TOFAŞ yüksek ücretli işçileri atacak mı?

Basında da sık sık TOFAŞ ile ilgili haberleri görmek mümkün. Ancak TOFAŞ'ın görünmeyen yüzü işçiler neler yaşıyor, hangi şartlarda çalışıyor? İşçiler TOFAŞ'ın yüksek maaşlı işçilerin işten çıkarılacağını iddia ediyor.

Evrensel gazetesi bu haberlerde yer almayan ya da sadece rakam olarak ifade edilen işçilerle görüştü. İşte Evrensel gazetesinin TOFAŞ işçileri ile yaptığı o görüşmenin ayrıntıları:

İlk olarak, 8 yıl TOFAŞ’ta çalışan ve geçen yıl Mayıs ayında ücretlerin artırılması için yapılan direnişin ardından işten atılan 82 işçiden biri olan Murat Dükkancıoğlu ile bir araya geldik. Dükkancıoğlu ile işten atmalardan önce de bir araya gelmiştik. O dönem bize Egea modelinin üretimine başlanınca fabrikada çok şeyin değişeceğini işçi alımlarının ve işten çıkartmaların olacağını, fabrika yönetiminin 2008 ekonomik krizinden beri bugünlere hazırlandığını söylemişti. Bu görüşmemizde de kaldığımız yerden devam ettik.

Masanın üzerinde yer alan ve TOFAŞ’in yılın ilk 3 aylık çeyreğinde 2,7 milyar liralık ciro yaptı haberini okuduktan sonra söz ilk olarak geçen yıl Mayıs ayında yaşanan ve işçilerin istediği saat ücretlerine istediği iki liralık zamma geldi: “TOFAŞ yönetimi o gün yapılacak iki liralık zammı değil, 2008 krizinden beri planladığı yeniden otomobil piyasasına girme planlarını düşündü. Çünkü TOFAŞ sermaye grupları arasındaki yerini koruyabilmesi için ucuz işgücü ve esnek çalışma gibi öne çıkan artılarını korumak zorundaydı. Aksi takdirde Avrupa başta olmak üzere Amerika’ya dahi ihracat yapacakları bu projeyi alamazlardı. İşçiye iki lira vermedi çünkü 2,7 milyarın hesabını yapıyordu. Sonucunda iki lira zam isteyen işçisini, bizleri işten attı.”

DAHA FAZLA SÖMÜRÜNÜN PEŞİNDE

2008 kriz döneminde de fabrikaya 2000 işçinin alındığını, üretim normal seyrine döndüğünde fabrikaya 2000 yılı öncesinde işe alınan işçilerin büyük bir çoğunluğuyla yolların ayrıldığını hatırlatan Dükkancıoğlu, şöyle devam etti: “Bugün TOFAŞ’taki birçok arkadaşımla konuşuyorum. Fabrikaya yine 2000 binden fazla işçi alımı yapılmış, üretim esnasında zaman bulup boş durabilen işçilerin olduğu söyleniyor. 2000 yılı öncesi fabrikada çalışan işçiler yönetimin sırtında yük gibi TOFAŞ yönetimi sürekli maaşları yüksek eski işçilerin sayısını azaltmaya çalışıyor. TOFAŞ birçok eski yöneticisini de işe geri almış, onlar da üretim sahasında gezip işçiyi denetliyorlarmış. Dört kişinin bir araya geldiği her yere hemen onlar da geliyor, işçilerin birbirleriyle konuşmasına dahi izin vermiyorlarmış. Yönetim eskinin tecrübesi ile yeni ve ucuz işgücünü harmanlamak istiyor.”

TOFAŞ’a alınan işçilerinin TOFAŞ’ın üretim planı dahilinde alındığını belirten Dükkancıoğlu “2008 döneminden de çok iyi hatırlıyorum. Sürekli fazla mesaiye bırakılırdık. 2008 kriz yıllarından kârla çıkan Koç Holding yine işçisini daha fazla sömürüp daha fazla kazanmanın derdinde anlayacağınız” diye konuştu.

İŞE ALINAN ÇOK SAYIDA KADIN İŞÇİ VAR

Son dönemde alınan işçilerin içinde çok sayıda kadın işçinin oluşunu da Koç Holding’in yeni stratejisi olarak tanımlayan Dükkancıoğlu, “Kadınları da bütün ağır işlerde çalıştırıyorlar. Fabrikada, kadın-erkek eşitsizliğinden de faydalanıp ucuz işgücü olarak kadınları kullanacaklar” dedi.

GRAFİĞİN BİR YANINDA KOÇ DİĞER YANINDA İŞÇİ VAR

TOFAŞ CEO’su Cengiz Eroldu Hürriyet Gazetesi’ndeki “TOFAŞ altın çağını yaşıyor. Yeniden ağırlıklı olarak otomobil üretmeye başlıyoruz” sözlerini fabrikada halen çalışan işçilere soruyoruz. Büyümenin artın ihracat rakamlarının işçilerin cebine ve hayatına nasıl yansıdığını konuşuyoruz. İşçiler bu büyümenin kendilerine bir getirisi olmadığı gibi götürüsünün olduğunu söylüyor: “İhracat demek mesai demek, ihracat demek daha çok çalışıp aynı parayı kazanıp, çocuklarının yüzünü görememek demek.”

İkinci fabrikanın açılmasının sinyallerini CEO veren Eroldu’nun sözlerini aktardığımız işçiler “Grafiğin iki yanı var. Kârına kâr katıp ikinci fabrikayı kurmayı planlayan Koç, diğer tarafta ve sürekli çalışıp hayat kalitesini düşürerek, emekli olsam da güzel bir yerden çocuklarıma bir ev alsam planı yapan işçi” diyerek grafik değerlerinin ters orantılı büyüdüğünü ifade etti. “Koç’un fabrikasının sayısını parmakla saymaya kalksak parmağımız yetmez, bizim aldığımız maaşın gittiği yerler beş parmak etmiyor” diyen işçiler, Koç’un büyümesinin işçi için bir anlam ifade etmediğini dile getirdiler.