4/C personelinden TÜİK önünde kadro eylemi!
Türkiye Kamu Sen'e bağlı Türk-Büro Sen üyeleri, TÜİK'de çalışan 4/C'lilere kadro verilmesi talebiyle TÜİK İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
"TÜİK çalışanları: üvey evlat mıyız?" yazılı döviz ve pankartlar taşıyan grup, basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını yapan Türk- Büro Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Ali Söğüt, "TÜİK'te sözleşmeli olarak istihdam edilen 4-C'li personel sayısı 2 bine ulaşmıştır. 4-C'li personel kadrolu personel ile aynı kurumda çalışıp, aynı işi yapmasına rağmen ücret ve sosyal haklar konusunda eşit değildir ve iş güvencesiz olarak çalıştırılmaktadır. TÜİK'in sözleşmeli olarak istihdam ettiği 4-C'li arkadaşlarımızın güvensiz çalıştırılmasına son verilmesini yıllardır talep etmekteyiz. Bugüne kadar taleplerimiz karşılık bulmamıştır. Yılda 11 ay 28 gün çalıştırılan 4-C'li personelin sözleşmelerinin yenilenmesi ise tamamen idarenin keyfiyetine bırakılmıştır. TÜİK yönetimi istediği zaman 4-C'li personeli işten çıkartarak, mağduriyete sebep olmaktadır. Geçtiğimiz dönemlerde de bunun örneği yaşanmış, TÜİK Ankara Bölge Müdürlüğü'nde 17 arkadaşımız bu keyfiyetin kurbanı olmuştur" dedi.
Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırının 2 bin TL'yi geçtiğini, temel ihtiyaçlar olan barınma, yeme ve sağlık ücretinin ise sürekli arttığını kaydeden Söğüt, "4-C'li TÜİK çalışanları yoksulluk sınırının da altında ücret almakta olup, bu ücretle hayatını idame ettirmeye çalışmaktadır. Buna rağmen görevlerini de en iyi şekilde yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Türk-Büro Sen olarak görevi icabı ilçelere gidebilmek için otobüs yolları gözetleyen, verilen talimata uyabilmek için gerektiğinde kendi imkanlarını zorlayan ve ertesi gün o ilçeye yeniden giden, yol ve yiyecek dahil sadece 28 TL harcırah alan, anket formunu almayan ve almakta imtina eden iş sahiplerine karşı korumasız ve yaptırım gücü olmayan, iş güvenceleri bulunmayan 4-C'li kardeşlerimizin sorunları çözülene kadar eylem ve etkinliklerimizi sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Yapılan açıklamanın ardından grup, sloganlar eşliğinde Beşiktaş Çarşı'daki postaneye yürüyerek Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na mektup gönderdi. Grup daha sonra sessizce dağıldı.