3,5 milyon genç 40 bin kadro istiyor!
Memurhaber.com atama bekleyen memur adaylarının sesi olmaya devam ediyor. Kamuoyunda siz değerli okurlarımızın sorunlarını gündeme getiriyoruz. 3,5 milyon gencimizin 40 bin kadro isteğini manşetlerimize taşıdık. İşte detaylar...
MEMURLAR - Memurhaber.com atama bekleyen memur
adaylarının sesi olmaya devam ediyor. Kamuoyunda siz değerli
okurlarımızın sorunlarını gündeme getiriyoruz. 3,5 milyon
gencimizin 40 bin kadro isteğini manşetlerimize taşıdık. İşte
detaylar...
Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)’na giren 3,5 milyon memur adayı kadro bekliyor. Yaşadıkları mağduriyetle ilgili çeşitli platformlarda seslerini duyurmaya çalışan memur adayları, devlet yetkililerine seslenerek hak ettikleri kadronun verilmesini talep ediyor. Geçtiğimiz Kasım ayında yapılan 2014/2 tercih sürecinde 3,5 milyon adaya sadece 5 bin 67 kadronun verildiğini vurgulayan adaylarının en büyük isteği, adaletli bir dağılımın yapılması.
Özellikle geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yapılan, bütçenin yetersiz olduğu, bu nedenle de kamu personeli alımlarında kısıtlamaya gidileceği yönündeki açıklamaya dikkati çeken memur adayları, öğretmen ve sağlık personeline verilen kadroyu örnek göstererek, “55 bin öğretmen 22 bin sağlıkçı atamaya bütçe ayırabilen devletimiz, bizi neden kadro vermeye değer bulmuyor?” diye soruyor.
Son zamanlarda birçok kurumun merkezi atama dışında mülakatlı alımlar yapmasının adalet ve liyakat anlayışına büyük darbe vurduğunu, yüksek puan alan adayların mülakatlardan elendiğini, düşük puan alan adayların ise yerleştiğini vurgulayan memur adayları, bu durumun hem sınava giren adayların hem de ailelerin vicdanını yaraladığını ifade ettiler.
3,5 MİLYON ADAYA SADECE 5 BİN 67 KADRO!
Büyük fedakarlıklarla, maddi ve manevi emek vererek sınava hazırlandıklarını belirten adaylar, açıklamalarında şu ifadelere yer verdiler:
“Bizim amacımız KPSS ’ye girmiş 3,5 milyon memur adayının sesini duyurmak ve bu 3,5 milyon insana yapılan haksızlığı, adaletsizliği gündeme getirmektir. Bizler KPSS mağduru olarak sadece adalet ve merkezi atama istiyoruz. Bizler de bu ülkenin evlatlarıyız, bizler de bu ülkenin vatandaşlarıyız. Son günlerde yapılan atamalara baktığımızda bunların çoğunlukla öğretmen ve sağlıkçı ataması olduğu aşikardır. Ülkemize tabii ki öğretmen, sağlık görevlileri de lazımdır, atanmalıdır. Fakat eğer ortada adil bir dağıtım olacaksa geri kalan meslek gruplarına da aynı hassasiyetle yaklaşılmalı ve bizlere de adaleti sağlayacak şekilde kadrolar açılmalıdır. Bize ait olan kadroların sadece sağlık görevlilerine ve öğretmen adaylarına ayrılması biz KPSS mağdurlarını bir kez daha mağdur etmiştir. Bizler artık hakkımız olanı istiyoruz. Sınava giren 3,5 milyonu aşkın kişi varken bizlere ayrılan kadro sayısı ise lisans, ön lisans ve ortaöğretim olmak üzere toplamda 5 bin 67’dir. Görüldüğü gibi bu sayı çok ama çok azdır. Bu yüzden biz KPSS mağdurları vicdanlara sesleniyoruz: Bir an evvel kadro sayılarının artırılmasını ve adaletli bir dağılım yapılmasını değerli devlet büyüklerimizden talep ediyoruz.
