'Tam gün' tasarısı Meclis'te kabul edildi!

Kamuoyunda "tam gün"olarak bilinmekte olan kanun tasarı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Peki yasalaşan 'Tam gün' tasarısı nelere içeriyor. İşte tam listesi...

- Kanuna göre, memur, subay, astsubay ve askeri öğrenciler; ofis, büro ve muayenehane açamayacak, vakıf yüksek öğretim kurumlarında çalışamayacak. Ancak memurların insani ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmaları bu yasaklamanın dışında olacak

- Sağlık personeli, mesai saatleri dışında da hastane ya da sağlık kuruluşuna çağrılabilecek

- Mesai saatleri dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde çalışan öğretim üyeleri, bu düzenlemenin yayım tarihinden itibaren 3 ay içerisinde faaliyetlerini sona erdirmezse üniversiteyle ilişikleri kesilecek

- GATA'da da sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek

- Sünnet ameliyatını sadece tabipler yapacak. Bu düzenlemenin yayımı tarihinde sünnetçilik yapanlar, 31 Aralık 2014'e kadar faaliyetlerini sürdürebilecek

- Hemşire yardımcısı, ebe yardımcısı, sağlık bakım teknisyeni adıyla üç yeni "yardımcı sağlık mesleği" geliyor

TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda "tam gün" tasarısı olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair "torba tasarı" kabul edilerek yasalaştı.

Kanuna göre, denetime tabi olan gerçek ve tüzel kişiler, denetim için gerekli bilgi, belge, defter ve kayıtları vermek, ayniyatı göstermek ve incelenmesine yardım etmek zorunda olacak.

Kanunla, Kamu Hastaneleri Birlikleri'nde sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmelerinin kimler tarafından yapılacağı yeniden belirleniyor. Buna göre, genel sekreter, başkan ve hastane yöneticisinin sözleşmeleri bakan tarafından yapılacak. Başhekim, başhekim yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, uzman personel ve büro görevlilerinin sözleşmeleri kurum başkanı tarafından yapılacak.

Yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda bulunanlardan sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler, yüksek öğretim kurumlarında geçmiş sayılacak.

Kamu Hastaneleri Birlikleri'nde sözleşmeli statüde istihdam edilen personelin iş sonu tazminatı, açıktan sözleşme imzalayanlara verilecek.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun ihtiyacı halinde, denetim hizmetlerini yürütmek üzere merkeze bağlı gruplar oluşturulabilecek.

Sağlık personeli, mesai saatleri dışında da hastane ya da sağlık kuruluşuna çağrılabilecek. Mesai saatleri dışında da hizmetine ihtiyaç duyulması halinde, personelin sağlık kuruluşuna ulaşabilmesi için alınacak tedbirler ve uyulacak kuralları Sağlık Bakanlığı belirleyecek. Sağlık Bakanlığı'na yapılacak kayıt ve bildirimlerden de ücret alınacak.

Kanunla, Anayasa Mahkemesi'nce, Devlet Memurları Kanunu'nun iptal edilen maddesi yeniden düzenleniyor.

Buna göre, memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacak, gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yüksek öğretim kurumlarında çalışamayacak.

Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insani ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışında olacak.

YOĞUN BAKIM, ACİL SERVİS VE 112'DE ÇALIŞANLARA YÜZDE 50 FAZLA ÖDENECEK!

Sağlık çalışanlarına ödenen nöbet ücretleri yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan nöbetler için yüzde 50 oranında fazla verilecek.

Tabip ve diş tabibi olan profesör ve doçentler, kurumsal sözleşme ile özel hastane ve vakıf üniversitelerinde çalışabilecek. Yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinde sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam edilebilecek. Bu kişilere, devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için belirlenen ek ders ücretinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilecek.

Bu kişiler, rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacak.

Profesör ve doçentler, toplam sayının yüzde 50'sini geçmemek üzere ve geliri de üniversiteye kaydedilmek şartıyla mesai dışında özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanesinde çalışabilecek. Bu şekilde çalışabilecek öğretim üyeleri, yüzde 50'si uygulama, yüzde 50'si de akademik faaliyetlerden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenecek.

Özel hastane ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayılarının yüzde 20'sini geçmemek üzere üniversite ile sözleşme yapabilecek.

Kanunla, öğretim üyelerine mesai saatleri dışında ilave ücret alınmak suretiyle üniversitede sundukları sağlık hizmetlerine karşılık ödenecek ek ödemenin oranları ve kuralları belirleniyor. Dağıtılan gelirlerden kalan tutarların harcanabileceği işler sayılarak, fiilen mesai dışında çalışan diğer personele de yapılacak ek ödemede kullanılabileceği düzenleniyor. Ayrıca üniversite dışındaki hizmetlerinden elde edilen gelirlerin de yüzde 50'sinin limite bağlı olmaksızın öğretim üyelerine ödenmesi öngörülüyor.

