Yıldırım ve Canikli'den flaş 657 kanun açıklaması!
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu değişecek mi? Nurettin Canikli ve Binali Yıldırım açıkladı
AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, "Ülkemizin
toprak bütünlüğüne yönelik her türlü girişime anında cevap verecek
güçteyiz. Bölgede yapılacak her türlü tasarruf, Türkiye'nin mutlaka
bilgisi ve onayıyla ancak mümkündür" dedi.
1 Kasım Milletvekili Genel seçimi'nin ardından, TBMM'de görev yapacak 26. Dönem milletvekilleri için kayıt işlemleri devam ediyor. Kayıtlarını yaptıran milletvekilleri, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
AK Parti İzmir Milletvekili Yıldırım, Türkiye'nin 1 Kasım'da hem güvenlik hem de seçime katılım anlamında güçlü bir sınav verdiğini belirterek, kayıt yaptırmaya Erzincan ve İzmir milletvekilleriyle beraber geldiklerini anlattı.
Yıldırım, "Doğu ile batıyı, milletin birliğini, beraberliğini temsil eden güzel bir örnek olarak karşınızdayız" dedi.
Silvan'daki olaylarla ilgili bir soru üzerine, milletin kendilerine terörle mücadelede asla taviz verilmemesi konusunda tam destek verdiğini ifade ederek, gerek kırsalda gerek şehir merkezlerinde terör örgütünün milleti rahatsız etmeyecek şekilde etkisiz hale getirileceğini vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:
"Silvan'daki olay, orada yaşayan sivil vatandaşlarımıza yönelik değildir. Aksine orada yaşayan Kürt vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini bozan, günlük hayatı onlara zehir eden terör yapılanmasına yönelik çalışmalardır. Bu zorunluluktan kaynaklanan bir durumdur. Başka yerlerde olduğu gibi elinde silah olan ve sivil vatandaşları tehdit eden bu yapılar etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele devam edecektir."
HÜKÜMETİN ÖNCELİKLİ GÖREVİ
657 Sayılı Kanun'un değiştirilmesi haberleriyle ilgili Yıldırım, yeni anayasa çalışmaları kapsamında devletteki bütün kadroların ele alınacağını bildirdi. Binali Yıldırım, bir başka sonu üzerine de Türkiye'nin içeride ve sınırlarında güvenliğinin sağlanmasının, hükümetin öncelikli görevi olduğunu ifade etti.
Toprak bütünlüğüne yönelik her türlü saldırının anında karşılık bulacağına vurgu yapan Yıldırım, "Türkiye'nin güneyinde ciddi bir istikrarsızlık uzun süreden beri devam ediyor. Bundan en olumsuz etkilenen ülke Türkiye. Dolayısıyla başkalarının uzaktan ahkam kesmesiyle bu bölgede bir gelecek inşa edilemez. O yüzden Türkiye olup biten her şeyle ilgilidir ve ilgili olmak zorundadır.
Ülkemizin toprak bütünlüğüne yönelik her türlü girişime anında cevap verecek güçteyiz. Bölgede yapılacak her türlü tasarruf Türkiye'nin mutlaka bilgisi ve onayıyla ancak mümkündür" diye konuştu.
Yıldırım, bir gazetecinin sorusuna karşılık, zaman zaman münferit yanlış uygulamaları polis ve jandarmaya mal etmemek gerektiğini belirterek, bu konularla ilgili hükümetin her türlü duyarlılığı gösterdiğini ve gereğini yaptığını anımsattı.
AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli de seçim vaatleri olarak gündeme gelen hususların tamamının eksiksiz yerine getirileceğini belirterek, Meclis'in ilk işinin bu olacağını ifade etti.
SİVİL ANAYASA İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILACAK
Sonraki aşamada başta ekonomik ve özgürlük ortamının genişletilmesi için reform mahiyetinde çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Canikli, "En önemlisi sivil anayasanın hayata geçirilmesi gerekiyor. Sivil anayasa için gerekli hamleler ve adımlar atılacak" dedi.
Polisin bazı uygulamalarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını anlatan Nurettin Canikli, "Ancak maalesef bu gibi üzücü ve hepimizi rahatsız eden tablolar ortaya çıkabiliyor. Bunların üzerine kararlılıkla gidiliyor" diye konuştu.
