'Taşeron işçiler kamuya kadrolu işçi olarak alınsın'

HAK-İŞ Konfederayonu, taşeron işçilerin kadroya alınması ile ilgili yaptığı toplantı sonrası 'Taşeron işçiler kamuya kadrolu işçi olarak alınsın' açıklamasında bulundu.

Taşeron işçilerin kamuya alınması ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Taşeron işçiler kamuya özel sözleşmeli statü ile alınacak. HAK-İŞ Konfederasyonu, taşeron işçiler ile ilgili yaptığı toplantı sonucu taşeronun kamuya kadrolu işçi olarak alınması gerektiğini belirtti.

HAK-İŞ Konfederasyonu Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının sonuç bildirisinde, "Hak-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaştırmaya, güvencesizleştirmeye, özel istihdam büroları aracılığıyla öngörülen istihdam biçimine, kayıt dışı ve düşük ücretlerle çalıştırmaya itiraz ediyoruz. Taşeron işçilerin kamuya kadrolu işçi olarak alınmasını istiyoruz." ifadeleri yer aldı.

HAK-İŞ'in dün gerçekleştirilen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının sonuç bildirisi kamuoyuyla paylaşıldı. Bildiride, 65. Hükümet'in, geçmiş dönemin tecrübesiyle reformlarını, kamuoyu desteğini alarak ve sosyal diyalog mekanizmasını işleterek hayata geçireceğine olan inanç vurgulanarak, yeni hükümetten talepler sıralandı.

"Hak-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaştırmaya, güvensizleştirmeye, özel istihdam büroları aracılığıyla öngörülen istihdam biçimine, kayıt dışı ve düşük ücretlerle çalıştırmaya itiraz ediyoruz. Taşeron işçilerin kamuya kadrolu işçi olarak alınmasını istiyoruz. Taşeron işçilerin halen sonuçlandırılmayan toplu iş sözleşmelerinin bir an evvel bağıtlanmasını istiyoruz." ifadelerine yer verilen bildiride geçici ve mevsimlik işçilerin sorunlarının acilen çözülmesi istendi.

İŞ GÜVENLİĞİ ARTIRILMALI

Bildiride, HAK-İŞ'in 65.Hükümet'ten talepleri, "iş kazalarının son bulması, güvencesiz, kuralsız çalışmanın sona erdirilmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin arttırılması, sağlıklı çalışma ortamlarının oluşturulması, kıdem tazminatı hususunda kazanılmış hakların korunması ve kıdem tazminatının yeni güvencelerle geliştirilmesi, işsizlikle etkin mücadele edilmesi, insan onuruna yaraşır saygın işlerin artırılması, asgari gelir desteği uygulamasına geçilmesi, asgari ücretin insan onuruna yakışır olması, vergi adaletsizliklerinin giderilmesi, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, örgütlenen işçilerin işten çıkarılmaması" olarak sıralandı.

Özelleştirmeye ve yüksek vergi dilimlerinin doğurduğu ücretlerdeki ağır vergi yüküne itiraz edilen bildiride, "Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Başta Suriye olmak üzere ülkesinde yaşanan savaş ve şiddet ortamından kaçarak ülkemize sığınan göçmen kardeşlerimiz için uygulanabilir, sürdürülebilir, ulusal ve uluslararası politikaların geliştirilmesini istiyoruz. Dünyanın dört bir yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını, tüm dünyada demokrasinin galip gelmesini ve barışın kazanmasını talep ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.