2014 TEOG değişti mi? Liselere giriş yeni sistem nasıl?
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavı'nda öğrenci 15 okul seçecek. Listesindeki 15 tercihe giremezse, evine en yakın okula yerleştirilecek.
Liselere geçişte yeni sistemin netleşmesiyle birlikte tartışmalar başladı. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavı'nda öğrenci 15 okul seçecek. Listesindeki 15 tercihe giremezse, evine en yakın okula yerleştirilecek. Böylece tercih listesinde bulunmasa da, meslek lisesi ya da imam hatip lisesine kaydedilebilecek. Yerleştirmeden sonra gözde okulların boş kontenjanlarına nakil başvurusu yapılabilecek. Eski sistemde olduğu gibi, okula en son giren öğrencinin puanı esas alınmayacak. Başvurular arasında en yüksek puanlı öğrenci bu okullara yerleştirilecek. Yeni sistem, çocuklar için iyi mi, kötü mü? Çocuklar istemedikleri okullara mı girecekler? İşte uzmanların yorumları...
ÖĞRENCİ BOŞTA
KALMAYACAK
Habertürk'ün haberine göre, Türkiye Özel Okullar Birliği
Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem GÜLAN:
ESKİ sistemle yeni sistemi karşılaştırdığımızda, eski sistemde yine
öğrenci tercihlerini yapıyordu. O tercihlerden hiçbiri olmazsa,
herhangi bir şekilde yerleştirilmeden kendi gittiği bölgesinde bir
okul arıyordu. Şimdiki tek fark genel liselerin olmaması.
Dolayısıyla herhangi bir yere yerleşemezse ya bölgesinde kontenjanı
boş kalan bir anadolu lisesine, ya da bir meslek lisesine
yerleşecek. Tabi ki istemediği bir okula yerleşebilir. Ama bu
geçmişte de söz konusuydu. Yeni sistemde ise, öğrenci belli bir
başarı seviyesini yakalayamamışsa, öğrenciyi devlet bir okula
yerleştiriyor. Ancak öğrenciler, tercih ettiği 15 okuldan birine
büyük ihtimalle yerleşiyor. Elbette en yüksek puanlı okulları
yazarsa istemediği okullara da gidebilir. Ama tercih listesinin
altına düşük puanlı okulları yazarsa 15 tercihinden birini büyük
ihtimalle kazanmış olur. Bu konuda da çok fazla bir şey değişmedi.
Sistemin tek farkı, öğrenci boşta kalmayacak, devlet bir yere
yerleştirmiş olacak.
'Okulun en iyisi, eve en yakın
olandır'
Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet
ÖZER:
ÖĞRENCİ şayet 'A Grubu Okullar' dediğimiz belli grup okullara
giremezse, çocuk için en iyi yer puan durumuna uygun okuldur. Evine
yakın okula yerleştirilirken, o bölgedeki öğrenciler arasından da
seçme şansı olacak. Bu yönüyle evine en yakın okulun tercih
edilmesine olumlu bakabiliriz. Okulun en iyisi, eve en yakın olan
okuldur. Dolayısıyla burada da böyle bir adım atılmışsa bu
olumludur. Ama süreç içerisinde sistemin dezavantajları ortaya
çıkarsa, bunların da tamiri mümkündür. Şu anda böyle bir sistem
öğrenciler açısından son derce olumlu gözüküyor. Eğitimciler,
veliler, okul yöneticileri yeni sistemden memnun durumdalar.
'Sistemin yıldızı,
nakiller'
Eğitim Yazarı Sait
GÜRSOY:
Bu yıl öğrenciler ilk 15 tercihine giremediği taktirde tercih
edeceği okul türünü yazacak. Öğrenci bu bölüme fen, anadolu, imam
hatip, meslek veya teknik lise yazabilecek. Ancak fen ve anadolu
liselerinin kontenjanları dolacağı için bu okullar boşu boşu
yazılmış olacak. Öğrencilerin ev adreslerine en yakın imam hatip
liselerine, teknik ve meslek liselerine yerleştirilmeleri de
sözkonusu olacak. Buradaki en büyük sorun şu, belki de öğrencinin
istemediği bir okul türüne yerleşim olacak. Ben genel lisede okumak
istiyorum diyelim. Evime yakın bir genel lise yoksa istesem de
istemesem de, teknik lise veya imam hatip lisesine gidebilirim.
