğdu, "Diyarbakırlı anneleri Ankara’da da hem biz karşıladık,
hem de biz uğurladık. Anneler yeni çözüm paketiyle çocuklarına
kavuşma ümidi yüzde 300 artmış bir şekilde Diyarbakır’a döndüler.
Bu ülkede yaşanmış acılar var. Derin devlet ve Jitem'in yaptıkları
unutulmadı. Devlet ile millet arasına setler çekildi. Şimdi bu
setler ortadan kaldırılıyor. Kendi iç sorunlarımızı kendimiz
çözmeliyiz ki, dünyaya cümle kurarken, evde kendi başını bağlamayıp
da, düğünde gelin başı bağlayan konuma gelmeyelim" dedi.
GÜNDOĞDU, TALEPLERİMİZİ SIRALADI
İş Güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik girişime karşı Başbakan
ve Bakanlar dahil yoğun bir görüşme trafiği yönettiğini ifade eden
Gündoğdu, canlı yayında kamu çalışanları ve çalışma hayatındaki
sorunları da değerlendirdi. Hükümete çağrıda bulunan Gündoğdu,
taleplerini şu şekilde sıraladı: " 4/C’li personele kadro
verilmelidir. Yurt dışı 4/B’li sözleşmeli personel de kadroya
alınmalı, aile yardımı verilmelidir. KİT’ler de ki
Üniversite mezunu işçilerin 2 sayılı cetvele, geçirilmesini
istiyoruz. Beklentilerimizden biri de kadroya geçirilen IMD’lerin
maaş mağduriyetinin giderilmesidir. 2005 yılından sonra göreve
başlayan memurlara bir derece verilmelidir. Memurların emekli
olurken aldıkları emeklilik ikramiyesi miktarının artırılması ve
emekli ikramiyesinde uygulanan 30 yıllık sınırın kaldırılmasını
da istiyoruz. Akademisyenlere akademik zam ivedi
talebimizdir. Artık bahane istemiyoruz. Öğretmen ihtiyacının açık
kalmayacak şekilde Ağustos ayında tamamlanmasını istiyoruz."
NASIL BİR CUMHURBAŞKANI İSTİYORUZ
Ekmeleddin İnsanoğlu’nun Çatı aday gösterilmesini "CHP’de gelişme
var" şeklinde yorumlayan Gündoğdu, “Eğer AK Parti, Ekmeleddin
İnsanoğlu’nu aday gösterseydi büyük bir ihtimalle CHP, laiklik
elden gidiyor diyecekti” dedi. Gündoğdu, 2007 yılındaki
cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan tartışmaları hatırlatarak,
“Dindar cumhurbaşkanı ile eşi başörtülü cumhurbaşkanı istemiyoruz
gibi tartışmalar vardı. Bu açıdan baktığımızda, ezanı
Türkçeleştiren, başörtülüleri ve muhafazakârları görünce morali
bozulan CHP’de müthiş bir gelişme var. Çatı aday Ekmeleddin
İhasanoğlu, CHP ve MHP açısından çok akıllı bir seçim olduğunu da
düşünüyorum. Çünkü CHP’de, cumhurbaşkanlığı adaylığı için Deniz
Baykal’ın ismi geçiyordu. Sayın Baykal, aday gösterilseydi çatı
aday olacağı için Sayın Kılıçdaroğlu’ndan fazla oy alacaktı. Bu
sefer Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık koltuğunda oturması
zorlaşacaktı. MHP’de ise Meral Akşener’in ismi geçiyordu. Aynı
durum ile Sayın Bahçeli karşı karşıya kalacaktı. CHP ve MHP
liderlerini tebrik ediyorum. Çünkü 2015 seçim sonuçlarının
açıklanacağı saate kadar partilerinde iktidar olmayı
garantilediler” diye konuştu.
"Nasıl bir cumhurbaşkanı istiyorsunuz?" sorusuna ise Gündoğdu madde
madde cevap verdi:
*Her türlü vesayetle mücadeleyi sürdürecek, siyasi vizyonunun
merkezinde demokratikleşme ve eşit vatandaşlık olacak birisi.
*Ulusal ve küresel vesayetin deşifresinde yok edilmesinde cesur
davranacak, meydan okuyabilecek birisi.
*Hukukçuların, yargıçların ve kanunların hukukun üstünlüğünü,
kanunların değil hukukun üstünlüğünü savunacak birisi.