Bizler gecemizi gündüzümüze katarak bu sınava hazırlanmış, ailelerimizle birlikte maddi manevi pek çok özveride bulunmuş 3,5 milyon genciz. Sağlıkçı değiliz, öğretmen değiliz ve üzülerek söylüyoruz ki ülkemizde değer görmüyoruz. 55 bin öğretmen, 22 bin sağlıkçı atamaya bütçe ayırabilen devletimizin bizi neden kadro vermeye değer bulmadığını merak ediyoruz. Yıllarca okuyup KPSS’ye hazırlanan, pek çok stresi yaşayan bizler emeğimizin hafife alınmasının acısını bize verilen sadece ama sadece 5 bin 67 kadroyu görerek yaşıyoruz. Üstelik bu sayının büyük oranı sağlıkçı kadrosu. Tek isteğimiz hak ettiğimiz değeri görmek, emeğimizi, geleceğimizi emanet ettiğimiz devletimizin sesimizi artık duyması ve bize yüz çevirmemesidir. Lütfen bizi yok saymayın, pek çok genci ve ailesini umutsuzluğa mahkum etmeyin, bundan sonraki merkezi atamalarda her bölüme önem verdiğinizi gösterin.”
“NEDEN BU ÇİFTE STANDART?”
Açıklamada, adayların en çok üzerinde durduklarını konuların başında merkezi atama geliyor. Memur adayları, alımların mülakat sistemiyle değil, hakkaniyetli ve adil olan merkezi atama usulüyle yapılmasını isteyerek şöyle devam ettiler:
“Merkezi atamalarla alım yapan kurumların bu yöntemden vazgeçmesi de pek çok adayı ayrıca mağdur ediyor. Öyle ki bu mülakat sisteminde nitelikli olan değil referanslı olan adaylar kamuya alınıyor. Bu durum da adil olmayan mülakatlarla KPSS puanlarının hiçe sayılmasına neden oluyor. Bizler alımların açıktan değil vicdanlı ve hakkaniyetli olacak şekilde yalnızca puanlarımızın kullanıldığı merkezi atama şeklinde yapılmasını talep ediyoruz.
PTT, Gümrük, KYK, KGM, DSİ gibi bazı kurumların merkezi alımdan çıktıklarını açıklayıp açıktan atamayla, yani mülakatla personel alması zaten dar olan tercih şansımızı daha da kısıtlıyor. Tüm bunlar iş umuduyla bekleyen gençleri bilinmeze sürüklüyor. Bu nedenle biz merkezi atamalarla alım yapan kurumların ve bu alım sayılarının artmasını bekliyoruz. Ancak bu şekilde gençler üzerindeki hakim umutsuzluğu kırabilirsiniz.
KUL HAKKIDIR
Şerefli meslek denilen öğretmenliğe binlerce mülakatsız kişi atanıyor. Ek atama veriliyor, 15 bin kadro Öğretmenler Günü hediyesi olarak veriliyor. Üstelik üç dört ay önce 40 bin ataması olmuşken… Bize ise mülakatlı alım yapılıyor, neden? Neden bize mülakat onlara direkt merkezi atama usulü uygulanıyor? Neden onlarda puanı yüksek olandan düşük olana doğru atama yapılıyor da bizde mülakatlar yapılarak yüksek puanlı kişiler mülakatlarda eleniyor? Neden bu çifte standart, neden? Üstelik bu arkadaşlar KPSS 'den sonra tatile gidiyor 1 ay sonra da atanıyor. Peki ya biz ne yapıyoruz, ders çalışmaya devam ediyoruz. Bekle ki kurum sınav açsın ya da mülakat açsın. Sonra Ankara, İstanbul, İzmir, Samsun, Kayseri, nerde yaşıyorsan bulunduğun ilden kalk tüm Türkiye'yi dolaş, mülakata git, bir sürü maddi manevi kayıp ver. Ardından mülakata gir ve sınavdan 90 almışken, ‘Gökkuşağının ortasındaki rengi bilmeyen adam bu işi iyi yapamaz’ deyip seni elesinler. Bunun adı da liyakat olsun, adalet olsun. Bu en hafif ifadeyle kul hakkıdır, vicdansızlıktır, zalimliktir.
