Tüm sözleşmelilere Faruk Çelik'ten kadro sinyali!
Sözleşmeli personelin kadro talebin değerlendiren Faruk Çelik, belediyelerde çalışan sözleşmelilerin kadrolarına kavuşacaklarını söylerken tüm sözleşmelilere kadro verilmesini amaçlayan bir yasal çalışmanın sinyalini verdi...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, belediyelerde çalışan sözleşmelilerin kadroya alınması ve tüm sözleşmelilerle ilgili bir düzenlemeyi bu yasama dönemi içerisinde neticelendirmek istediklerini söyledi.
Çelik, asgari ücretten vergi alınmamasının ise 4-5 milyar
liralık bir gelirden
vazgeçilmesi anlamına geldiğini de vurguladı.
BAKAN SÖZLEŞMELİLERE UMUT DAĞITTI
Hafta sonunu baba ocağı Bursa'da geçiren Bakan Faruk Çelik, Doburca Tesisleri'nde hastane başhekimleriyle bir araya geldi. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Çelik, belediyelerde çalışan sözleşmelilerin kadroya alınması konusundaki sözlerini hatırlattı. Bakan Çelik, "Sayın Başbakanımızın da daha önce ifade ettiği gibi, belediyelerdeki sözleşmelilere bir sözümüz vardı. O konuda bir sorun olmayacak. Tabii ki, tarihi, süresi, sayısı değerlendirilmek kaydıyla ama tümden sözleşmelilerle ilgili bir değerlendirmemiz de var. Sayın Başbakanımız'a arz edip bu dönem içerisinde neticelendirmek istediğimiz bir konu, inşallah neticelenir." dedi.
VARLIK BARIŞI İLE CİDDİ BİR YATIRIM VE VERGİYE
KAVUŞACAĞIZ
TBMM gündemindeki Varlık Yasası'nın neler getireceği yönündeki
soruyu da cevaplandıran Bakan Faruk Çelik, Türkiye'nin geçmiş
yıllarda Varlık Barışı ile ilgili bir düzenleme yaptığını ve 1,5
milyar lira bir vergi alma imkanına kavuştuğunu söyledi. Bakan
Çelik şunları söyledi: "Bu kez, dünyada oluşan konjonktür, yani
OECD ülkelerinin vergi cenneti olan ülkelere yönelik uygulamaları,
dünya bankacılık sistemindeki sıkıntılar bu konuda Türkiye'nin
yeniden bir varlık barışını ortaya koyması için olumlu bir atmosfer
oluşturuyor. Varlık Barışı, Parlamento'dan geçtiği zaman çok ciddi
bir imkanın altın döviz, menkul, gayri menkul neyse bunların ülkeye
transferi söz konusu ve ciddi manada vergi tahsilatı olacak. Kayıt
dışı, kayıt altına alınmış olacak. Güvensiz limanlarda olanlar
güvenli limanlara gelmiş olacak. Bu da yurtdışı varlıklara dönük
bir düzenlemedir. İnşallah ciddi bir beklenti söz konusu. İnşallah
bu yasalaştıktan sonra Türkiye ciddi imkanlar, ciddi kaynaklara
kavuşmuş olacak. Tüm imkanların kayıt altında, Türkiye'de
değerlendirilmesi, yatırıma dönüşmesi konusunda dünya piyasalarını
gözlemleyen ve ön alan tedbirleri ortaya koyuyoruz. Varlık Barışı
da bunlardan biri ciddi kaynak gelecek ciddi yatırım
yapılacak."
TÜM SİYASİ PARTİLER ANLAŞIRSA ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ ALINMAZ, AMA 4-5 MİLYAR LİRALIK VERGİ KAYBI SÖZKONUSU
Bakan Çelik, asgari ücretten vergi alınmamasına yönelik çalışmalarla ilgili konunun sadece TBMM Anayasa uzlaşma Komisyonu'nda gündeme geldiğini hatırlatarak, "Tüm siyasi partiler, ‘asgari ücretten vergi alınmasın' diye bir kararı alıyorlarsa ve bunun gereğini de anayasaya koyuyorlarsa bizim söyleyecek bir şeyimiz yok. Ama bugün asgari ücretle ilgili çok ciddi artışlar yaptığımızı tüm kamuoyu biliyor. Vergi boyutuna gelirsek, ciddi rakamlar var. Bu değişiklik; 4-5 milyar liralık bir vergiden vazgeçeceksiniz anlamına gelir. Bu, hesap kitap işidir. ‘Partiler anlaştı ne diyorsunuz' denilirse tüm partiler anlaşmışsa, karar noktasında ittifak varsa, bizim gereğini yapma zorunluluğumuz var. Anayasa ne zaman değişecek, nasıl ittifak sağlanacak gibi süreçler var. Şu anda bu sürecin ne zaman ve nasıl tamamlanacağına dair bir şey söylememiz mümkün değil." diye konuştu.
MHP KATKI SAĞLAMIYOR
Dün gece katıldığı bir programda ‘PKK sorununu MHP, başörtüsünü CHP, alevi vatandaşların sorunlarını da AK Parti çözmeli' şeklindeki sözleri hatırlatılan akan Faruk Çelik, ülkenin sorunlarının çözümünde iktidar partisinin yükümlü olduğunu söyledi. Muhalefetin de sorumluluğu olduğunu vurgulayan Bakan Çelik şöyle devam etti: "Bu konuyu söylerken Türkiye öteden beri kronik sorunlar yaşıyor. Bu kronik sorunların çözümü konusunda herkesin nasıl bir tutum alması gerektiği konusunda bu açıklama yaptım. Türkiye'de 30 yıldır kanın gözyaşı aktığı terör meselesinde çözüm noktasına gelmişken halen aykırı bir tutum içerisinde olursanız MHP olarak, bu sürece katkı sağlamaz. Türkiye, bu kronik sorunlarından kurtulmada zaman kaybeder. Bu zaman kaybedilmemesi konusunda öncelikli olarak ilgili siyasi partinin daha sağduyulu acaba ben nasıl çözüme katkı sağlarım noktasında. Siyasi partilerin bu zor ve çetin konuların çözümünde uç noktada bir değerlendirme yapmaları anlamında bunu söyledim. Yoksa ülkenin sorunlarının çözümümün sorumluğu öncelikli olarak iktidar partisindedir. Bu sorumluluk duygusu olursa işlerin daha kolay çözüleceği yönündeki değerlendirmedir."