Memur-Sen başörtü yasağına karşı!

Konya’da bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, üniversitelerdeki başörtü yasağına karşı seferberlik başlattıklarını belirterek, “Dün çocuklarımıza ceza vermek için yarışan rektörler vardı. Şimdi 'Allah rızası için bir uyarı cezası verin' diyorum, 'yok başkanım biz ceza veremeyiz' diyorlar. Allah’tan mı korkuyorlar; yoksa 'başörtüye anlaşmalı ceza bile versek, birileri bunu görür de gelecek planlarımız bozulur' diye mi düşünüyorlar bilmiyorum” dedi.

Vali Ahmet Kayhan Öğretmenevi’nde İl İstişare Toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Filistin’de yaşanan olaylar, Türkiye’deki memur hakları ve üniversitelerdeki başörtü yasağıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

“ŞEYTANIN TEMSİLCİLERİ AMERİKA YÖNETİMİ VE İSRAİL’DİR”
Amerika'yı ve İsrail’i eleştirerek konuşmasına başlayan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Kainatın ilk ırkçısı Hazreti Ademin ham maddesi ile kendi hammaddesini mukayese ederek, hammadde de üstünlük arayan lanetlenmiş şeytandır. Şeytanın yer yüzündeki devlet olarak temsilcileri de Amerikan yönetimi ve terörist İsrail’dir. Onun için bir kez daha bu terörist devlet İsrail’i lanetliyorum. İslam ülkelerini artık şeytan taşlamak için sözde açıklama yapmaya değil birlik kurup teröristlerin, terörizmlerine son vermeye davet ediyorum” dedi.

Toplu ve toplumsal sözleşmeye evet diye öncülük ettikleri referandumdaki birinci kazançlarının uyarı ve kınama cezalarına yargı yolunun açılması olduğunu dile getiren Gündoğdu, ikinci kazançlarının toplu sözleşme hakkı ve üçüncüsünün ise Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı olduğunu ifade etti. Bu hakkın çok önemli olduğunu aktaran Gündoğdu, “Doğrudan başörtüsü yasaklayan bir hüküm olmamasına rağmen sadece üniversitelerde başörtüsü serbest olsun diye 411 milletvekilinin evet diyerek açtığı o yolu, Anayasa Mahkemesinin 7 yargıcı kirletmiştir, hayır demiştir. Bu kiri yine Anayasa Mahkemesi eliyle temizleyeceğiz inşallah” diye konuştu.

“KADINA UYGULANAN EN TEHLİKELİ ŞİDDET, BAŞÖRTÜ YASAĞIDIR”

Başörtüsü yasağının cinsiyet ayrımcılığı olduğunu savunan Gündoğdu, “Başı örtülü bir kadının aynı dindarlık oranında bir erkek her türlü görevi yapabiliyorken, meclise girebiliyorken, kadın olduğu için giremiyorsa bu başörtüye uygulanan şiddettir. Gazetelerin üçüncü sayfalarında manşet haber, karısını döven erkek yüzde 99, kocasını döven kadın yüzde 1. Devletin televizyonları bile bu şiddeti kınıyor. Bende devlete çağrıda bulunuyorum. Kadına uygulanan en tehlikeli şiddet başörtü yasağıdır. Uygulayıcısı devlettir. Sosyal devlet bunu terk etmek zorundadır. Kadının ne giyeceğine, nasıl giyineceğine karışan ucube erkek anlayışından, vatandaşının nasıl inanacağına, nasıl yaşayacağına karışan vatandaşını tanımak yerine tanımlayan ucube devlet anlayışından da sosyal devlete, özgür bireye Memur-Sen’in öncülüğünde geçeceğiz inşallah” diye konuştu.

SERRA YILMAZ’A “DOMUZLU” TEPKİ

Sanatçı Serra Yılmaz’ın başörtü kadınlar için söylediği “Başörtülüler korkutuyor beni, öcü gibi geliyorlar” sözüne de tepki gösteren Gündoğdu, “Serra Yılmaz diye bir sanatçı müsvettesi çıkmış başörtülüleri görünce öcü görmüş gibi oluyormuş. Bunlar insanlıktan değil demokrasiden bile nasibini alamamışlar. Demokrasi tahammül rejiminin adıdır. Birlikte yaşamanın adıdır. Bir birine tahammül etmenin adıdır. Biz bu hanımefendiye ‘bizim çocuklarda seni görünce domuz görmüş gibi oluyor’ demeyeceğiz. Çünkü biz, domuzu da Allah yarattığına göre ‘vardır bir hikmeti’ diyeceğiz. Ama etinden de sütünden de kılından da kendisinden de uzak olmaya devam edeceğiz” dedi.

“BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİYE CEZA VERENE PLAKET VERECEĞİM”

Konuşmasında bir çağrıda bulunan Gündoğdu, “Memur olup da başörtüsünden dolayı uyarı ya da kınama cezası bile almış olanlar başkanımla irtibat kursunlar. İdare Mahkemesi, mecbur kalırsak Danıştay sonra Anayasa Mahkemesi, yüzde 99,5 Anayasayı değiştirmeye kalmaksızın bu sorunu çözeceğiz” diye konuştu. Üniversite öğrencileri için sıkıntı yaşadığını da vurgulayan Gündoğdu, “Dün çocuklarımıza ceza vermek için yarışan rektörler vardı. Şimdi 'Allah rızası için bir uyarı cezası verin' diyorum. ‘Yok başkanım biz ceza veremeyiz’ diyorlar. Allah’tan mı korkuyorlar, yoksa başörtüye anlaşmalı ceza bile versek birileri bunu görür de gelecek planlarımız bozulur diye mi düşünüyorlar bilmiyorum?

Kalplerini okuma şansım yok. Ama üniversite de okuyan bir genç kızımıza mutlaka dava açmamız lazım. 2547 sayılı yasanın geçici 16’ıncı maddesini lütuftan özgürlüğe döndürmemiz için bir dava da olsa Anayasa Mahkemesine müracaat etmemizi şart koşuyor. Bu da açık çektir. Türkiye’nin neresinde olursa olsun duyduğunuz öyle bir kızımız varsa bize haber verin. Ceza verene de plaket vermeye hazırım. Bu ceza işime yarayacak” dedi.