Biz ADALET istiyoruz. 3,5 milyon kişiye verilen kadro sayısı 5 bin 67, 20 bin sınıf öğretmenine verilen kadro sayısı 6 bin iken hangi adaletten söz edilebilir? Yine söylüyoruz: Biz öğretmen, sağlıkçı atamasına karşı değiliz ama bu kadar atamaya bütçe izin veriyor da 3,5 milyon kişiye bütçemiz 5 bin 67 kadroyu mu uygun görüyor? Hangi yönden baksan adaletsizlik, nereden baksan mağduriyet. Bu nasıl bir uçurum? Nasıl bir adaletsizlik?”
MAĞDUR SAYISI 10 MİLYONU AŞIYOR
Hem kadro azlığı hem de mülakatlı alımların neden olduğu mağduriyetten, ailelerle birlikte 10 milyonu aşan kişinin olumsuz etkilendiğini vurgulayan adaylar, açıklamalarını şu ifadelerle tamamladılar:
“3,5 milyon genç söz konusu ailelerini de düşündüğümüzde 10 milyonu aşan sayıdan bahsediyoruz. Herkesi etkiler bu durum. 3,5 milyon kişinin hepsini memur yapın demiyoruz; bu imkansız biliyoruz ama istediğimiz 40 bin kadro çok değildir. Bütçeyi sorun olarak gösterecek olursanız 300 bin öğretmen adayına 55 bin atamaya, sağlıkçılara 2015 yılı için açıklanan 22 bin kadroya izin veren bütçe, geri kalan 3 milyondan fazla adaya 5 bin 67 kadroyu mu uygun gördü? Bu ülkede sadece memur olacak eğitimci, sağlıkçı yok; artık bizi de görün. Biz de Sayın Başbakanımızdan Nisan ayında yapılacak yerleştirme dönemi için 40 bin kadro sözü bekliyoruz.
TALEBİMİZ MERKEZİ ATAMA VE NİSAN’DA 40 BİN KADRO
Ülkemiz gençlere emanet diyorsunuz ve biz gençlerin de ülkemizi yöneten büyüklerimizden iki talebimiz var:
1- Adalet için merkezi atama.
2- Merkezi atamada 5 bin 67 değil 40 bin kadro istiyoruz.”
Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)’na giren 3,5 milyon memur adayı kadro bekliyor. Yaşadıkları mağduriyetle ilgili çeşitli platformlarda seslerini duyurmaya çalışan memur adayları, devlet yetkililerine seslenerek hak ettikleri kadronun verilmesini talep ediyor. Geçtiğimiz Kasım ayında yapılan 2014/2 tercih sürecinde 3,5 milyon adaya sadece 5 bin 67 kadronun verildiğini vurgulayan adaylarının en büyük isteği, adaletli bir dağılımın yapılması.
Özellikle geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yapılan, bütçenin yetersiz olduğu, bu nedenle de kamu personeli alımlarında kısıtlamaya gidileceği yönündeki açıklamaya dikkati çeken memur adayları, öğretmen ve sağlık personeline verilen kadroyu örnek göstererek, “55 bin öğretmen 22 bin sağlıkçı atamaya bütçe ayırabilen devletimiz, bizi neden kadro vermeye değer bulmuyor?” diye soruyor.
Son zamanlarda birçok kurumun merkezi atama dışında mülakatlı alımlar yapmasının adalet ve liyakat anlayışına büyük darbe vurduğunu, yüksek puan alan adayların mülakatlardan elendiğini, düşük puan alan adayların ise yerleştiğini vurgulayan memur adayları, bu durumun hem sınava giren adayların hem de ailelerin vicdanını yaraladığını ifade ettiler.
3,5 MİLYON ADAYA SADECE 5 BİN 67 KADRO!
