Taşeron işçinin yeni tanımı yeterli mi?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in başkanlığında yapılan görüşmeden çıkan ilk karar taşeron işçiler ile ilgili oldu. Çelik, taşeron kavramına yeni bir anlkam getirdi. Peki bu yeni kavram, taşeron işçileri ne kadar mutlu etti?
Mahkemenin kanuna aykırılığa karar vermesi halinde taşeron işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmayacak ancak alt işveren işçisinin ücret ve sosyal hakları, asıl iş verenin emsal işçisi ile aynı hale getirilecek.
Taşeron işçiler ile ilgili tüm haberleri anında buradan öğrenebilirsiniz...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in başkanlığında
yapılan "Üçlü Danışma Kurulu"na TİSK Genel Başkanı Tuğrul
Kudatgobilik, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Hak-İş Genel
Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve
ilgili bürokratlar katıldı.
Toplantıda Bakan Çelik, taraflara alt işverenlik (taşeron)
hakkında hazırladıkları yasal düzenlemelere ilişkin sunum
yaptı.
Bakan Çelik, alt işverenlikte tanım ve kapsam, işyeri bildirimi,
yıllık ücretli izin, ücretlerin tam ve zamanında ödenmesi, kıdem
tazminatı ve ihale süresi ile ilgili yasal düzenlemeler yapmak
istediklerini ifade etti. Çelik'in sunduğu tasalakta alt
işverenliğin tanımının karmaşık olduğuna işaret edilerek, tanımın
daha anlaşılır hale getirileceği belirtildi.
ALT İŞVERENLİK TANIMI BÖYLE OLACAK
Mevcut durumda asıl işveren-alt işveren ilişkisi "Bir
işverenden, iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimline ilişkin
yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin veya işin
gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş
alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, bu işyerinde
çalıştıran diğer işveren ile arasında kurulan ilişki olarak
tanımlanırken'' Bakanlığın hazırladığı taslakta, alt
işveren ilişkisi şöyle tanımlandı:
"Bir işverenden iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine
ilişkin asıl işin teknoloji veya uzmanlık gerektiren bölümlerinde
ya da yardımcı işlerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği
işçileri sadece o iş yerinde çalıştıran diğer işveren."
MUVAZAA YERİNE KANUNA AYKIRILIK
Taslakta, muvazaa (hile) durumunda kimin tespit etmeye yetkisi
bulunduğu da yeniden düzenlendi. Mevcut durumda iş müfettişleri alt
işverene verilemeyecek işler, asıl işverenin eski işçilerinin alt
işveren işçisi veya alt işveren olması gibi durumlarda muvazaa
kararı verebiliyor ve müfettiş raporunda muvazaa tespitini 6 iş
günü içinde dava açılabilse de temyiz hakkı bulunmuyor.
Taslağa göre ise muvazaa kavramının yerini, "Kanuna aykırılık hali
ve bunu tespit etme yetkisi" alacak. Kanuna aykırılığa iş
mahkemeleri karar verecek ve mahkeme kararlarına temyiz yolu açık
olacak. Böylece artık iş müfettişleri muvazaa kararı veremeyecek ve
kanuna aykırılığa iş mahkemeleri karar verecek.
ASIL İŞVEREN İŞÇİSİ OLMAYACAK
Mevcut durumda muvazaanın tespiti halinde taşeron işçisi,
başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılıyor. Bu durumun
işçi kadrosu olmayan ya da kadroya atanmada belirli şartları arayan
kamu kurum ve kuruluşları için soruna neden olduğuna işaret eden
Bakanlığın taslağına göre, kanuna aykırılığın tespit edilmesi
halinde taşeron işçisine, emsal işçi ücreti ödenecek. Böylece
mahkemenin kanuna aykırılığa karar vermesi halinde taşeron işçisi
başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmayacak ancak alt
işveren işçisinin ücret ve sosyal hakları, asıl işverenin emsal
işçisi ile aynı hale getirecek.
Taslağa göre, alt iş verenliğe ilişkin yapılması planlanan bazı
düzenlemeler ise şöyle:
''Asıl işveren, alt işverenin gerekli iş sağlığı ve güvenliği
tedbirlerini alıp almadığını gözetmek ve denetlemekle yükümlü
olacak.
Alt işveren, işçileri aynı iş yerinde ilk işe girdiği tarih esas
alınacağından alt işveren değişse dahi yıllık ücretli izne hak
kazanabilecek.
İşveren alt işverene veya yükleniciye verilen her türlü işte işçi
ücretlerinin ödenip ödenmediğini aylık olarak kontrol edecek,
ödenmeyen ücret varsa işçinin banka hesabına yatıracak.
Bireysel kıdem hesabı sistemine geçilecek ve tüm işçilerin kıdem
tazminatı sorunu çözülecek.
Niteliği gereği süreklilik arz eden hizmetlerin teminine yönelik
ihaleler, 3 yıllık bir süre için yapılacak. Kamu kurum ve
kuruluşları ise ihale bazında daha kısa süreler belirleyebilecek.
Böylece işçiler, her yıl işini kaybetme kokusu yaşamayacak.''
GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ NASIL OLACAK?
Taslakta, Türkiye'de 333 özel istihdam bürosunun geçici iş ilişkisi
kurma yetkisi olmayıp, sadece aracılık hizmeti yaptığına işaret
edildi.
Özel istihdam bürolarının mesleki anlamda geçici iş ilişkisi
kurmasına izin verilmediğine dikkat çekilen taslakta, geçici iş
ilişkisinin kurulmasın yönelik şu düzenleme ön görüydü:
"Yapılacak düzenleme ile iş hacminin ön görülemeyen şekilde
artması ve bir pozisyonun hastalık, doğum, askerlik gibi sebeplerle
geçici olarak boşalması halinde, aralıklı olarak gördürülen kısa
süreli işlerde, iş güvenliği bakımından acil işlerde
işletme açısından rutin sayılmayan işlerde, niteliği gereği kayıt
dışılığı yaygın olduğu mevsimlik işler ile temizlik işlerinde ve
evde görülen hasta, yaşlı ve çocuk bakım hizmetlerinde geçici iş
ilişkisi kurulabilecek.''