Buna göre, öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı alınan ilave ücretler, döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanacak. Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde 50'den az ve yüzde 60'dan fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek oran; mesai saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 800'ünü geçmemek üzere her ay ayrıca ödenecek.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle mesai saatleri dışında çalışan öğretim üyeleri, 3 ay içinde bu faaliyetlerini sona erdirecek. Bu süre içinde faaliyetlerini sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişikleri kesilecek.

GATA'DA SÖZLEŞMELİ PROFESÖR VE DOÇENT ÇALIŞTIRILABİLECEK!

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup subaylar, astsubaylar, harp okulları, fakülteler, yüksek okullar ve astsubay okullarında öğrenim yapan askeri öğrenciler, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacak, gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacak.

Kanunla, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu'nun Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen maddesi yeniden düzenleniyor. Böylece, akademideki kadrolu asker ve sivil öğretim elemanları da mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunma yasakları bakımından ilgili kanun hükmüne tabi kılınıyor. Ancak üniversitelerde olduğu gibi, Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) de sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek.

Sözleşmeler, GATA Akademi Kurulu'nun teklifi ve Genelkurmay Başkanlığı'nın onayı ile yapılacak. Sözleşmeli öğretim üyeleri dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü; yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacak.

SÜNNETÇİLERE 2014 YILINA KADAR SÜRE

Kanunla, sünnet ameliyatının yalnızca tabiplerce yapılabileceği düzenleniyor ancak olağanüstü ve istisnai hallerde Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenecek eğitimi alanlar hekim gözetiminde sünnet ameliyatı yapabilecek. Bu düzenlemenin yayımı tarihinde sünnetçilik yapanlar, 31 Aralık 2014 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürebilecek.

TSK'nın muharip unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığı'nın personelinden, görevlendirilen ve eğitimi başarıyla tamamlayanlar, hastane öncesi, sağlık personeli yokluğunda, sağlık hizmetine ulaşıncaya kadar acil tıbbi müdahaleleri yapabilecek.

Kamuda tam gün çalışmanın bir istisnası olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, çalışma saatleri dışında, kurumlarının izniyle, aylık 30 saatten fazla olmamak şartıyla işyeri hekimliği yapabilecek.

Tabipler, işyeri eğitimi alma ve işyeri belgesine sahip olma şartı aranmaksızın, 10'dan az işçi çalıştıran az tehlikeli işyerlerinin işleri hekimliği görevini yapabilecek.

Ebelik eğitimi lisans seviyesine çıkarılıyor. Buna göre, üniversitelerin ebelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları bakanlıkça tescil edilenler ile öğrenimlerini yurtdışında ebelik ile ilgili okulda tamamlayarak denklikleri onaylananlara ebe unvanı verilecek.

Hemşire yardımcısı, ebe yardımcısı, sağlık bakım teknisyeni adıyla üç yeni "yardımcı sağlık mesleği" geliyor.

Hemşire ve ebe yardımcısı, hemşire ve ebe nezaretinde yardımcı olarak, sağlık bakım teknisyeni ise en az tekniker düzeyindeki sağlık meslek mensuplarının nezaretinde yardımcı olarak çalışacak. Bu kişiler, hastaların günlük yaşam aktivitelerine, beslenme programının uygulanmasına, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşmasına yardımcı olacak ve refakat edecek. Ayrıca teknisyenlik seviyesindeki sağlık meslekleri kaldırılıyor.

YABANCI ASİSTANLARA ÖDEME

Uzmanlık eğitimi alan yabancı uyruklu asistanların maddi mağduriyetinin giderilmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Buna göre, eğitim hastanelerinden sadece 500 TL alan bu asistanlara, ilgili kurumun döner sermayesinden ödeme yapılacak.

Eğitime başladıkları tarihte çalıştıkları aile hekimliği birimini en az 3 yıl değiştirmemek şartıyla uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayanlar, devlet hizmetini yapmış sayılacak.

Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı ve sağlık bakım teknisyenliği haricindeki programlarına öğrenci kaydedilmeyecek. Sağlık meslek liselerinin hemşirelik programına da öğrenci kaydı yapılmayacak.

GENEL KURUL'DAKİ GÖRÜŞMEDEN NOTLAR

Tıp eğitimi için yurt dışından temin edilecek kadavralar, soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar yoluyla ölenlerin kadavrası olamayacak.

Kamuoyunda "Tam gün yasası" olarak bilinen tasarının TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri devam ediyor.

Tasarının 42. maddesi üzerinde AK Parti, CHP ve MHP tarafından verilen ortak önerge kabul edildi. Kabul edilen önergeyle, tıp eğitimi için yurt dışından temin edilecek kadavra ya da kadavra parçasının, soykırım ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar yoluyla ölen kişilerin kadavrası olmaması şartı getirildi. Önerge, kadavra temininin insan hakları ihlallerine çanak tutacak şekilde olmaması gerekçesiyle verildi.

CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal da Türkiye'de organ naklinin herkesin gurur duyacağı seviyeye geldiğini belirtti.

Organ ve doku naklinin yaşayan ya da ölen kişilerden yapıldığını dile getiren Haberal, vatandaşların sağlıkla ilgili yasalarda sık yapılan değişiklikler sonucu güvenini kaybetmeleri nedeniyle yeteri kadar organ bağışından yararlanılamadığını söyledi. Haberal, vatandaşın güvenini kazanarak, organ nakillerinin artırılabileceğini ifade etti.

-"KASIMPAŞALI BAŞBAKAN GİTTİ!"

MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek ise İstanbul merkezli operasyonun ardından hükümetin uygulamalarını eleştirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın paniğe kapıldığını savunan Şimşek, "O Kasımpaşalı, yürekli Başbakan gidiyor; yerine, kendine karşılama törenleri düzenlettiren, arka arkaya meydan mitingleri düzenleyerek savcıları, hakimleri, HSYK'yı, polis şeflerini tehdit eden Başbakan geliyor" ifadelerini kullandı.

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na, "Siz milletin olduğu kadar milletvekillerinin, cezaevindeki milletvekillerinin sağlığından da sorumlusunuz" diye seslendi.

Türkkan, geçtiğimiz günlerde cezaevindeki milletvekili Engin Alan'ı ziyaret ettiklerini, soğuk nedeniyle paltolarıyla görüşme yaptıklarını ifade etti. Sincan Cezaevi'ndeki Alan ve diğer mahkumların grip olduğunu anlatan Türkkan, "Milletvekilinin sağlığına bu kadar önem vermeyen bir Sağlık Bakanı, İmralı'daki mahkuma da aynı duyarsızlığı gösteriyor mu, yoksa 'Saçım döküldü' deyince uzmanlar kurulunu mu gönderiyor?" diye konuştu.

-Sağlık Bakanlığınca belirlenen bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin usul ve esaslarına aykırı hareket eden sağlık kurum ve kuruluşlarına yönelik idari para cezası uygulamasını öngören hüküm metinden çıkarıldı

"Tam gün" tasarısında, Sağlık Bakanlığınca belirlenen bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin usul ve esaslarına aykırı hareket eden sağlık kurum ve kuruluşlarına yönelik idari para cezası uygulamasını öngören hüküm metinden çıkarıldı.

TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda "tam gün" tasarısı olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair "torba tasarının" görüşmeleri devam ediyor.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ve arkadaşlarının, ruhsatsız sağlık hizmeti verenlere yönelik cezaları içeren maddede verdikleri değişiklik önergesi kabul edildi.

Söz konusu önergeyle, cezalarda, "olağanüstü durumlarda mesleğini icraya yetkili kişilerce acil sağlık hizmeti ulaşana kadar verilecek olan sağlık hizmeti hariç" ifadesinden sonra "sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar" cümlesi eklendi.

Önergeye ilişkin açıklama yapan Atıcı, şunları söyledi:

"Bu maddeyi komisyonda da çok tartıştık. Madde mevcut haliyle yasalaşsa, yolda yürürken kalp krizi geçiren bir kişiye benim hekim olarak müdahale etmem, beni 3 yıl hapse attırıyordu. Komisyonda, 'acil yardım hizmeti gelinceye kadar' ifadesini eklettik. Ama bu da yeterli değil. Çünkü bu şekliyle de bir sağlık ekibi olay yerine geldiğinde benim işim orada bitiyor. Şimdi maddeye eklenen 'sağlık hizmeti devamlılık arz edene kadar' ifadesiyle sağlık ekibi gelse de gerekli hallerde hekim olarak ben müdahaleme devam edebileceğim."

Aynı maddede AK Parti milletvekillerince verilen ve kabul edilen diğer bir değişiklik önergesiyle, tasarıdaki, "İnsan sağlığının, ticari unsur haline dönüştürülmesinin engellenmesi ve kamu yararının korunması amacıyla Sağlık Bakanlığınca belirlenen bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin usul ve esaslarına aykırı hareket eden sağlık kurum ve kuruluşlarına ve yayıncı kuruluşlara bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin yüzde 5'ine kadar idari para cezası uygulanır" hükmü metinden çıkarıldı.

İdari para cezasını gerektiren fiillerin bir yıl içerisinde üçüncü defa işlenmesi halinde sağlık kurum ve kuruluşunun ilgili bölümünün veya tamamının faaliyetinin durdurulma süresi 3 aydan 10 güne indirildi.

Tasarı üzerinde görüşmeler devam ediyor.