Büyük fedakarlıklarla, maddi ve manevi emek vererek sınava hazırlandıklarını belirten adaylar, açıklamalarında şu ifadelere yer verdiler:
“Bizim amacımız KPSS ’ye girmiş 3,5 milyon memur adayının sesini duyurmak ve bu 3,5 milyon insana yapılan haksızlığı, adaletsizliği gündeme getirmektir. Bizler KPSS mağduru olarak sadece adalet ve merkezi atama istiyoruz. Bizler de bu ülkenin evlatlarıyız, bizler de bu ülkenin vatandaşlarıyız. Son günlerde yapılan atamalara baktığımızda bunların çoğunlukla öğretmen ve sağlıkçı ataması olduğu aşikardır. Ülkemize tabii ki öğretmen, sağlık görevlileri de lazımdır, atanmalıdır. Fakat eğer ortada adil bir dağıtım olacaksa geri kalan meslek gruplarına da aynı hassasiyetle yaklaşılmalı ve bizlere de adaleti sağlayacak şekilde kadrolar açılmalıdır. Bize ait olan kadroların sadece sağlık görevlilerine ve öğretmen adaylarına ayrılması biz KPSS mağdurlarını bir kez daha mağdur etmiştir. Bizler artık hakkımız olanı istiyoruz. Sınava giren 3,5 milyonu aşkın kişi varken bizlere ayrılan kadro sayısı ise lisans, ön lisans ve ortaöğretim olmak üzere toplamda 5 bin 67’dir. Görüldüğü gibi bu sayı çok ama çok azdır. Bu yüzden biz KPSS mağdurları vicdanlara sesleniyoruz: Bir an evvel kadro sayılarının artırılmasını ve adaletli bir dağılım yapılmasını değerli devlet büyüklerimizden talep ediyoruz.
Bizler gecemizi gündüzümüze katarak bu sınava hazırlanmış, ailelerimizle birlikte maddi manevi pek çok özveride bulunmuş 3,5 milyon genciz. Sağlıkçı değiliz, öğretmen değiliz ve üzülerek söylüyoruz ki ülkemizde değer görmüyoruz. 55 bin öğretmen, 22 bin sağlıkçı atamaya bütçe ayırabilen devletimizin bizi neden kadro vermeye değer bulmadığını merak ediyoruz. Yıllarca okuyup KPSS’ye hazırlanan, pek çok stresi yaşayan bizler emeğimizin hafife alınmasının acısını bize verilen sadece ama sadece 5 bin 67 kadroyu görerek yaşıyoruz. Üstelik bu sayının büyük oranı sağlıkçı kadrosu. Tek isteğimiz hak ettiğimiz değeri görmek, emeğimizi, geleceğimizi emanet ettiğimiz devletimizin sesimizi artık duyması ve bize yüz çevirmemesidir. Lütfen bizi yok saymayın, pek çok genci ve ailesini umutsuzluğa mahkum etmeyin, bundan sonraki merkezi atamalarda her bölüme önem verdiğinizi gösterin.”
“NEDEN BU ÇİFTE STANDART?”
Açıklamada, adayların en çok üzerinde durduklarını konuların başında merkezi atama geliyor. Memur adayları, alımların mülakat sistemiyle değil, hakkaniyetli ve adil olan merkezi atama usulüyle yapılmasını isteyerek şöyle devam ettiler:
“Merkezi atamalarla alım yapan kurumların bu yöntemden vazgeçmesi de pek çok adayı ayrıca mağdur ediyor. Öyle ki bu mülakat sisteminde nitelikli olan değil referanslı olan adaylar kamuya alınıyor. Bu durum da adil olmayan mülakatlarla KPSS puanlarının hiçe sayılmasına neden oluyor. Bizler alımların açıktan değil vicdanlı ve hakkaniyetli olacak şekilde yalnızca puanlarımızın kullanıldığı merkezi atama şeklinde yapılmasını talep ediyoruz.
PTT, Gümrük, KYK, KGM, DSİ gibi bazı kurumların merkezi alımdan çıktıklarını açıklayıp açıktan atamayla, yani mülakatla personel alması zaten dar olan tercih şansımızı daha da kısıtlıyor. Tüm bunlar iş umuduyla bekleyen gençleri bilinmeze sürüklüyor. Bu nedenle biz merkezi atamalarla alım yapan kurumların ve bu alım sayılarının artmasını bekliyoruz. Ancak bu şekilde gençler üzerindeki hakim umutsuzluğu kırabilirsiniz.