Bence bu sistemin yıldızı nakillerdir. Çünkü artık adaylar
öncelikle bir yeri tercih ederken bir baraj puanı zorunluluğu
olmayacak. Yani her aday istediği her yeri seçebilecek.
'Yeni sistemin olumsuz yönleri eğitimi
kabusa çevirebilir'
Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali BAYKAL:
AÇIKLANAN sistemin olumlu yönleri var ama olumsuz yönleri eğitimi
gençler için kabusa çevirebilir. Bütün devlet liselerinin sınavdan
sonra tercih kapsamında olması ve özel okullara kayıtların ayrı
tutulması son derece olumlu. A ve B listeleri yerine tek ama daha
geniş bir tercih kotası olmalı. Öğrenciler resmi okullardan karma
olarak 30 lise tercihi yapabilmeli. Öğrencilere, kendilerine
verilen tercih haklarının hepsini tam olarak kullanmaları konusunda
resmi rehberlik hizmeti sağlanmalı, bu noktada TV, radyo ve
internetten yararlanılmalı. Tercihlerde hiçbir koşul ve kısıtlama
konmamalı. Öğrenci fen lisesinden sonra imam-hatip, imam-hatipten
sonra motor meslek lisesi ya da bir anadolu lisesi yazabilmeli.
Öğrenciler okullara kesinlikle sadece başarı sırasına bakılarak
yerleştirilmeli. Boşta kalan öğrencilere 'okul türü dayatması' asla
kabul edilemez. Ancak istediği okul türünde boş kontenjanı olan en
yakın okula kayıt olmaya yönlendirilebilirler.
'Tamamen özel okullara
teşvik'
Eğitim Koçu Birol
BÜLBÜL:
TEOG sınavında çıkan sorular, kesinlikle öğrencileri gerçek boyutta
ölçen sorular değil. İlk sorun bu. Bundan çok daha önemlisi, TEOG
sınavının çok çabuk okunması lazım. Yoksa çok ciddi şaibelere yol
açıyor. Velilerin hepsinde bir belirsizlik var. TEOG sınavından
sonra yapılacak yerleştirmede çocuk ilk 15 tercihine giremezse,
evine en yakın okula yerleştirilmesi tamamen özel okullara
teşviktir. Çocuk, meslek lisesine gitmemek için özel okula gidecek.
Burada büyük bir sorun var. TEOG sınavının bu hale gelmesi ve özel
okulların sayısının artması neticesinde özel okullar dershanelerin
yerini dolduracak ve okullarda kalite düşecek.
'Reform şart'
İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer
ÖZYILMAZ:
TÜRKİYE'de aslında ortaöğretime yönelik çok ciddi bir reformun
yapılması lazım. Bugün hem genel liselerin, hem meslek liselerinin
yeniden ele alınması, hem isminin, hem kalitesinin, hem içeriğinin
yeniden düzenlenmesi lazım. Türkiye'de akademik lise dediğimiz
genel liselerin bugünkü yapısı böyle devam ettiği müddetçe
öğrencilerin seçme hakkı olsa bile bu liselerin büyük bir kısmı
öğrencilerin beklentisine cevap veremeyecek. Liseler, ülkemizde
2002 yılı öncesi hastaneler gibi. Hastanelerde nasıl reform
yapıldıysa, nasıl ki hepsi kaliteli hale getirildiyse ortaöğretimde
de reform şart. 6-7 çeşit lise var. Bunlar kalite yönünden
birbirinden çok uzakta. Az kaliteli, çok kaliteli, eksi durumdaki
liseler var. Bu sistem, sorunu tam olarak çözemeyecektir. Liseler
böyle devam ettiği sürece öğrenci seçse ne olacak, seçmese ne
olacak?