Sendikalar üniversiteli işçiler sınavında!
Türkiye'nin 'kangreni' olan üniversiteli işçilerin sorunları gün geçtikçe artıyor. Hükümetin onlar için bir çözüm yolu üretmedğinden şikayetçi olan üniversiteli işçiler seslerini duyurmak istiyor. Peki memur ve işçi sendikaları bu konuda ne diyor?
MEMURLAR-ÖZEL İÇERİK-Türkiye'de sayıları giderek artan üniversiteli işçilerin sorunları neler, hükümetten beklentiler neler, sendikalar üniversiteli işçilere hangi konularda yardım edebilir? Binlerce vatandaşın merak ettiği soruların cevabını Üniversiteli İşciler platform temsilcisi Musa Kocakiren memurhaber.com'da veriyor...
Sendikalar çalışma hayatında yıllardır yamalı bohça uygulamasına kesin net dille çözüm önerileri ile maalesef gelemediler gelmediler.Siyasi partilerin gölgesinde veya direkt içinde yer alarak çalışma hayatında hükümetlerin sosyal ayağı olarak kaldılar.Taşeron çalıştırılan insan sayısı milyon olmuş işçi sendikaları tatile gitmiş sanki.Sadece Sağlık Bakanlığında tahminen 150 bin taşeron vardır.
Sadece 657 sayılı devlet memurları kanunun içinde 9
kaleme kadar alt kanun bölümleri var. 4/C bunlardan birisi. Buraya
hükümetler özelleşen kurumlarda ki personeli monte etti. Devlet
eliyle direkt 4/C alınanlar da cabası.
İşçi ve memur sendikaları bu süreçlerde hep yavan kaldı.
Neden mi?
Özelleşen kurumlarda işçi kadrosu ile çalışanların hakları işçi sendikaları tarafından korunamadı. Bu yetmiyormuş gibi bu çalışanlar farklı kurumlara aldıkları maaşın 3’te 1.i ücretle iş başı yaptırıldı. Adamı olan yolunu buldu gitmedi veya farklı uygulama yapıldı. Şimdi memur sendikaları ve yürütme diyor ki biz size iyileştirme verdik daha ne istiyorsunuz diyorlar.
Allah var başka da söze gerek yok bu konuda.
Memur-sen ve işçi sendikaları şimdi hem
4/C hem de universiteliisciler konusunda 2.
Sınavda.
Başbakan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda düzenlenen 10.
Çalışma Meclisi Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.
- "Acaba biz işçi-memur ayrımını ne zaman ortadan
kaldıracağız. Batı, bunu büyük ölçüde halletti. Türkiye'nin de bunu
halletmesi gereğine inanıyorum. Gelin oturalım bunu hep birlikte
çalışanlar başlığı altında toparlayalım"
- "İşçi-işveren kavramını bir kenara bırakıp yol arkadaşı
anlayışıyla çalışmaya edeceğiz"
Başbakanın bu konuşmasının Sözleri sendika başkanları
tarafından farklı açılardan değerlendirildi.
Hak-İş eski Başkanı Uslu: Biz öteden beri işçi memur ayrımının kaldırılması gerektiğini memur tanımanın yeni baştan yapılması gerekliliğini ifade ediyoruz. Kamuda çalışıyor olmasına rağmen işçilik yapan ama memur statüsünde olan bir sürü insan var.
Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu:
Emek ve ekmek mücadelesinde ayrım yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu
ayrım yerine hepsini kapsayacak şekilde çalışanlar ifadesi
kullanılmalı. Ayrıca, demokratik bir ülke ve katılımcı demokrasi
için memurlara siyaset yapma yasağının kaldırılması gerekli.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Tonbul "Kamuda işçi
kadrosunda
çalışan üniversite mezunu işçilerin memuriyete geçirilmesi konusu
toplu sözleşme taleplerimiz arasındaydı. Toplu sözleşmede
onaylanmayan talebimizi daha sonra Kamu Personeli Danışma Kurulu'na
götürdük. Görüşmeler sonucunda bu talebimiz de üzerinde çalışılması
gereken 25 madde arasında yer aldı.
Bu konuyla ilgili Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığı ve Hazine Genel Müdürlüğü yetkilileriyle bizzat görüştüm. Üniversite mezunu işçilerin taleplerini kendilerine ilettim. Unvanlarımıza uygun işlerde çalışmanızı biz de istiyoruz. Bu konuyla ilgili konfederasyon olarak her görüşmede ve ortamda isteklerinizi dile getiriyoruz. Ortada bir haksızlık varsa bu haksızlığın giderilmesi için elimizi taşın altına koymaya hazırız" diye konuştu.
Ayrıca bu adımlardan sonra KPDK ve EKK da üniversite
mezunu işçiler için Çalışma bakanlığı talimat vermiştir.
Maliye Bakan yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur tarafından da kabul
edilen üniversiteli işçiler hazırladıkları bilgilendirme dosyasını
Bakan Yardımcısı Cantimur'a sundular.
Bakan Yardımcısı Cantimur'un ziyaret yaklaşık bir saat sürdü. Cantimur, "Üniversiteli işçilerin memur kadrolarına geçiş talepleri hakkında gerek basından gerekse sosyal medyadan haberim var. Haklı ve yerinde bir talep olduğuna inanıyorum. Üniversiteli işçilerin memuriyete geçirilmelerinin bütçeye ek bir maliyet getirmeyeceğini biliyorum. İşin mali yönüyle birlikte biz hükümet olarak, liyakate önem veriyoruz. Herkes hak ettiği pozisyonda görev yapsın. Edindiğim bilgilere göre, üniversiteli işçiler zaten bir kadroya sahip, çalıştıkları kadroların karşılığında yaptıkları işin ücretini maaşını çalıştıkları kurumdan alıyorlar" dedi.
Üniversite mezunu işçiler olarak şuan yaptığımız iş
zaten 657'de ifade edilen devletin asli ve sürekli görevidir .Yeni
bir kadro talep etmiyoruz çünkü zaten çalıştığımız bir kadromuz
var.Sadece statü değişikliği talep ediyoruz ki; diğer
arkadaşlarımız gibi özlük haklarına kavuşalım.Kurumlar arası geçiş
isteyebilelim.Tayin isteyebilelim. Herşeyden önemlisi büyük emekler
vererek bitirdiğimiz üniversite diplomalarımızı derece
yükseltmede kullanabilelim.Diploma meslek unvanlarımızı
kullanamıyor ,vasıfsız işçi olarak tabir ediliyor,Daha
verimli alanlarda çalıştırılabilecek iken
pasifize ediliyoruz.
Bunların tek nedeni işçi olmamız!
Mağduriyetimiz Türkiye'nin en büyük memur konfederasyonu
Memur-Sen'in de dikkatinden kaçmamış ve yaptığımız çalışma
toplantıları sonucu
http://www.memursen.org.tr/haber/tonbul-universiteli-isciler-torba-kanunun-icinde-yer-alacak/
şeklinde resmi internet sayfalarında vermişlerdir.
Musa KOCAKİREN
Üniversiteli İşciler platform temsilcisi