KUL HAKKIDIR
Şerefli meslek denilen öğretmenliğe binlerce mülakatsız kişi atanıyor. Ek atama veriliyor, 15 bin kadro Öğretmenler Günü hediyesi olarak veriliyor. Üstelik üç dört ay önce 40 bin ataması olmuşken… Bize ise mülakatlı alım yapılıyor, neden? Neden bize mülakat onlara direkt merkezi atama usulü uygulanıyor? Neden onlarda puanı yüksek olandan düşük olana doğru atama yapılıyor da bizde mülakatlar yapılarak yüksek puanlı kişiler mülakatlarda eleniyor? Neden bu çifte standart, neden? Üstelik bu arkadaşlar KPSS 'den sonra tatile gidiyor 1 ay sonra da atanıyor. Peki ya biz ne yapıyoruz, ders çalışmaya devam ediyoruz. Bekle ki kurum sınav açsın ya da mülakat açsın. Sonra Ankara, İstanbul, İzmir, Samsun, Kayseri, nerde yaşıyorsan bulunduğun ilden kalk tüm Türkiye'yi dolaş, mülakata git, bir sürü maddi manevi kayıp ver. Ardından mülakata gir ve sınavdan 90 almışken, ‘Gökkuşağının ortasındaki rengi bilmeyen adam bu işi iyi yapamaz’ deyip seni elesinler. Bunun adı da liyakat olsun, adalet olsun. Bu en hafif ifadeyle kul hakkıdır, vicdansızlıktır, zalimliktir.
Biz ADALET istiyoruz. 3,5 milyon kişiye verilen kadro sayısı 5 bin 67, 20 bin sınıf öğretmenine verilen kadro sayısı 6 bin iken hangi adaletten söz edilebilir? Yine söylüyoruz: Biz öğretmen, sağlıkçı atamasına karşı değiliz ama bu kadar atamaya bütçe izin veriyor da 3,5 milyon kişiye bütçemiz 5 bin 67 kadroyu mu uygun görüyor? Hangi yönden baksan adaletsizlik, nereden baksan mağduriyet. Bu nasıl bir uçurum? Nasıl bir adaletsizlik?”
MAĞDUR SAYISI 10 MİLYONU AŞIYOR
Hem kadro azlığı hem de mülakatlı alımların neden olduğu mağduriyetten, ailelerle birlikte 10 milyonu aşan kişinin olumsuz etkilendiğini vurgulayan adaylar, açıklamalarını şu ifadelerle tamamladılar:
“3,5 milyon genç söz konusu ailelerini de düşündüğümüzde 10 milyonu aşan sayıdan bahsediyoruz. Herkesi etkiler bu durum. 3,5 milyon kişinin hepsini memur yapın demiyoruz; bu imkansız biliyoruz ama istediğimiz 40 bin kadro çok değildir. Bütçeyi sorun olarak gösterecek olursanız 300 bin öğretmen adayına 55 bin atamaya, sağlıkçılara 2015 yılı için açıklanan 22 bin kadroya izin veren bütçe, geri kalan 3 milyondan fazla adaya 5 bin 67 kadroyu mu uygun gördü? Bu ülkede sadece memur olacak eğitimci, sağlıkçı yok; artık bizi de görün. Biz de Sayın Başbakanımızdan Nisan ayında yapılacak yerleştirme dönemi için 40 bin kadro sözü bekliyoruz.
TALEBİMİZ MERKEZİ ATAMA VE NİSAN’DA 40 BİN KADRO
Ülkemiz gençlere emanet diyorsunuz ve biz gençlerin de ülkemizi yöneten büyüklerimizden iki talebimiz var:
1- Adalet için merkezi atama.
2- Merkezi atamada 5 bin 67 değil 40 bin kadro istiyoruz.”