Türkiye giderek taşeron işçi cenneti mi oluyor?
Türkiye'de maalesef sağlıksız, hiç bir sosyal güvenliği olmayan ve ağır şartlarda çalışan taşeron işçilerin sayısı giderek artıyor. Peki buna 'dur' diyecek kimse yok mu?
Antalya’da ilk kez gerçekleştirilen işçi kurultayında taşeron işçiler vbir araya geldi be taşeronlaşmanın geldiği korkunç taployu bir kez daha gözler önüne serdiler. İş güvencesi, insanca çalışma koşulları, kadro ve sendika taleplerini dile getiren işçiler, 1 Mayıs’ta Antalya’da alanlarda olacaklarını da ilan ettiler...
Taşeron işçi haberlerini buradan takip edebilirsiniz...
ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
Genel-İş, Sosyal-İş, Dev Sağlık-İş, Güvenlik-İş ve Tüm Bel-Sen’in
çağrısıyla gerçekleştirilen kurultayda, Tertip Komitesi adına
açılış konuşmasını yapan Mustafa Aykara, taşeron çalışmaya boyun
eğmenin, işçinin elindeki çekici kendi ayağına vurması demek
olduğunu ifade etti.
‘ONURLU YAŞAMAK İSTİYORUZ’
Taşeron çalışan iş makinesi operatörü Bayram Sandallı ise, işçileri
yaşanamaz hale mahkum eden politikaların sürdüğünü söyledi.
Üzerindeki kıyafetleri gösteren Sandallı, “Hepsi başkalarından
aldığım elbiseler. Ayakkabı alacak, kahveye oturup çay içecek kadar
bile param yok. Bizi bu hale getirenlerin ayıbıdır. Ben onurlu ve
gururlu yaşamak istiyorum” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı taşeron bir firmada çalışan
temizlik işçisi Sadık Aslan, işçi kurultayının umut verdiğini ve
taşeron çalışmaya son verecek kararların alınması gerektiğini
söyledi.
‘ÖRGÜTLENİNCE GÜÇLÜ OLURUZ’
Belediyeye bağlı taşeron bir firmada çalışan temizlik işçisi Pınar
Kürtoğlu, maaşlarının düzenli ödenmediğini ve çoğu zaman işe
gidebilecek kadar bile para bulamadıklarını söyledi.
Ankara’dan 4 ay önce çalışmaya gelen bir sanayi işçisi ise,
işçilerin sorunlarını çözmekte sendikaların yetersiz kaldığını
belirtti. “25 kişi bir atölyede hiçbir güvencemiz olmadan
çalışıyoruz. Örgütlenirsek gücümüz olacağını biliyoruz. Ama
sendikacılar da biz de adım atmadığımız için suçluyuz”
dedi.
STAJ SÖMÜRÜSÜ CAN YAKIYOR
Meslek Lisesi Mezunu Metin Kaban, yıllarca staj adı altında
sömürüldüğünü ve geleceğin taşeron işçileri olmaktan korkar hale
geldiklerini söyledi. “Hakim olmadığımız alanlarda 10 saatten fazla
çalıştırıyorlar. Bir arkadaşım staj sırasında elini pres makinesine
kaptırdı. Ölebilirdi de” diye konuştu.
Taşeron işçilerin işten atılma korkusuyla sendikalı olamadıklarını,
bu durumun da hükümetin ve patronların işine geldiğini ifade eden
taşeron işçi Cihangir Yılmaz, “Biz olmayı becerebilirsek
kazanırız” dedi.
SERMAYEYE CENNET İŞÇİYE CEHENNEM
Hükümetin “müjde” olarak sunduğu Ulusal İstihdam
Stratejisinin ucuz iş gücüne kapı araladığını belirten Sosyal- İş
Antalya Şube Başkanı Hüseyin Kaplan, stratejinin sermaye için
taşeronun önündeki engelleri kaldıracak bir proje olduğunu da
sözlerine ekledi. “Sermayeye cennet, işçiye ise cehennem
hayatını dayatıyorlar. Taşeron çalışma devam ettikçe iş barışı da
olmayacak” diyen Kaplan, 1 Mayıs’ta işçilerin taleplerini
alanlara taşıması gerektiğini söyledi.
HAK ALMANIN YOLU SENDİKA
Güvenlik-İş Sendikası’nın avukatlığını yapan Fırat Kılıç, yıllarca
karın tokluğuna çalıştıktan sonra işten atılan birçok işçinin
hakkını aramaktan uzak olduğunu belirterek, “Patronlardan
daha mı zenginsiniz? Neden bunu bir mücadele aracı olarak
kullanmıyoruz?” diye sorarak işçileri sendikal mücadeleye
çağırdı.
Tüm Bel-Sen Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt ise,
kurultayda öne çıkan taleplerle Antalya’daki tüm işçi ve emekçileri
1 Mayıs’ta alanlarla olmaya çağırdı.