*Demokratikleşme adımlarının hızlanmasına katkı yapmak açısından
demokrasinin ekonomiyle bağlantısını kuracak ve istikrarı
sağlayacak.
*Çözüm sürecini kararlılıkla devam ettirecek ülkenin ve milletin
birliğine dair hassasiyeti koruyarak, ekonomik istikrarı aynı
şekilde kadim medeniyetimizin değerlerinin yeniden inşasında
liderlik yapacak, dünya mazlumlarına öncülük edecek, insan onuru,
insan onuruna yakışır iş ve ücret konusunda çaba sarf edecek
birisi.
*Ar-Ge eksenli çalışmalara öncülük edecek, kültür, gençlik, eğitim
ve eğitim ahlakı konularında eğitim sistemi başta olmak üzere
sivilleşmeyi destekleyecek ve sivil toplum kuruluşlarıyla
istişareli olacak,
*Toplumu kutuplaştırma ve ötekileştirme zemini yerine,
bütünleştirme zemini üzerinde çalışacak birisi.
*Çoğulcu anlayışın toplumsal barışa garantör olmasını sağlayarak
Sivil Anayasa talebinin hayata geçmesine öncülük edecek birisi.
*Yürütme, yargı ve yasamanın çatışmadan uyum içinde çalışmasına
dönüştü öncülük edecek birisi.
*Kamu görevlilerinin talep ve beklentilerine cevap vererek din,
mezhep, ideolojik ve kimlik esaslı anlayış yerine, insan hakları
anlayışı esas alacak birisi.
*Bölgesel ve küresel risklere karşı inisiyatif alacak, dünya
mazlumlarının sözcüsü olacak vizyonda bir cumhurbaşkanı
istiyoruz."
PARALEL MEDYA YALAN HABERDE SINIR TANIMIYOR
Paralel medyanın masa başı gerçek dışı haberlerle yaptığı algı
operasyonlarına tepki gösteren Gündoğdu, 17 Aralık Küresel
operasyonu hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Gündoğdu, "Biz
17 Aralık öncesine kadar, Hakan Fidan olayını da çok detayını
bilmediğimiz için orada bir tartışma var, o tartışmaya bağlı
olarak, sendika kurdular, sonra kapattılar ama 17 Aralık öncesi,
dershanenin Türkiye'nin gündemi olduğu süreçte, raporumuza
"Dershaneler kapatılmamalıdır ancak kapanmalıdır" diye başlık
attık.Sonra Milli Eğitim Bakanımıza seslendik; "Sayın Bakan, 100
bin öğretmen açığının olduğu bir ülkede, testle tost arasına
sıkıştırılmış çocuklar, eleyen sistem, hayata hazırlığın hiç önemli
olmadığı bir yerde, daha çok neti olanın daha değerli olduğu bir
anlayış dershaneyi körükler. Dershane kayıt dışıdır ama eğitimdeki
kalitesizlikten doğar. Önce bu işleri halledin sonra dershaneyle
uğraşın" dedik. Ama 17 Aralık'ta, Gezi olaylarındaki bir sanatçının
"Mesele ağaç meselesi değil" dediği gibi, 17-25 Aralık ortaya
çıkınca, " Mesele dershane meselesi değil." Niye dedik? bunu; çünkü
gördük ki dershanelerin özel okula dönüştürülmesine kızgınlık,
camileri ahıra dönüştürenlere sempatiye döndü. Ayrışma başladı.
Ayrışma başlayınca saldırı da başladı. Son bir hafta içerisinde
'paralel'in tarafı olan gazete bir manşet attı. Haberin içerisinde
8 yalan vardı. Haberde Kıbrıs'ta tatildeyim. Ömrümde hiç Kıbrıs'a
gitmedim. Katarakt ameliyatı olduğum iddia edildi bu da
yalan. Yozgat, Sivas, Tokat, Ordu, Giresun ve Trabzon
illerinde il divanları ile yılsonu etkinlikleri kapsamında teşkilat
çalışmalarındayım, onlar tatil dedi. Ajansların günlük haberlerini
takip eden sade bir vatandaş bile programlarım hakkında bilgi
sahibidir. Ayrıca Memur-Sen resmi internet sitemiz incelendiğinde
gün gün hangi programlara katıldığım görülebilmektedir. Ama onların
derdi başka" dedi.