Silvan'da, terör örgütü ve uzantılarının, insanların normal hayatlarını idame ettirmelerine engel teşkil edecek ve devletin egemenlik haklarını ortadan kaldıracak şekilde bir takım faaliyet içinde olduklarını kaydeden Canikli, şunları söyledi:
"Bunun bertaraf edilmesi gerekiyor. Orada mutlaka egemenlik haklarının tesis edilmesi gerekiyor, edilene kadar da elbette yasalar ve hukuk çerçevesinde bu çalışmalar sürecek. Orada en ufak bir ihlal söz konusu değil. Hukuka ve özgürlük anlayışıyla çelişecek hiçbir uygulama söz konusu değil."
Suriye'nin kuzeyindeki yapılanmalarla ilgili bir soru üzerine Canikli, Suriye'nin kuzeyinde etnik temel üzerine ve PKK'nın desteklediği bir siyasi yapılanmanın Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğunu belirtti.
Kırmızı çizgiyi ihlal edecek şekilde gelişme olduğu takdirde bunu ortadan kaldırmak, bertaraf etmek için her türlü tedbirin alınacağını vurgulayan Canikli, "Kırmızı çizginin ihlali gibi bir durum ortaya çıktığında her türlü araç ve yöntem kullanılarak bertaraf edilecektir. Onun dışında TSK'nın kara harekatı söz konusu değildir" dedi.
HEM ÖDÜL HEM CEZALANDIRMA, KASTEDİLEN O
Canikli, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılacağı belirtilen değişiklikle ilgili bir soru üzerine ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aslında o değişiklik 657 Devlet Memurları Kanunu'nda yapılarak sonuç alınabilecek bir düzenleme değil, anayasanın da değiştirilmesi gerekiyor. Kamuda verimliliğin ve etkinliğin artırılması için hem mali durumların iyileştirilmesi ama aynı zamanda sorumluluk söz konusu olduğunda ona yönelik etkili tedbirlerin alınmasını sağlayacak şekilde bir personel rejimi düşünülüyor. Hem mali ve diğer özlük haklarını iyileştirilecek ama şartlara uygun çalışmama durumu söz konusu olduğunda da kamunun rahatlıkla onlarla yollarını ayırabileceği bir mekanizmanın kurulması gerekiyor. Elbette dengeli bir mekanizma. Hem ödül hem cezalandırma, kastedilen o."
1 Kasım Milletvekili Genel seçimi'nin ardından, TBMM'de görev yapacak 26. Dönem milletvekilleri için kayıt işlemleri devam ediyor. Kayıtlarını yaptıran milletvekilleri, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
AK Parti İzmir Milletvekili Yıldırım, Türkiye'nin 1 Kasım'da hem güvenlik hem de seçime katılım anlamında güçlü bir sınav verdiğini belirterek, kayıt yaptırmaya Erzincan ve İzmir milletvekilleriyle beraber geldiklerini anlattı.
Yıldırım, "Doğu ile batıyı, milletin birliğini, beraberliğini temsil eden güzel bir örnek olarak karşınızdayız" dedi.
Silvan'daki olaylarla ilgili bir soru üzerine, milletin kendilerine terörle mücadelede asla taviz verilmemesi konusunda tam destek verdiğini ifade ederek, gerek kırsalda gerek şehir merkezlerinde terör örgütünün milleti rahatsız etmeyecek şekilde etkisiz hale getirileceğini vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:
"Silvan'daki olay, orada yaşayan sivil vatandaşlarımıza yönelik değildir. Aksine orada yaşayan Kürt vatandaşlarımızın huzurunu, güvenliğini bozan, günlük hayatı onlara zehir eden terör yapılanmasına yönelik çalışmalardır. Bu zorunluluktan kaynaklanan bir durumdur. Başka yerlerde olduğu gibi elinde silah olan ve sivil vatandaşları tehdit eden bu yapılar etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele devam edecektir."
HÜKÜMETİN ÖNCELİKLİ GÖREVİ
657 Sayılı Kanun'un değiştirilmesi haberleriyle ilgili Yıldırım, yeni anayasa çalışmaları kapsamında devletteki bütün kadroların ele alınacağını bildirdi. Binali Yıldırım, bir başka sonu üzerine de Türkiye'nin içeride ve sınırlarında güvenliğinin sağlanmasının, hükümetin öncelikli görevi olduğunu ifade etti.
