KPSS davasında 31 sanığa tahliye
KPSS sorularının çalınması davasında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu 31 sanığa yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliyesine karar verdi.
Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) 2010 sorularının sızdırılmasına ilişkin, 230 sanığın "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu zararına dolandırıcılık" suçlarından yargılandığı davada, tutuklu 31 sanığın tamamının, yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliyesine karar verildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın bugünkü celsesi sona erdi. Duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanık Emine Hilal Koçaker, Gazi Üniversitesinden mezun olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Dershaneye gitmeye başladım. Sıkı çalışma sürecine girdim, piyasalardaki kaynakları bitirdim, başarılı oldum. İkinci sınavda sorular daha çelişkili geldi. Birinci sınav kolaydı, ama ikinci sınav daha zor geldi. 2011'deki sınava göre atandım. Böyle bir suçum olsa, bunu göze alamazdım. Sınava birkaç gün kala Umre ziyaretindeydim, kutsal görevimi yapıyordum. Ertesi gün gelerek sınava girdim. Soruların dağıtıldığı söylenen dönemde burada yoktum."
Örgüt üyeliği suçlamasını reddeden Koçaker, "Örgüt veya örgüt üyeliğine karşı çıkan biriyim. Böyle bir suçlama beni üzüyor. Hiçbir terör örgütünü tanımıyorum. Kendi halinde yaşayan biriyim. Beraatımı istiyorum." diye konuştu.
Sanık Eyüp Kekil de başarılı öğrencilik dönemi geçirdiğini, Gazi Üniversitesinde master yaptığını, suç işlemediğini ve terör örgütü üyesi olmadığını savundu.
ÖRGÜT ÜYELİĞİNİ REDDETTİLER
Eşinin de çalıştığını, aylık 5 bin 300 lira geliri olduğunu, sosyal yaşadığını, borç alıp verdiğini anlatan Kekil, 2011 sınavının sonucuna göre atandığını ve örgüt yöneticiliğiyle suçlanan sanıklardan Yusuf Rodoplu'yu aramış olabileceğini belirtti.
Kekil, "Master yapıyordum. O dönemde onun için aramışımdır. Başka hangi trafiğim olduğunu hatırlamıyorum." ifadesini kullandı.
Sanık Salih Karataş, matematik öğretmeni olduğunu, 2009, 2010, 2011'deki KPSS'ye girdiğini ve başarı gösterdiğini kaydetti.
İddianamedeki para trafiğine de değinen Karataş, bunun ikiz kardeşine gönderdiği para ile satın aldığı arabadan kaynaklandığını ileri sürdü.
Sanık Meral Gülener de Gazi Üniversitesinden mezun olduğunu, kendini geliştirmek için çeşitli kurslara gittiğini, sayısal çıkışlı ve eğitim bilimlerinde master yaptığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"2009, 2010, 2011'de KPSS sınavlarına girdim. Sonuçlarına bakıldığında istikrarlı bir sonuç gözükmekte. 2009'da 75 puan aldım, 2010'da da KPSS kurslarına giriyordum. Bu dönemde bebeğimi kaybettim. İptal edilen sınava girebilir miyim, diye düşünmeye başladım. Sınavın İstanbul'da olacağı söylenince emeklerimin zayi olmaması için İstanbul'a gittim. Sınav Avrupa yakasındaydı, üç vasıta değiştirdim. Yorgunluk, stres, bebeğimin ölü doğumu... Bu stresle sınava girdim. Yorgunluk ve moral bozukluğu nedeniyle tekrarlanan sınavda 80 puan aldım. Bu puanla Haziran'da genel kültür ve genel yetenek sınavıyla atandım."
"KİMSEDEN SORU ALMADIM"
Terör örgütü üyesi olmadığını belirten Gülener, kimseden soru almadığını ve vermediğini ileri sürerek beraatını istedi.
