Memurlar hükümetten değil Memur Sen'den hesap soruyor
Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır memurların beklentilerinin karşılanmaması durumunda hükümetten değil yetkili sendika olarak Memur-Sen'den sorulduğunu vurguladıktan sonra "Ek Ödeme Bir Aldatmacadır! ve Faturası Memur-Sen'e Kesilmiştir" dedi.
Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısında konuşan Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır "Hukuki dayanaktan yoksun olmamasına rağmen yıllarca sürdürülen başörtüsü yasağının sonlandırılması amacıyla Memur-Sen ve ona bağlı sendikalar tarafından başlatılan “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” kampanyasının ardından Türkiye genelinde eğitim ve kamu kurumlarında fiilen sürdürülen sivil itaatsizlik eylemi gerçek anlamda sendikal bir duruşun ifadesidir." Dedi
Kampanyanın sürüncemede kalmasına müsaade
edilmemelidir
Kampanyada toplanan 12 Milyon 300 Bin imzanın gereği yerine
getirilmek üzere hükümete teslim edilmesinden sonra hükümetin adeta
12 Milyon 300 Bin imzayı adeta yok sayması kampanyanın lehinde ve
aleyhinde hiçbir beyanda bulunmamak suretiyle işi adeta sürüncemede
bırakması demokratik ülkelerde eşine rastlanır bir durum değildir
diyen Kır "12 Milyon 300 Bin İmza'nın İktidar partisinin son
seçimlerde aldığı oyun yarısından, ana muhalefet partisinin aldığı
oyun tamamından, diğer muhalefet partilerinin aldığı oyların
tamamının 2 katından daha fazla olduğunu hatırlattı. Memur-Sen
olarak, topladığımız imzaları Hükümete teslim etmek suretiyle
sorumluluğumuzu hükümetin üzerine bırakmış olabiliriz ancak
topladığımız imzalara millet adına sahip çıkarak bu işin
sürüncemede kalmasına da müsaade etmemek de görevimizdir."
Dedi.
Sendikal faaliyetler sendikal kurallar içinde
yapılmalıdır
Daha sonra toplu sözleme süreciyle ilgili olarak konuşmasını
sürdüren Kır şöyle konuştu: Sendikal faaliyetlerin mutlaka sendikal
kurallar içerinde yapılmalıdır. Yetkili sendika olarak kamu
çalışanlarının var olan haklarını korumak, alınan kazanımların daha
iyisini almak gibi bir sorumluluğumuz vardır. Kamu çalışanlarının
beklentileri karşılanamadığında hesap, hükümetten değil yetkili
sendika olarak Memur-Sen'den soruluyor.
Ne yazık ki hükümet; her yıl toplu sözleşme süreci öncesinde
toplu sözleşme
masasında görüşülmesi gereken konuları kendi inisiyatifi
doğrultusunda uygulamaya sokmak suretiyle parsayı kendisi
toplarken, kamuoyu nezdinde sendikaların itibar kaybetmesinin
de yolunu açıyor.
657 S.Kanuna dahil çalışanlar arasında imtiyazlı
kurumların oluşması engellenmelidir
Nitekim sendikalara rağmen hükümet; 2011 yılında çıkarılan 666
Sayılı Kanun Hükmünde kararname gereği eşit işe eşit uygulamasıyla
farklı bakanlıklarda aynı unvanla çalışan kamu görevlilerine “ Ek
Ödeme” vermek ve maaşlarını eşitlemek suretiyle güya eşitlik
sağlamış görüntüsü vererek göz boyamıştır.
Diğer taraftan eğitim emekçilerine ve akademisyenlere muadili yok
gerekçesiyle ek ödeme vermemiş, TBMM, C.Başkanlığı ve Üst Kurullar
gibi kurumları da bu uygulamanın kapsam alanı dışında tutmak ve
maaşlarında daha yüklü miktarda iyileştirme yapmak suretiyle hem
çalışanlar arasında yaptığı adaletsizlik hem de kurumlar arasında
imtiyazlı kurumların oluşturmasının faturası bilahare Memur-Sen'e
çıkarılmıştır.
Gerçek sendikacılığın yapıldığı ülkelerde en güçlü hükümet bile
olsa böyle bir uygulamaya asla cesaret edemeyeceğini savunarak,
Memur-Sen olarak yetkilerimize sahip çıkmalıyız, kamu çalışanlarına
karşı sorumluluğumuz yerine getirmeliyiz. Hangi kurumda çalışırsa
çalışsın adı, sanı ne olursa olsun 657 Sayılı Kanuna tabi olup,
aynı unvanlaçalışanların maaşlarının eşitlenmesi için mücadele
verilmesi suretiyle bu tür haksızlıklara fırsat vermemeliyiz
Dedi.
Ek Ödeme tüm kamu görevlilerine verilmeli ve Ek Ödeme
Emekliliğe yansıtılmalıdır
Ek Ödeme konusuna değinen Kır, bazı kamu çalışanlarının hem
çalışırken, hem de emekliliklerinde aldıkları maaş gereği rahat
hayat sürdüğünü buna rağmen alt düzey kamu görevlileri ise hem
çalışırken hem de emekliliklerinde ekonomik sıkıntıdan
kurtulamadığını, bu sıkıntıyı hafifletmek için tüm kamu
çalışanlarına ek ödeme verilmesi ve ek ödemelerin de
emekliliklerine yansıtılması gerektiğini savundu.
Ülkemizde her şey var, adalet yoktur
Kır "Ülkemiz ekonomik açıdan istikrarın hâkim olmasına ve fert
başına düşen milli gelirin 10 Bin doların üzerine çıkmasına rağmen
ne yazık ki milli gelirin dağılımında uygulanan adaletsizlik
sebebiyle varlık içinde yokluk çekilmektedir. Ülkemizde her şey
var, ancak adalet yoktur. Huzursuzluğumuz maaşlarımızın azlığından
değil, haksız uygulamalardan; birine var, öbürüne yok denilmesinden
kaynaklanmaktadır. Memur-Sen olarak, her türlü, ayırımcılığın,
haksızlığın ve adaletsizliğin karşısında durulmalıdır." Dedi.