Toprak bütünlüğüne yönelik her türlü saldırının anında karşılık bulacağına vurgu yapan Yıldırım, "Türkiye'nin güneyinde ciddi bir istikrarsızlık uzun süreden beri devam ediyor. Bundan en olumsuz etkilenen ülke Türkiye. Dolayısıyla başkalarının uzaktan ahkam kesmesiyle bu bölgede bir gelecek inşa edilemez. O yüzden Türkiye olup biten her şeyle ilgilidir ve ilgili olmak zorundadır.
Ülkemizin toprak bütünlüğüne yönelik her türlü girişime anında cevap verecek güçteyiz. Bölgede yapılacak her türlü tasarruf Türkiye'nin mutlaka bilgisi ve onayıyla ancak mümkündür" diye konuştu.
Yıldırım, bir gazetecinin sorusuna karşılık, zaman zaman münferit yanlış uygulamaları polis ve jandarmaya mal etmemek gerektiğini belirterek, bu konularla ilgili hükümetin her türlü duyarlılığı gösterdiğini ve gereğini yaptığını anımsattı.
AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli de seçim vaatleri olarak gündeme gelen hususların tamamının eksiksiz yerine getirileceğini belirterek, Meclis'in ilk işinin bu olacağını ifade etti.
SİVİL ANAYASA İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILACAK
Sonraki aşamada başta ekonomik ve özgürlük ortamının genişletilmesi için reform mahiyetinde çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Canikli, "En önemlisi sivil anayasanın hayata geçirilmesi gerekiyor. Sivil anayasa için gerekli hamleler ve adımlar atılacak" dedi.
Polisin bazı uygulamalarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını anlatan Nurettin Canikli, "Ancak maalesef bu gibi üzücü ve hepimizi rahatsız eden tablolar ortaya çıkabiliyor. Bunların üzerine kararlılıkla gidiliyor" diye konuştu.
Silvan'da, terör örgütü ve uzantılarının, insanların normal hayatlarını idame ettirmelerine engel teşkil edecek ve devletin egemenlik haklarını ortadan kaldıracak şekilde bir takım faaliyet içinde olduklarını kaydeden Canikli, şunları söyledi:
"Bunun bertaraf edilmesi gerekiyor. Orada mutlaka egemenlik haklarının tesis edilmesi gerekiyor, edilene kadar da elbette yasalar ve hukuk çerçevesinde bu çalışmalar sürecek. Orada en ufak bir ihlal söz konusu değil. Hukuka ve özgürlük anlayışıyla çelişecek hiçbir uygulama söz konusu değil."
Suriye'nin kuzeyindeki yapılanmalarla ilgili bir soru üzerine Canikli, Suriye'nin kuzeyinde etnik temel üzerine ve PKK'nın desteklediği bir siyasi yapılanmanın Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğunu belirtti.
Kırmızı çizgiyi ihlal edecek şekilde gelişme olduğu takdirde bunu ortadan kaldırmak, bertaraf etmek için her türlü tedbirin alınacağını vurgulayan Canikli, "Kırmızı çizginin ihlali gibi bir durum ortaya çıktığında her türlü araç ve yöntem kullanılarak bertaraf edilecektir. Onun dışında TSK'nın kara harekatı söz konusu değildir" dedi.
HEM ÖDÜL HEM CEZALANDIRMA, KASTEDİLEN O
Canikli, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılacağı belirtilen değişiklikle ilgili bir soru üzerine ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aslında o değişiklik 657 Devlet Memurları Kanunu'nda yapılarak sonuç alınabilecek bir düzenleme değil, anayasanın da değiştirilmesi gerekiyor. Kamuda verimliliğin ve etkinliğin artırılması için hem mali durumların iyileştirilmesi ama aynı zamanda sorumluluk söz konusu olduğunda ona yönelik etkili tedbirlerin alınmasını sağlayacak şekilde bir personel rejimi düşünülüyor. Hem mali ve diğer özlük haklarını iyileştirilecek ama şartlara uygun çalışmama durumu söz konusu olduğunda da kamunun rahatlıkla onlarla yollarını ayırabileceği bir mekanizmanın kurulması gerekiyor. Elbette dengeli bir mekanizma. Hem ödül hem cezalandırma, kastedilen o."