Sanık Semra Kaya ise hiçbir kamu kuruluşunu zarara uğratmadığını, defalarca KPSS'ye girdiğini, atamasının 2010 KPSS ile yapılmadığını ifade ederek, şu savunmayı yaptı:
"2011'de atandım. Israrla her yıl sınava girdim. Anadolu lisesi mezunuyum. Üniversiteyi dershaneye gitmeden kazandım. İki yıl hiçbir işte çalışmayarak sınava hazırlandım. Şehir dışında olması gereken bir sınavdı. Onun için netlerim düştü. 2010 iptal edilmeden başvuru yapmıştık, tercihlerimizi yapmıştık. Atamayı beklerken bir ay öncesinden yeni bir sınava çalışmamız gerektiğini öğrendim. Bunun değerlendirilmesi gerekir. Bir para transferim yok. Eşim de sınava girdi, birlikte çalıştık."
Sanık Ayşe Turhan, fizik öğretmeni olduğunu bildirerek, "Matematiğim iyidir, bazı sorularda işlemsiz sonuca gidebilirim. Beş tane soru hakkında zayıf şüpheden bahsediliyor. Öğretmenlik yapıyorum, öğrenciler bile sınavda işlemsiz sonuca gidebiliyor. Soruları alma verme ve terör örgütü üyeliğini reddediyorum. 2010'da kız kardeşim de sınava girdi 60 puan aldı. Kız kardeşimin eşi de girdi, o da 70 civarında puan aldı. Eğer soruları alsaydım ilk onlara verirdim." diye konuştu.
Turhan, 2011 KPSS'den yaklaşık 90 puan aldığını, memur olmadığını ve özel sektörde çalıştığını belirterek, beraatını istedi.
MÜDAHİL OLMA TALEPLERİ
Duruşmada Maliye Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, ÖSYM Başkanlığı ve Milli Piyango İdaresi'nin de arasında bulunduğu bazı kurumlar davaya müdahillik talebinde bulundu.
ÖSYM'nin avukatı, talebinin gerekçesini açıklarken, KPSS sorularının sızdığının aşikar olduğunu söyledi ve eylem neticesinde kurumun ve devletin maddi manevi zarara uğradığını belirtti.
Suçluların cezalandırılmasını istediklerini aktaran avukat, bunun gerek kurum, gerek sınava 2010'da giren adaylar, gerekse bundan sonra girecekler açısından önemli olduğunu bildirdi.
Milli Piyango İdaresinin avukatı ise sanıklar arasında kendi personeli bulunduğunu belirterek, suç nedeniyle kurumun, eksik personelle çalışmak durumunda kaldığını anlattı.
Duruşmada daha sonra tutuklu sanıklar ile avukatlarının, tahliyeye yönelik beyanları alındı. Sanıklar ve avukatları, tutuklulukta uzun zaman geçirdiklerini ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.
Cumhuriyet Savcısı Umut Sadak, sanıkların terör örgütü üyesi olduklarına ilişkin kuvvetli suç şüphesi bulunduğunu ifade etti. Sanıkların kaçma ve delil karartma şüphesi bulunduğunu belirten Sadak, tutuklulukların devamını istedi.
TUTUKLU SANIK KALMADI
Mahkeme heyeti, müzakerenin ardından ara kararları açıkladı.
Buna göre, tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alınarak, 31 tutuklu sanığın tamamı, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Savunması alınan tutuksuz sanıkların karakola imza atma şeklindeki adli kontrolü kaldıran, ancak yurt dışına çıkış yasağının devamına karar veren heyet, müşteki kurum ve kişilerin davaya müdahilliklerinin, sanık savunmaları alındıktan sonra değerlendirilmesini kararlaştırdı.
Müştekilerle ilgili yazılan talimat cevaplarının beklenmesine karar verilirken, dolandırıcılık suçu kapsamında, zararın tespiti bakımından dosyanın bilirkişiye verilmesi de karar altına alındı.
Heyet, matematikçi ve akademisyen bilirkişi heyetine soru kitapçıkları verilerek, yeni bilirkişi raporu alınmasına karar verdi.
Daha önce yarın için duruşmaya devam kararı veren heyet, savunma ve beyanların bugün tamamlanması üzerine duruşmayı, 24-28 Ekim 2016 tarihlerine bıraktı.