Memurlardan iş yapmıyorlar iddialarına cevap
Bazı basın yayın kuruluşlarında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı ile Yusuf Tekin'in memurlara yönelik açıklamaları üzerine Memur-Sen Genel Başkanı'ndan açıklama geldi.
sabah gelip akşam bir şey yapmadan çıkıyorlar, çünkü onlara
neden şu işi yapmadın diye değil, neden böyle yaptın" sözlerine
memurlardan cevap...
Geçtiğimiz günlerde bazı basın yayın kuruluşlarında Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı müsteşarının memurlara yönelik açıklamaları
üzerine Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji-Bir-Sen Genel
Başkanı Hacı Bayram Tonbul bir açıklama yaptı. Çalışmayan memurun
olamayacağını çalıştıramayan yöneticinin olduğuna dikkat çeken
Tonbul'un açıklamaları şöyle: "Kamu hizmetlerindeki verimliliğin ve
kalitenin personel verimliliği ve refahıyla sağlanabileceği
gerçeğinden hareketle ve kamuda verimliliğin artırılması amacıyla
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 3.
Ulusal Verimlilik Kongresi, adıyla bağdaşmayacak bir şekilde
gündemde yer aldı. Kamuda verimliliğin artırılması noktasında
merkez özne kabul edilmesi gereken kamu görevlilerinin temsilcileri
olan konfederasyon ve sendikaların davet edilmediği kongre, karar
alıcı mekanizmaların maalesef göz boyamak üzere yaptıkları bir
faaliyetten öteye geçememiştir.
2011 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Milli
Prodüktive Merkezinde gerçekleştirilen ve kamu personel
verimliliğine yönelik özellikle Memur-Sen’in birçok görüş ve öneri
dile getirdiği bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıdan
yaklaşık iki yıl sonra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
koordinesinde gerçekleştirilen ve bakan müsteşarı Sayın Ersan
Aslan’ın kamu görevlileri hakkında “Allaha şükür bugün de bir iş
yapmadık” dediklerini iddia ettiği yakışıksız ifadelerinin öne
çıktığı kongrede, ne kamu verimliliği ne de gelişen teknoloji,
vatandaşların artan beklentileri ile bu beklentilerin hızlı ve
etkili giderilmesine yönelik çalışan kamu görevlilerinin
verimliliğine ilişkin bir teklif, öneri sunulmamıştır. Konunun tam
aksine yönetici ve idarecinin zafiyetlerinden dolayı oluşan
verimsiz ortama ilişkin hedef tahtasına kamu görevlileri
oturtulmuştur.
Sayın Aslan bu talihsiz iddialarını ispata matuftur. Müsteşarın
iddia ettiği gibi çalışmayan bir memur söz konusu ise bu üst düzey
yöneticilerinde çalışmadığını, görevlerini layıkıyla yerine
getirmediklerinin ikrarı anlamı taşımaktadır. Kamuda istihdam
edilen personel sayısına bakıldığında işe alınanların
çalıştırılmamak üzere istihdam edildiği gibi bir anlam da ortaya
çıkmaktadır. Bu yakışıksız ithamlar kendi ellerimizle yapmış
olduğumuz başarıları kendi dilimizle yok saymak demektir.
Memur Sendika ve Konfederasyonlarının davet edilmediği ve bu
yönüyle tamamen eksik ve aksak başlatılarak bırakın kamuda
verimliliğin nasıl artırılacağını, kalite ve verimlilik için kamu
personelinin görüş ve önerilerini dahi dinlemekten uzak, ortada
verimlilik adına proje üretecek paydaşlarla birlikte olmaktan
imtina eden bir görüş kendi çalıp kendi söyler vaziyette
kalmıştır.
Aynı Kongrede konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Müsteşarı Sayın Acar’da, memurlar için “sabah gelip akşam bir şey
yapmadan çıkıyorlar, çünkü onlara neden şu işi yapmadın diye değil,
neden böyle yaptın” deniyor ifadelerini kullanmıştır. Az
verim alınan memur varsa verimliliği yüksek memuru da bu kapsamda
alıp tehdit etmekten çekinmeyen bu tutuma karşı verimliliği daha
fazla olan memur üzerinden verimsiz olduğu iddia edilen memura
yüklenme yolunun tercih edilmemiş olmasını da anlamakta
zorlanıyoruz. Kamu görevlileri korunarak verimlilik hedeflenmesi
gerekirken kurumu memurdan korunmaya çalışılarak sistem
geliştirilmek geleceğe dönük kuşkularımızı da artırmaktadır.
Memur-Sen olarak bugüne kadar her platforma da çalışma hayatına
ilişkin çizgilerimizi dile getirdik. İstihdam biçimleri ile ilgili
olarak başta 4/C’liler olmak üzere kamu görevlilerinin tamamının
kadroya geçirilmesini ve istihdam biçimiyle memuru terbiye etmekten
vazgeçilmesine vurgu yaptık çünkü çalışmayan memur yoktur,
çalıştıramayan, çalıştırmayan sistem vardır. Çalıştıracak metotları
ön göremeyen yönetici vardır. Aksi takdirde, memur çalıştırılmaktan
rahatsız olmaz. Hem iş vermeyip, hem de ‘çalışmıyor' demek vicdani
de sayılmaz."