AMAÇLARI HABER VERMEK DEĞİL…
Gündoğdu sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Mesela Sayın Başbakan ile
Türkiye Buluşması yaptığımızda, "17 Aralık alçakça bir paralel
kalkışmadır" dediğim için 33 dakikalık konuşmamda, 13 kez Sayın
Başbakanımız diye hitap etmişim diye haber yaptılar. Ama olaya
bakın ki, hani adam namaz kılmıyormuş 'Niye namaz kılmıyorsun?'
demişler, 'E Allah namaza yaklaşmayın diyordu onun için'
demiş. Cevaptaki 'sarhoşken' kısmının üzerini örtüp söylediği
gibi yaptılar. Saldırı oradan başladı. Sonra iş güvencesi ile
ilgili mecliste bir çalışma var. Buradan,yalan haber
ürettiler. 'Memurların elinden iş güvencesi alınıyor,
Memur-Sen seyrediyor' başlıklı iftira, gerçek dışı haberler
yaptılar. Halbuki konu hakkında Başbakanla yaptığımız görüşmeyi
onlara da gönderdik ama onu görmemeyi tercih ediyorlar. Daha da
skandalı var. 'Temmuz'da memur zam alamayacak' konusu. 8 Ağustos
2013'de paralel medyanın manşeti: "Memura çifte bayram". 26 Haziran
2014'te "Memur aldatıldı" manşeti attılar. 8 Ağustos'ta mı ayık
değildiniz, bugün mü ayık değilsiniz? sorusunu sormak lazım.
'Enflasyon unutuldu mu?' konusu var bir de. Enflasyonu 2015'e koyan
benim. Neden? 2015 zammını 3+3+enflasyon diye imzaladık. 2014'ü ise
taban aylık olarak imzaladık. Taban aylık bütün memurların
işine gelen aylıktır. Yüzdelik zamda emekli ikramiyesi ve emekliye
maaş artışı olmaz. 175 tl net taban aylık aldık. Bunun 12 ay maaşa
yansıması 123 tl. Ama her memur 5.250 tl emekli ikramiyesi kazandı
bununla. Bunu da paralel medya çok iyi biliyor.
Yalan haber, mevzuatı alt üst eden haber, iftira o kadar çoğaldı
ki… Mesela; Memur-Sen olarak bizim, bu zamana kadar
çalışanlarımızı, işçilerimizi sendikalı yapmadığımız için
eleştirilmemiz gerekirken, kimse eleştirmedi ve biz ilk kez
işçilerimizi sendikalı yaptık. Ve ben hükümetten ramazan, kurban
bayramı ikramiyesi istedim ve işçilerime de bu anlaşma ile ikramiye
verdik. Bunu 'ikramiye verilecekmiş, ben karşı çıkmışım'. Yahu
isteyen benim! Veren benim ve çalışanlar benim çalışanlarım. Dünde
" Memur-Sen'e hazineden 101 milyon tl" başlıklı haber yapmışlar.
Buna inanacak kadar mevzuattan uzak kimse var mı bilmiyorum ama bu
kadar pespaye birinin habercilik yaptığı gazetenin varlığı
ortada."
SİVİL VESAYETLE MÜCADELE EDECEĞİZ
"17 Aralık sürecinde paralel kalkışmaya karşı çıktığımız için
Memur-Sen hedef oldu" diyen Gündoğdu, "Paralel medya bir
habere 8 yalan sığdıracak kadar saldırıya geçti. Artık iftirada
sınır tanımıyor, toplum mühendisliği ile algı operasyonu
yapıyorlar. Biz bürokratik devletin, yatay, dikey ve paralel
yapıların karşısındayız. Vesayetle mücadele edeceğiz. Paralel
medyanın yalanları Memur-Sen’in yolculuğunu bitirmez, bu kervan
yürür. Memur-Sen olarak, millet iradesinin yanında, vesayet kurma
çabalarına girişenlerin karşısında durmaya devam edeceğiz. Dün
'beyaz Türk' ile mücadele ettik, bugün cemaatler arasında 'beyaz
müslümanlığa' soyunulmasına müsaade etmeyiz" diyoruz. Cemaatler
işine baksın. Bunların yüzünden hoca, hizmet kavramları enflasyona
uğradı. Onun için 'kayıt dışı siyasete' hayır diyoruz" dedi.